|
Çin işi Muhteşem

Televizyon ve sinema birbirini besleyen iki damar olsa da bugüne kadar ne reyting rekorları kıran dizilerin sinema filmiyle vedalaşma girişimleri beklenen gişeyi sağladı ne de sinemada gişe rekoru kıran filmlerin televizyonda dizileştirilmesi reytinge yansıdı.

Televizyondan sinemaya geçiş trafiğini ters yöne çeviren Fetih, maliyeti yüksek bir sinema filmi olarak altı milyon barajını aştı, tüm zamanların en çok izlenen filmi unvanını kazandı. Hem tarihçiler hem sinema yazarları tarafından eleştirilmesine rağmen başarısını tipik bir gişe filmi olmasına borçluydu Fetih.

Fetih"in sinemada elde ettiği başarı, Muhteşem Yüzyıl"ın tartışmalar gölgesinde reyting rekorları kırması, yapımcının aklına Fetih"i televizyonda devam ettirme fikrini düşürdü. Fetih"in devamı algısı o kadar güçlü bir şekilde zihinlere yer etti ki fetih sonrası bir Fatih hikayesi bekliyordu seyirci. Bu beklentinin etkisiyle ilk hayal kırıklığı fragmanlar yayınlanınca yaşandı. Saçı sakalı ağarmış bir Fatih görenler, Fatih İstanbul"u fethettiğinde 21 yaşındaydı aktör neden yaşlandırılmış eleştirisine başladı. Yapım ekibi sosyal, görsel her türlü medyada Fatih"in fetih ertesini değil fetihten 17 yıl sonrasını, ölmeden önceki son 11 yılını anlattığını izah etmeye çalışsalar da halen tüm eleştiriler Fatih"in yaşı üzerinden yapılıyor.

Sinema versiyonu için isimsiz oyuncuları tercih eden yapımcının söz konusu televizyon olduğunda popüler oyunculara rota kırması da algıyı etkileyen etmenlerden. Fatih tam bir iletişimsizlik kurbanı olarak çıktı seyircinin karşısına. Üstüne maliyeti yüksek dizi haberleri eklenince seyirciyi pahalı bir arayışa sevk etti. Anlık reytinglerin sosyal medyada paylaşılması, reytinglerin düşük seyrettiğinin bilinmesinin de etkisiyle "olmamışlık" nedeni aranmaya başlandı dizide. Akmayan yanlış giden bir şeyler vardı ama ne? Herkes kendince izlemekten zevk aldığı dizilerle mukayese ederek bir cevap bulmaya çalıştı olmamışlığa. Ki ilk akla gelen Muhteşem Yüzyıldı. Kostüm, dekor, oyunculuk mukayeselerinde Muhteşem Yüzyıl açık ara fark atarken; seyirciyi ekranda tutmak yerine kaçıran en önemli sebep sıralamasında senaryonun sonlarda bile yer bulamaması ilginçti.

Beklentileri karşılamaktan uzak Fatih"in en büyük yanlışı hikaye kuruluşundaydı. İlk sahne ilgi çekiciydi, Fatih"in, kim olduğu belirsiz bir kişinin yüzüğünde taşıdığı zehri içmesiyle başlıyordu. Fatih"i kim zehirledi sorusunu sordurmayı hedefleyen niyet, fikir olarak başarılıydı ama iş hikayeleştirme senaryoya dökme kısmına gelince kalabalık kurgu içinde kayboldu gitti. Harem"de kendini köle gibi hisseden bir cariyenin özgürlüğü karşılığı padişahı zehirlemeyi kabul etmesi, saraya sokulan zehir, cariyenin deşifre olması, zehirli yüzüğün kamera vasıtasıyla seyircinin gözüne sokulması; fikri toparlayan değil dağıtan unsurlardı. Koca bölüm cariyenin hikayesi olarak aktı, zindanı boylamasıyla nihayetlendi.

İstanbul"un fethinden yıllar sonra fethi içine sindiremeyenlerin saraya casus göndermesi, Fatih"in her an ölümle burun buruna yaşaması senaryonun temel taşı iken, İstanbul"u fethetmiş bir padişah da yok ekranda. Boş gözlerle bakan, tek boyutlu, fetih karizması ve zekasından yoksun bir padişah ekrandaki Fatih.

Dizinin başrolü ise yüzük. İhanet bir yüzüğün mihmandarlığında çözülecek ve koca Osmanlı parmaktan parmağa dolaşan yüzükle anlatılacak. Karamanoğullarını dize getirirken sergilediği adaletsizliği hayatıyla ödeyen sadrazamın parmağından yüzüğü alan yeniçerinin kuyumcuya satması, harem ağasının hemen peşi sıra yeni sadrazama hediye etmek üzere alması bunun göstergesi. Ama merak duygusunu taze tutmak için yeterli değil, şimdiden hain kim sorusu işlerliğini kaybetti. Geriye kala kala seyircinin Muhteşem Yüzyıl izleye izleye uzmanı olduğu Harem çekişmeleri kaldı ki o kısımda yazılmayan şey çevrilmeyen entrika kalmadığından senaryo ekibinin işi çok zor.

Muhteşem Yüzyıl başarılı bir pembe dizi olmasını Meral Okay"ın projeye sıkı hazırlanmasına, aylarca doküman taramasına, okumalar yapmasına, senaryonun felsefesini iyi kurmasına borçlu. Bugün hala onun kurduğu senaryonun matematiği üzerinden hareket ediliyor. İlk bölüm Hürrem"in hikayesi üzerine inşa edilmişti, aksayan yönleri olmakla beraber bir bütünlük arz ediyordu. Hürrem hikayenin çekim merkeziydi halen de öyle. Fatih"in senaristlerinin hazırlık süresi ne kadar bilmiyorum ama ekranda görünen çok kısa sürdüğü. Karakterlere, hikayeye yeterince çalışmadıkları için diğer dizilere özellikle de Muhteşem Yüzyıl"a benzetilip "Çin işi muhteşem" yorumları yapılıyor.

11 yıl önce
Çin işi Muhteşem
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’