Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı demiş atalar. Hikaye üretmekte zorlanan dizi sektörü, Güney Kore uyarlaması dizilerden sonra eski dizileri güncelleyerek sürüyor ekrana. Cesur Yürek Deli Yürek'in; Hayat Bazen Tatlıdır ise Hayat Bilgisi'nin kopyası. Görüldüğü üzere isimler dahi ortak kelimelerden oluşuyor, hikaye hatırlanmazsa isimden dolayı çağrışım yapılabilsin diye. Malum reklamın iyisi kötüsü olmaz düşüncesi, bahsedilsin de nasıl bahsedilirse bahsedilsin yaklaşımı eşliğinde vazgeçilmezliğini muhafaza ediyor. Çokbilmişlik adı altında yapılan cahillik gaf olarak değerlendirildiğinden kişinin takipçi sayısı hızla artıyor, acaba daha ne cahillik yapılacak merakı programın reytingine reyting katıyor. Teknoloji ve medya çağında rezil olmak bir türlü mümkün olmuyor. Yapılan gafların ekranları cahillerden temizlemesi, en azından kişilerin bilmedikleri konularda ahkam kesmemesi, yorum yapmaması beklenirken, aksine cahil enflasyonuna sebebiyet veriyor. Bir cahillik bir de yalan beyaz camın vazgeçilmezleri.
Deli Yürek derin devlet hakkında malumatımızın sınırlı olduğu zamanda Osman Sınav-Ömer Lütfü Mete imzasıyla ekrana geldiğinde yıl 1999 idi. 1996 yılında gerçekleşen Susurluk kazası, derin devlet, dış güçler, mafya; hikaye örgüsünü oluşturan başlıca konulardı. Deli Yürek benzeri Cesur Yürek'te de Miroğlu gibi askerlik sonrası mahalledeki sıradan hayatına dönmeye çalışan Ömer'in kahramanlık hikayesi eşliğinde hayatının kontrolden çıkması ile başlıyor hikaye, özel kuvvet ve mafya tarafından kuşatılması ile açılım kazanıyor. Miroğlu'nun dertdaşı özlü sözler söyleyen kahramanların atası Kuşçu ayakkabıcı olarak karşımızda ama Kuşçu'nun aksine kabadayı ve suç geçmişi varmış izlenimi veriyor.
Dört sezon, 114 bölüm devam eden, kanallara arası transfere imza atan, dizi arası sinema filmi çekilen Deli Yürek'in, 60 dakikalık dizilerden olduğu hatırlanınca; Cesur Yürek'in insan kaçakçılığı, uluslararası siyaset ve strateji gibi güncellenen konularına rağmen hikayesinin neden mekanik bir tona sahip olduğu anlaşılır. Öylesine formüle edilmiş bir senaryoya sahip ki, seyircinin dikkatini çekmekte zorlanıyor. Ekranda mafya eksenli dizi senaryosu enflasyonu yaşanırken bu şartlarda seyirci çekmesi zor gözüküyor ki, Perşembe akşamı final yapan reytingi düştüğü için gün değişikliğine gidecek dizilerin yerine yenileri başlayacak önümüzdeki haftalarda. Fox Kösem Sultan, Kanal D Vatanım Sensin, Star Cesur ve Güzel'le Perşembe akşamına demir atmaya çalışacak.
Mafya hikayesi anlatan İçerde, Poyraz Karayel, Cesur Yürek, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz; içinde mafyatik karakter barındıran Bana Sevmeyi Anlat ve yayına girmek için gün sayanlardan sonra, bir lise dizisi olarak yazılan Hayat Bazen Tatlıdır'da da ana karakterlerden birisi mafya babası. Hayat Bilgisi'nin güncellenmiş versiyonu Hayat Bazen Tatlıdır. Mafya harici diğer karakterler okul müdürü ve öğrenciler Hayat Bilgisi'nden transfer.
Poyraz Karayel'in Sefer'i olarak tanınan Kanpolat Görkem Arslan'ın hayat verdiği Cerrah bir devam karakteri olarak dikkat çekiyor. Sefer bir diziden başka bir diziye ışınlanmış gibi. Anne babası mafyatik ilişkileri yüzünden cinayete kurban gitmiş, sorunlu kardeşine hamilik yapan bir mafya babası. Takıntılı aşık olarak karakterize edilen sorunlu kardeş Koray ise tacizcinin önde gideni. Bir partide Hayat öğretmenin kız kardeşini alkol eşliğinde taciz ederken başladı dizi. Ahlaksız hasta gibi hak ettiği sıfatlar yerine takıntılı aşık, sevgisiz büyüyen bir genç olduğunun altı çizildi özellikle.
Hayat Bilgisi zamanından bu yana sınav, okul kayıt sistemi, öğrenmen atamasında köklü değişiklikler olmasına rağmen, yazar grubu bu değişiklikleri tespit ederek hikaye yazmak yerine, dizi sektöründe yaşanan değişimi, seyirci bunu tercih ediyor başlığı altında ilave etmeyi uygun bulmuş! Hayat öğretmen bir telefonla atamasını yaptırıyor, kardeşi ablasının tayininin çıktığı okula elini kolunu sallayarak kayıt oluyor.
Mafya en çok tercih edilen yerli dizi konusu tespiti etrafında lise dizilerine dahi mafya hikayeleri ilave ediliyor, idealist Hayat öğretmenin mafya babasına aşık olması uygun görülüyor. Hikaye tükendi deniyor ama asıl tükenen yıllardır aynı hikayeleri ters yüz ederek anlatan, aynı esprileri yaptıklarının farkında olmayan senaristler. Tükendiklerini kabul ettikleri noktada yerli dizi sektörünü verimsizleştiren sürelerden sonraki en büyük engel ortadan kalkmış olacak!
