11.22 63; Stephen King'in 2011 yılında yayınlanan aynı isimli romanından uyarlanan TV dizisinin ismi. Bir zaman yolcuğu hikayesi olarak tanımlanabilir ama eksik kalır. Çünkü 11.22.63; John. F. Kennedy'e suikast yapılan tarih. Roman ve dizi, bu suikast önlenebilseydi, Kennedy hayatta kalsaydı neler olurdu, dünya nasıl bir yer olurdu sorularına cevap arıyor. Bu soruya net bir cevap verebilmek için suikastı önlemek üzere hikayenin kahramanını 1960 yılına gönderiyor.
Hikaye; 2016 yılında İngilizce öğretmeni olan Jake'in akşam sınıfında öğrencilerinden kompozisyon ödevi olarak hayatlarını değiştiren bir olayı yazmalarını istemesiyle başlıyor. Harry'nin, atmış yıl önce, çocukken, babasının annesini ve kardeşlerini katlettiği gecenin dehşet verici hikayesini okumasıyla insanın tüyleri diken diken oluyor. Hayatı o geceden sonra kökünden değişen, o geceyi yaşamasaydı hayat akışı farklı bir kulvarda devam edecek olan Harry; hatırlamayı sevmiyorum ama unutamıyorum cümlesiyle son veriyor kompozisyonuna.
Lokantasındaki tavşan deliğinden defalarca kez geçmişe gidip gelen Al, ölmek üzere olduğunu anlayınca görevi Jake'e devretmek ister. Zamanda yolculuğun yan etkisi olarak kansere yakalanmıştır ki geçmiş beni kanser yaptı diyerek ifade eder. Geçmişte ne kadar zaman geçirilirse geçirilsin gerçek hayattaki karşılığı yalnızca iki dakikadır. Geçmişe müdahale edildiğinde gelecek dolayısıyla bugün kelebek etkisi neticesi değişirken; geçmişe tekrar dönmek durumunda kalındığında her şey sıfırlanmaktadır. Gidebildikleri yer ve tarih sabittir. Her seferinde aynı zaman dilimine yaşadıkları kasabaya giderler.
Kennedy suikastıyla ilgili komplo teorileri o günden bugüne üretilmeye devam ediyor. Tetiği çeken kişi olarak tutuklanan Oswald'ın arkasında Rusya'nın olduğu da dillendirildi, CIA'in olabileceği de. Nitekim yaşlı Al, Jake'i ikna ederken Oswald tetiği çeken kişi ise onu öldürmen suikastı ortadan kaldırır. Kennedy yaşamaya devam etseydi Vietnam yaşanmazdı diyerek, Amerika'nın agresifleşmemesi halinde dünyanın daha barış dolu bir yer olabileceğini ifade eder.
Geçmişin değişmesi mümkün değil ama zihin jimnastiği olarak değiştirebileceği kabul edildiğinde yapılan değişimin etkisinin çok boyutlu olacağı malum. Fringe'de 11 Eylül'ün yaşanmadığı alternatif gelecek atmosferi hiç iç açıcı değildi!
Zamanda yolculuk felsefesi ince detaylarla örülü 11.22.63'te. Geçmiş değişmek istemez, geçmiş değişeceğini anladığında seni iter uyarıları eşliğinde gittiği için geçmişin kurduğu tuzakları atlatabiliyor Jake. Al, defalarca gidip gelmesi neticesi kazandığı deneyimi paylaştığı için. Irkçılık tartışmalarının had safhada yaşandığı, zencilere benzin satılmadığı, tuvaletlerin beyazlar ve zenciler olarak ayrıldığı, boşanmanın toplumca hoş karşılanmadığı 1960'lı yıllara ait sahneler diziyi izlenir kılıyor.
Jake; Kennedy suikastından önce, yaşadığı trajediye yazdığı kompozisyon aracılığıyla tanıklık ettiği Harry'nin hayatını kurtarmak için mücadele ediyor. Günümüz hikayesinde hayallerine ulaşamamış, yaşadığı kasabanın dışına çıkamadığı için okuduğu okulda öğretmenlik yapmak durumunda kalan, mutsuzluğu ile etrafındaki herkese mutsuzluk yayan yaşlı öğretmenin gençliği ile karşılaştığında yaşadığı şaşkınlık görülmeye değer. Telefon kulübesinde babasıyla iletişime geçmeye çalıştığında, geçmişin müdahale etmesi ve gördüğü halüsinasyonlar geçmişin değişime direnişi olarak dikkat çekici.
Stephen King'in romanı 800 küsur sayfa. Dizinin ilk sezonu ise 8 bölüm; pilot bölüm hariç 45 dakika. Geçmiş gelecek bugün arasında ilişkiler kombinasyonu yapıp 120 dakikadan 40-50 bölüm çekmek üzere yola çıkmıyorlar. Reyting almadığı gerekçesiyle yayından kaldırılsa dahi -8-13 bölüm fark etmeksizin- yayınlanan bölümlerde sıkı bir hikaye anlatmayı başardıkları için unutulmazlar listesine isimlerini yazdırmayı başarıyorlar.
