Beyaz camın hızına bu yıl da yetişilemedi! Eskiden Eylül ayında açılırdı sezon Haziran ayında kapanırdı. Birkaç yıldır 365 gün 24 saat açık! Haziran'da yaz dizileri ile başlıyor, seyircinin ilgisini çekenler sonbaharda devam ediyor. Eylül'de iddialı diziler başlıyor, reyting barajının altında kalanlar hızlı karar neticesi yayından kalkıyor yerine yenisi başlıyor. Yıl boyu sürekli yeni diziler başladı yayından kaldırıldı. Mizah programlarındaki reklam arası yayından kalkan dizi parodisi gerçekleşmek üzere!

Bütün bu hızlı trafiğe rağmen final, erken final ya da yayından kaldırılan tüm dizileri aynı kategoriye koymak, ortak başlık altında reytingi günah keçisi ilan etmek, son altı ayda şu kadar dizi sona erdi başlıkları atmak sektöre zarar veriyor. Bir kez daha söylemekte yarar var, dizi sektörünün gelişmesi, özgün ve orijinal hikayeler eşliğinde kaliteli senaryolarla gelişmesi arzu ediliyorsa; doğru bilgiler içeren, tarafsız ve objektif bakış açısıyla analizi verimli kılacak eleştireler yapılması, yazılması, haberleştirilmesi gerekiyor.

Üç bölümde erken final yapanla, reytingin götürdüğü yere kadar anlayışıyla 100 bölümü devirmiş dizinin mecburi finali aynı kefede değerlendirilmemeli. Nedenler analiz edilmediği zaman gerçeklerle yüzleşme gerçekleşmiyor! Suç ve sorumluluk sürekli reyting panelinin hanesine yazılıyor.

Senaryonun hataları, eksikleri, sıradanlığı, tekrarın tekrarı olması görmezden gelindiği müddetçe ileriye doğru bir gelişim yaşanması maalesef mümkün değil!

Son bir yılın değerlendirmesini yapabilmek adına 2016 Haziran ayını başlangıç olarak kabul edersek; sirkülasyon çok hızlı olduğu için hatırlanmakta zorluk çekilse de Güney Kore uyarlaması romantik komedilerin işgaline girmişti ekran. 16-18 bölümlük dizilerden uyarlama adı altında uzun soluklu dizi yapma isteği verimli olmadı haliyle. Hikayeler tekrara düştüğü noktada seyirci yeni arayışlara girdi.

Seyirciyi diziden soğutan sebeplerin biri hikayenin yerinde sayarak tekrar düşmesi ise diğeri de yaşananları ve yazılanları sıfırlayarak devam etme isteği.

Ne zaman başladı ne zaman bitti hatırlanması mümkün olmayan ışık hızıyla başlayıp biten diziler.

İkisini de Sevdim(3); Bir Deli Sevda(3); Altınsoylar(3); Yıldızlar Şahidim(4); Kaçın Kurası(4); İlişki Durumu Evli(4); Nolur Ayrılalım(5); Kara Yazı(5); İçimdeki Fırtına (6); Aşk ve Gurur(6); Rengarenk(7); Kırlangıç Fırtınası(7); Şahane Damat (8); Rüzgarın Kalbi(9); İstanbul Sokakları(9); Evlat Kokusu(9); Arkadaşlar İyidir(10); Familya(10);

İlk bölümden itibaren seyirciyle sağlıklı bir iletişim kurulamamasına, reyting barajının altında kalmalarına rağmen hikayenin olgunlaşmasına izin verilen ve hikayelerini sonlandıran diziler.

Dayan Yüreğim(13); Ölene Kadar(13); Hanım Köylü(13); Babam ve Ailesi(13); Umuda Kelepçe Vurulmaz(15); Hayat Sevince Güzel (15); Hayatımın Aşkı(17)

Erken final dense de şahsi kanaatime göre ekranda yeterince kalan diziler. Bir dizi yirmi bölüm ve üzerinde derdini anlatamıyorsa daha geniş zamanlar talep ediyorsa ya bir derdi yoktur ya da tekrara çok erken düşmüş demektir!

Cesur Yürek(21); Bana Sevmeyi Anlat(22); Gülümse Yeter(24); Yüksek Sosyete(26); Hayat Bazen Tatlıdır(26); Seviyor Sevmiyor(28); Aşk Laftan Anlamaz(31); Tatlı İntikam(30); Kördüğüm(31);Yeter(40)

Ne zaman biteceğine hikayenin değil, reytingin karar verdiği diziler. Hikaye bittiğinde, tekrara düştüğünde, yeni karakterlerle dahi açılım sağlamakta zorluk hissedildiğinde bitirilse efsane olma ihtimalleri varken, mevcut seyircilerini de kaybederek reytingin keskin kılıcı altında final kararı veren diziler.

Kiralık Aşk(69); Poyraz Karayel(82); Paramparça(97); O Hayat Benim(131)