|
Eleştirel analiz
Dizi sektörü ekonomik sosyolojik psikolojik gözlem ve analiz yapmaya en uygun sektör. Yadırganan yadsınan kabul edilmeyen olguların tekrarlanan temalar vasıtasıyla kısa zaman içinde normalleştiğini evimizin en değerli köşesini işgal eden televizyon aracılığıyla gözlemliyoruz. Ne ki bazılarımız görüyor bazılarımız sadece bakıyor. Benim gibi gördüğünü dili döndüğünce elinden geldiğince kaleme almaya çalışanlar da hedef haline geliyor. Mesut Yar'dı sanırım televizyon üzerine yazdığım için düşman sahibi oluyorum demişti bir röportajda.

Bazıları sadece eleştirmek için yazıyor cümlesi de benim için kuruluyor sosyal medyada. Hikaye ve senaryoyu baz alarak yazdığım için sayıca artmasına ihracat rekoru kırmasına rağmen halen senaryo yazma hikaye üretme kısmında sınıfta kaldığımız için eleştiri ağırlıklı oluyor yazdığım yazılar. O kadar çok isterim ki dört başı mamur bir senaryoyu hikaye ve karakterler açısından analiz etmeyi. Senaryolar tekrara düştüğü hikayeler sığlaştığı için analiz içeren yazılar yazmak hiç kolay değil. İlişkilere dayalı reklam amaçlı yazılan yazılar kısa vadede yarar sağlar gibi gözükse de uzun vadede her iki tarafın da zararına.

Eleştirel analiz; seyircinin bir filmden/diziden aldığı zevki yok etmek için değil onu dönüştürmek için yapılır. Bu dönüştürülmüş deneyim, kurmacanın nasıl yapıldığından ziyade seyirci üzerinde hangi etkilere sahip olduğuna dair eleştirel bir anlayış geliştirmeyi içerir. Öğrenmenin pasif bir biçimidir. Film/dizi incelemeleri, filmler sinemacılar ve sinema endüstrisi hakkında daha çok bilgi toplamaktan ibaret değildir.

Eleştirel analiz; insanlara bir çalışma hakkında kendilerinin görebileceğinden daha fazlasını görmesine ve anlamasına yardımcı olur. Merak uyandıran analizler okuyucunun/seyircinin ilgisini çekebilir bakış açısını genişletebilir. Eleştiri profesyonel anlamda hata bulmak demek değildir.

Eleştiri birilerine bir şey öğretmekten ziyade bir yazma eylemi olarak temelde bir öğrenme aracıdır. Eleştiri hem üretici hem tüketici kesime hitap eder. Tüketiciler dediğim seyircilerdir bir diziyi karakteri hikayeyi nasıl okumaları gerektiğine dair ip uçlarını takip ederler eleştiri yazılarında. Üretici kesim ise oyuncu yönetmen daha ziyade ise senaristlerdir. Hikayenin nerede tıkandığını, önermedeki kusuru, öykülemenin hatasını farklı bir bakış açısından görme şansını yakalarlar gerçek analiz yazılarında. Kitleler tarafından kanıksanan en yaygın bakış açısı fikir ve yargılar bilimsel ispatlardan ziyade medyada yazılıp çizilenlerdir. Eleştirel enerjinin yok olmaması reklam, pazarlama ve ilişkilere kurban verilmemesi bu açıdan önemli.

Roman okumak, film ve dizi izlemek analitik düşünceyi teşvik eder. Televizyon eleştirmenliği iletişim bilimi ile edebiyatın kesiştiği alanda ortaya çıkar. Çok kere bu alana sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi, ekonomi, kültür bilimi gibi disiplinler de dahil olur. Televizyon eleştirmenliğinin çok yönlü bakış açısına ihtiyacı var.

Eleştiri yazılarını üç kategoride değerlendirmek mümkün.

Gazetecilik olarak eleştiri; okuyucuya filmin ya da dizinin önemli yönleri hakkında bilgiler sunar. Kimlerin oynadığı, nerede çekildiği, çekim esnasında yaşanan ilginç olaylar, setten kimsenin duymadığı haberleri içerebilir.

Reklamcılık olarak eleştiri; bir filmi/diziyi tanıtır, okuyucularını izlemeye teşvik eder. Bu dizi kaçmaz, falanca kişi uzun yıllar sonra ekrana döndü, gözlerinize inanamayacaksınız başlıkları gizli reklam içerir.

Genel anlamda eleştiri ise; açıklama, analiz ve değerlendirme içerir. Hikaye hakkında bilgi vermek adına yoğunlaştırılmış sinopsis, arka plan bilgileri ve değerlendirme.

Bir filmi/diziyi değerlendirirken eleştirmenler motivasyon, eğlence değeri ve toplumsal değere yoğunlaşır. Motivasyon anlatının biçimsel yapısına işaret eder, neden-sonuç ilişkileri, olayın olası ya da inanılabilir olması anlamına gelir.

Eğlence değeri filmin/dizinin izleyici için bir kaçış deneyimi olarak işlev üstlenip üstlenmediğine odaklanır. Film izleyicilerinin dikkatini tutmayı ve duygularını uyandırmayı başarıyorsa eğlencelidir. Bunu sağlamanın yolu izleyicileri filmdeki bir karakter veya karakter grubuyla özdeşleşmeye teşvik etmektir. Karakterin karmaşık bir psikolojiye sahip, çok yönlü yani çok boyutlu olması gerekir. Karmaşık karakter psikolojisinin yarattığı gerginlikler izleyicinin dikkatini tutmak ve duygularını uyandırmakta temel rol oynar.

Eleştirel analizin en önemli ayağı toplumsal değer ise filmin/dizinin toplumsal soruna eğilip eğilmediğine odaklanır, toplumsal olarak neye karşılık geldiğini merkeze alır ve çözümlemeye çalışır. Karakter gelişimi, alt metnin ne anlattığı, en önemlisi de filmde dizide anlatılanları seyircinin nasıl algıladığıdır. Naçizane benim katkıda bulunmaya çalıştığım alan budur.
#dizi eleştirmenliği
#Eleştirel analiz
#filmler
#diziler
9 yıl önce
Eleştirel analiz
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’