Bu kadar mantıktan ve gerçekten uzak senaryoların gençleri ekran başına toplamak adına romantik komedi adı altında ekrana sürülmesine ne diyorsunuz diye sormuş bir okuyucu. Ekrana gelen diziler konu olarak birbirinin aynısı, sadece oyuncular farklı. Oynadığı karakterle uyum sağlayan oyuncular dizilerini bir adım öne çıkartmayı başarıyor. Yaz döneminin ilk romantik komedisi Kiralık Aşk örneğinde olduğu gibi. Başlangıç hikayesinin mantıktan uzak olduğunu görmezden gelme şartıyla.
Taciz sahneleri taciz olarak yazılsın, aşk oyunu aşkın başlangıç sahnesi olarak yazılmasın, genç seyirci kitlesinin algısını bozmasın önerisinde bulunduğum için, seyrettiği diziyi özetleyerek analiz yaptığını zannedenler tarafından bu neyin kafası bu yazıları hangi kafayla yazıyorlar eleştirisine maruz kaldım. Söylediğim şey çok açık ve net ama anlamakta zorluk çekenler için tekrar etmekte yarar var. Taciz kimin yaptığı ile alakalı değildir; yaşlı, tipsiz bir adam yapınca taciz, zengin yakışıklı genç bir adam öpünce taciz olmaktan çıkmaz. Kişiden bağımsız eylemdir taciz, aynı şiddette olduğu gibi. Kadına şiddete hayır protestoları yapılırken romantik komedileri eli maşalı erkeksi kızların esas oğlanlara uyguladığı şiddet işgal etti. En dikkat çekeni Kalbim Egede Kaldı dizisinde esas kızın esas oğlana uyguladığı şiddetti. Esas oğlan arabasıyla motosiklete çarptığında, esas kız levyesiyle esas oğlanı haşat etti. Tesadüfler birbirini kovaladı akşam partide karşısında görünce parmağını kırdı. Ninenin ölüm ve miras dayatmasıyla ikiliyi evlenmeye ikna etmek için şehirdeki tesadüfi karşılaşmalardan ve düşmanlıktan medet uman senaryo, kadının şiddetinden komedi çıkarmaya çalışmıştı.
Kiralık Aşk'a dönersek garson olarak çalışan Defne'nin hayatı tefeciye borçlanan abisi ve zengin Ömer Bey'in tacizine uğramasıyla baştan aşağı değişti. Ağabeyinin tefecilere olan borcu yüzünden sosyetik Neriman'ın teklifini kabul etmek zorunda kaldı, kendini ve aşkını kiraladı. Köşkün satılmaması için Ömer'i evlendirmeye çalışan Neriman yenge çıkardı iki yüz bin lirayı tek kalemde verdi Defne'ye. Ömer'i kendine aşık etmek ve evliliğe razı etme şartıyla. Tefeciler tarafından yaka paça götürülen ağabeyin paranın kaynağını sormaması, ananenin avans hikayesine tav olması da ayrı mevzu. Bu devirde hangi işte kim kime bu kadar yüksek meblağı avans olarak verir! Ömer'in yanında asistan olarak işe başlayan Defne'nin sabahın köründe patronunun evine gidip kahvaltı hazırlaması hangi iş tanımına girer!
Neriman'ın köşkü kurtarmak için Defne'yi kiralamasından Defne'nin para karşılığı bu teklifi kabul ederken taciz mevzusunu görmezden gelmesine kadar ayakları yere sağlam basmayan bir senaryo var karşımızda. Ki Defne bu arada Ömer'in ortağı Sinan'a platonik olarak aşık. Defne Sinan'a, Sinan Yasemin'e, Yasemin Ömer'e; mahalle ayağında aynı şekilde karşılıksız aşk zinciri birbirini takip ediyor. Sadece Kiralık Aşk değil, romantik komedi adı altında ekrana gelen tüm diziler tesadüfler ve karşılıksız aşk zinciri üzerine inşa ediyor hikayelerini.
Kiralık Aşk'ın olumlu yanı seyirciyi ekranda tutan özelliği ise karakterlerin iyi olması. Defne saf ve sakar ama kesinlikle salak ya da aptal değil, içi dışı bir diye tabir edilen iyi niyetli bir kız. Zaten kiralık aşk teklifini kabul etmesi de tamamen iyi niyetinden, abisini kurtarmak için. Çok konuşan kadın karakterler romantik komedinin vazgeçemediği bir klişe olarak karşımıza çıkıyor ki Defne'nin çok konuşması yormuyor insanı. İşkolik Ömer ise diğer zengin karakterlerin aksine mazbut bir hayat yaşıyor, züppe değil, ukala değil, çapkın değil. Diğer romantik komedilerde taraflardan biri itici karakter özelliklerine sahip; Fabrika Kızı'nın Aylin'i kibirli ve ukala, Çilek Kokusu'nun esas oğlanı aşırı doz çapkın, İnadına Aşk'ın bütün karakterleri fazlasıyla zorlama. Aşk Zamanı'nın ilk bölümünü sonuna kadar seyredemedim çünkü olgunlaşmamış bir hikaye, eski mafya babasının beş kızıyla birlikte aynı anda aşka düşmesi. Hikayenin kuruluşu, diyaloglar hepsi havada kalmış, hikaye ilk bölümde akmakta zorlandı.
'Birbirlerinden tamamen zıt karakterlere ve hayatlara sahip' diye başlayan konularına bakınca, yoktur birbirimizden farkımız diye haykırıyor romantik komediler. Fabrika Kızı'nın dördüncü bölümde yayından kalkmasıyla da görüldüğü gibi tıpkı basım bunca dizinin aynı anda seyirci bulmasına imkan yok. Hikayesiz, önermesiz, sadece trend olduğu için yazılan senaryoların baklava şöbiyetle yoluna devam etmesi zor ki yaz sezonunda 3-4 bölümde yayından kalkan dizi gerçeğiyle tanışacağız bu yıl.
#Kiralık Aşk
#Taciz sahneleri
#türk dizileri
9 yıl önce
Baklavalı şöbiyetli romantik komediler
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi
