Yaklaşık bir yıl önce, "Yanlışı düzgün yapmak, yanlışı düzeltmez!" başlığı altında, Milli Eğitim Bakanlığı''nın OKS''de, İlköğretim Başarı Puanı(İBP)nı devreye sokma hallerine değinmeye çalışmıştım.
Mesela şunu sormuştum:
"Bir okulda, diyelim ki, bir resim öğretmeni, ''Benden kimse 5 alamaz!..'' modunda, 3''ten fazla not vermiyorsa; başka bir okuldaki resim öğretmeni de, papatya çizen her öğrenciye 5 veriyorsa, adalet nasıl sağlanacak?.."
Sordum da n''oldu?
Bu yıl ortaöğretim kurumlarına giriş sistemi değiştirilerek; OKS yerine, 6''ıncı sınıflardan itibaren SBS (Seviye Belirleme Sınavı) uygulanmaya başlandı.
Ve…
OKS''de yüzde 7 oranında etkin olan İlköğretim Başarı Puanı gitti, SBS''de yüzde 25 etkin Yılsonu Başarı Puanı geldi.
Anlayacağınız söz konusu ettiğim "adaletsizlik" yaklaşık 4 kat artırılarak devreye sokulmuş oldu.
Peki neden böyle?
Bilindiği üzre, öğrencilerin ikballerinin tek bir sınavla belirlendiği eski sistem, müfredat yerine sadece sınavlara odaklanmaya neden olduğu (bunun da dershanelere ilgiyi marazi bir şekilde arttırdığı) gerekçesiyle eleştiriliyordu.
Yeni sistemin, yani SBS''nin amacı üç aşağı beş yukarı şundan ibaretti:
Öğrenciler derse, müfredata sımsıkı bağlanacak; okuldan çıkar çıkmaz dershanelere koşmayacak; sınavlarda soru gelmediği için savsakladıkları müzik, beden, resim gibi derslere de adamakıllı ilgi göstereceklerdi.
Çünkü YBS (Yılsonu Başarı Puanı) ve YDP (Yöneltme ve Davranış Puanı) vardı…
Yazık ki yazık, yeni sistem, eskisine rahmet okutacak düzeyde hem tutarsız, hem de akıl almaz boyutta adaletsiz bir sistem.
Bu adaletsizliğe değinmeden evvel, Milli Eğitim Bakanımız Sayın Hüseyin Çelik''in konuya ilişkin açıklamasına kulak verelim ki, YBS ve YDP adlı bu iki zamazingonun fonksiyonunu birinci ağızdan dinlemiş olalım:
"6''ıncı, 7''inci ve 8. sınıflarda ''Seviye Belirleme Sınavları'' (SBS) yapılacak. Bu sınavlar tamamen okuldaki derse, müfredata bağlı olacak. Bu sınavlar yüzde 70 oranında etkileyecek ve 3 yılın ortalaması alınacak. Daha sonra Yılsonu Başarı Puanı (YBS) devreye girecek. Bu da yüzde 25 etkileyecek. Ayrıca yüzde 5 oranında etki edecek Yöneltme ve Davranış Puanı (YDP) verilecek. YDP, ders veren öğretmenlerin notlarının ortalamaları alınarak belirlenecek. Bu puan belirlenirken, öğrencinin okuldaki sosyal, kültürel faaliyetlere katkısı, arkadaşları ile uyumu dikkate alınacak. Bu, öğrencilerin öğretmene saygı duymasına, okul kurallarına uyması ve disiplinsizlik yapmamasına da hizmet edecek…"
Gördünüz işte! YBS gerçekten de boru değilmiş; dile kolay, tastamam yüzde 25 etkileyecekmiş. Yüzde 5''lik YDP ise, apayrı bir âlem!
Diyelim ki, A ilköğretim okulundaki öğretmen ve yöneticilerle B ilköğretim okulundaki öğretmen ve yöneticilerin not ve "hal ve gidiş" değerlendirmesi birbirinden farklı…
Sayın Bakan, 81 ilin valisine genelge göndererek, bu soruna da bir şekilde el atmış tabii.
Nasıl mı?
Şöyle:
Öğrencilerin SBS''de aldığı notla, ilköğretim başarı puanı arsasındaki ''orantısızlık'' çok yüksekse, "gereksiz bir not yükseltmesi olduğu ortaya çıkacak"mış…
Diyelim ki, bir öğrencinin matematik notu 5 üzerinden 5 ama SBS''de 18 matematik sorusundan sadece 2 doğrusu varsa, bu öğrencinin okulu ifşa edilecek, öğretmen ve yöneticileri hakkında yasal işlem başlatılacakmış…
Gördünüz mü takibi, adaleti?
Ya tam tersi olursa?
Yani, matematik notu 5 üzerinden 2 ama SBS''de 18 matematik sorusunu full doğru yapmış bir öğrenciye niçin 2 notu verildiği de sorulacak mı?
Veya bu durumdaki öğrenciler ne olacak?
"Geçmiş olsun…"
Sorularımıza daha yeni başladık; lakin yerimiz kalmadı.
Yarın özel okullardan başlayarak "Yılsonu Başarı Puanı" fenomenini sorgulamaya devam edelim.
