|
Dizi dünyasında ‘benzerlik krizi’
Cannes'da Türk rüzgarları estiren ihracat rekorları kıran dizi sektörü senaryo krizi yaşıyor. Ama bu kriz daha önce bahsettiğim aynı hikayelerin aynı temalar eşliğinde sunulmasıyla değil; aynı hikayenin farklı oyuncularla üç farklı yapım şirketi tarafından çekilmesiyle alakalı.

Olayın başlangıcı dizi sürelerinden şikayet edip, tükenmişlik sendromu yaşıyorum bahanesiyle Meryem Uzerli'nin, Muhteşem Yüzyıl setini planlanandan önce bırakıp gitmesine dayanıyor. Sonrasında anlaşıldı ki sendromun sebepleri özel hayatıyla ilgiliydi. Seti habersiz terk etmesinin diğer yapımcıları Uzerli'den uzak tutacağını iddia edenlerin yanıldığı kısa bir zaman zarfında anlaşılacaktı. Hamilelik dönemini İnstegram'ın etkisiyle başarıyla yöneten, takipçileri ile her halini paylaşan Meryem Uzerli'ye ucu açık teklifler yapıldı. Tamamen kendisini merkeze alan bir senaryo yazılacaktı. Türkçesi yetersiz ve aksanlı olduğu için eli mahkumdu yurt dışından gelen bir karaktere can vermesi. Nitekim sipariş verildi, senarist grupları çalışmaya başladı.

Hadiseyi sondan başa doğru aktardığım için senarist grupları dedim zira en son yaz aylarında dokuzuncu senarist grubunun yazdığı senaryonun beğenilmediği haberi yer aldı medyada. Kerem Deren kaçıncı senaristti bilmiyorum ama Kod Adı Cesaret olarak bilinen projeden affını istediğini çok sitemkar bir şekilde dile getirdi. Bu arada Meryem Uzerli ortada senaryo yok gerekçesiyle projeden affını istedi. Ne olduysa o esnada oldu. Yeni ekip senaryo işini hızlıca kotardı. Murat Yıldırım'la anlaşalı çok olmuştu, aşk üçgeninin diğer ayağı Mehmet Aslantuğ'un adı paylaşıldı kamuoyuyla.

Kod Adı Cesaret olarak başlayan, Aşkın Kokusu olarak açıklanan dizinin ismi son anda bir değişiklik olmazsa Gecenin Kraliçesi. Oyuncuların belli olması, hikayenin kesinleşmesinden sonra ise üç farklı yapım şirketinin fazlaca benzer bir hikayeyi senaryolaştırdığı çıktı açığa.

Yazıldı yazılıyor, beğenilmedi, yeni bir senarist grubuyla anlaşıldı haberlerinin bolca yapıldığı, Meryem Uzerli'nin dizisi olarak bilinen Gecenin Kraliçesi'nin konusu şöyle: “İki aşk arasında kalacak Şirin, babası Türk, annesi Fransız, Nice'te küçük bir parfüm dükkânı olan bir parfümör. Öldürülen arkadaşının 3 yaşındaki oğlunu evlat edinen Karadenizli ünlü işadamı Aziz'in eşi, oğlunu doğururken ölür. Aziz, eşine olan aşkı ve saygısından hayatına yeni bir kadın sokmaz, ta ki Şirin'e kadar. Şirin'e Aziz'in büyütüp, kızıyla evlendirdiği ve tüm işlerinin başına geçirdiği evlatlığı Murat Yıldırım da gönlünü kaptırır.” Ne kadar da Aşk-ı Memnu! Yıl olmuş 2015, on farklı kişi senaryo yazıyor, geldiğimiz nokta yine yeniden Aşk-ı Memnu'nun kopyası.

Bu arada yine yurt dışından gelen, tercümanlık yapan, genç bir kadının, biri olgun iki aşk arasında kalışını anlatan, Meryem Uzerli için uygun görülmeyen Beyaz Gece isimli dizinin Cansu Dere ile birlikte Ay Yapım tarafından çekileceği duyuruldu. Hatta ağustos ayında olgun erkek karakteri kesinleşmemesine rağmen ilk görüntüleri yayınlandı. Bir süre sonra oyuncular kesinleşmediği gerekçesiyle teaser yapımcı tarafından geri çekilse de, Cansu Dere'nin Meryem Uzerli'nin beğenmediği senaryo olduğunu öğrenmesiyle krizin derinleştiği iddia edildi. İki dizinin aynı anda senaryosunun pişti olduğu konuşuluyordu ki TMC yapım devreye girerek “aynı senaryoyu Acı Aşk adı altında çekiyoruz ama bizimkisi Güney Kore dizisi 2007 yapımı Bad Love'un uyarlaması” dedi. İşin en ilginci Acı Aşk ve Beyaz Gece aynı kanalda yayınlanacaktı! Yayına onay veren yöneticiler benzerliğin farkına varmamış mıydı!

Meryem Uzerli isminden dolayı Gecenin Kraliçesi rakiplerine göre bir tık öndeyken; Mehmet Aslantuğ'un kadroya dahil olmasından sonra dizinin konusunun deşifre olmasıyla Mehmet Aslantuğ'un hedeflendiği haber servis edildi medyaya. 2008 yılında söylediği iddia edilen “Binbir Gece ve Aşk-ı Memnu ilk bana teklif edildi ama ben aile yapısını sarsan dizilerde oynamayı tercih etmedim” cümlesi, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu eşliğinde haberleştirildi. Haberi hatırlıyorum hatta o dönem bahsi geçen iki dizi aile yapısına zarar veriyor da Hanımın Çiftliği çok mu uygun diye de sormuştum.

Mehmet Aslantuğ aradan yıllar geçtikten sonra Gecenin Kraliçesi arefesinde bu haber yapılınca isyan etti. Demecinin o şekilde olmadığını, derin hikayeler için mücadele ettiğini ama yanıldığını ve gelinen durumu kabullendiğini ifade etti. Aslantuğ, yıllar önce haber çıktığında tekzip etseydi ya da 'habere takla attıran' gazete ya da magazinci ile arasına mesafe koysaydı, bugün yeni dizi öncesi perhiz turşu haberine özne olmayacağı gibi, zehir zemberek açıklamalar yapmak durumunda da kalmayacaktı. Dikkatimi çeken ise Aslantuğ'un söylediği iddia edilen cümlede geçen iki diziden Binbir Gece'nin yapımcısı TMC benzerlik krizinin yaşandığı Acı Aşk'ın yapımcısı, Aşk-ı Memnu'nun yapımcısı Ay Yapım ise Beyaz Gece'nin. Bu detaya dikkat edince Mehmet Aslantuğ hakkında yapılan 'duygusal' haberin hedefi ve niyeti anlaşılıyor. Yoksa oyuncuların ilkelerinden taviz vermesi, sektörde yaşanan senaryo tıkanıklığı, reyting uğruna yapılan açılımlar kimsenin umurunda değil!
#Kod Adı Cesaret
#Mehmet Aslantuğ
#Gecenin Kraliçesi
#Aşk-ı Memnu
8 yıl önce
Dizi dünyasında ‘benzerlik krizi’
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset