|
Kadın erkek ilişkilerinde mafya etkisi
Paramparça Dilara ve Gülseren'in 'Cihan' mücadelesi, Kaderimin Yazıldığı Gün Defne ve Elif'in 'Kahraman' savaşı ile devam ederken; İkinci kadınları aşk adı altında meşrulaştıran dizilere yenisi eklendi: Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz. Her üç dizide de farklı bakış açılarından meselenin özünü çocuk oluşturuyor. Kaderimin Yazıldığı Gün'de çocuk sahibi olamayan Defne kendi planıyla ikinci kadın tuzağına düşerken; Paramparça doğumda karıştırılan bebek hikayesinden türettiği imkansız aşkla yoluna devam ediyor. Devlet, mafya, baron, ihanet, intikam temalarıyla yola çıkan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ise iki kadının 'erkek' mücadelesine sahne oluyor. Nikahlı eşler ruhsuz, duygusuz, haksız, kötülükte sınır tanımıyor; Defne evli kalabilmek uğruna ilk cinayetini işledi, Meryem tetikçiye ödemeyi yaptı.

Ağabeyinin hasımları tarafından öldürülmesinden sonra önce cezaevine sonra yeraltı dünyasına giren, dürüst güvenilir özellikleriyle dikkat çeken, hatta altı çizilen dürüstlük özelliğinden dolayı güvenilir kişi olarak devletin radarına yakalanan, Karadenizli bir aileye mensup Hızır Çakırbeyli'nin hikayesi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz(EDHO). Hem mafyanın hem devletin vazgeçemediği, kendi safında tutmak için mücadele verdiği Hızır, iki kadının aşk mücadelesinin tam göbeğinde. Her ne kadar kadınların arasında kaldım diye şikayet etse de,' sevilmeyi sevmek' karakterin en belirgin özelliği. Annesi, karısı, kızı, sevgilisi, hikayedeki tüm kadın karakterlerin en çok sevdikleri en çok güvendikleri kişi Hızır. Ne var ki dürüst olmasının altı bu kadar kalın çizgilerle çizilirken karısına ihanet eden de yine Hızır. Mesele de burada başlıyor; ihanet uzun zamandır değişik önermelerle temize çekiliyor. Önce tek gecelik ilişkiler ihanet olmaktan çıktı, ardından aşk varsa ihanet yoktur aşk için her şey mubahtır söylemi çivi misali kafalara çakıldı. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz ise aşkı çocukla taçlandırarak bazı seyircilerin 'metreslik müessesesi' dediği ikinci eşliği meşru kılma çabasında.

Çocukların yaşından yola çıkarsak Hızır ile Meryem en az 18 yıldır evli. Liseye giden, 18 bin liralık kredi kartı ekstresiyle hikayeye dahil Zeynep, babasını taklit ederek büyüme sancılarıyla baş etmeye çalışan Ömer adında iki evlatları var. Hal ve tavırları tutarsız, karısına 'no frost' diye hitap eden, başka bir kadından çocuk sahibi olmasını üçüncüyü doğurmadığı için Meryem'e fatura eden Hızır; her iki kadını da aynı derecede seven, karısının başında gözyaşı döken bir adam olarak karakterize ediliyor. Adeta bir melek, her şey çocuk sevdası için! Sanki Meryem üçüncüyü doğursa Nazlı aşkını yaşamayacakmış gibi. Hem uzun dizi süresi mafya çekişmeleriyle doldurulamayacağından hem de kadın seyircinin ilgi alanına girebilmek için iki kadının erkek savaşına yer verilmiş hikayede. Mühendislik harikası detaylar da seyirci Hızır'a tepki göstermesin, adamın ayran gönüllü olmasını çocuk sevdası altında anlayışla karşılasın gerekçesiyle ilave edilmiş.

'Benim gibi bir adamın her şeyi yapacağını ama asla ihanet etmeyeceğini bile bile benden bunu istediniz' diyen Hızır Çakırbeyli karısına ve evliliğine ihanet eden bir adam ama asla bunu ihanet olarak görmüyor. Senaryo da tam destek bu konuda. Her iki kadını da seven, her iki kadından da vazgeçmeyen Hızır, erkek zihniyetinin prototipi gibi.

Beyaz, mavi elbiselerini lekelemeden, yemek, bulaşık, evin her türlü işini kendisi yapan Meryem, ihanet konusunda level atlamış bir hanımağa. Ne yaşarsa yaşasın kocasından asla vazgeçmeyen bir kadın. İhaneti sineye çekmiş, onun tahammül edemediği kocasının başka bir kadından çocuk sahibi olması. Boşanmayı kayınvalideye karşı silah olarak kullandığında, boşanırsan seni vururum sülalemde kimse boşanmadı cevabıyla karşılaşıyor. Tabii ki de Meryem'in boşanma gibi bir düşüncesi yok, boşansın gitsin önerisiyle seyredecek veya boşanmadığı için tepki gösterecek seyircinin gazını almak için ilave edilen bir detay kayınvalide ile diyalogu. Meryem, kocasının öteki kadınla kendisinden intikam aldığını düşünüyor, çünkü Hızır'ın kendinden başka birini sevebileceğine inanmıyor. Kadın geçici çocuk kalıcı fikrine saplanıp, çocuğu aldıracak aldırmazsa sonuçlarına katlanacak düşüncesini fikri sabit haline getiriyor. İlk hamle kadının kapısına dayanıyor alenen tehdit ettikten sonra mimar olan Nazlı'yı patronunu tehdit ederek işten kovduruyor. Mafya kurallarıyla yapılacak savaşta ilk raundun galibi Meryem iken Nazlı harekete geçmekte gecikmiyor. Ben Hızır'ın karısı olsaydım bununla yetinirdim gibi hastalıklı bir cümleyi kurduktan sonra kürtaj olmaktan vazgeçiyor. Hızır'ın şiddetli tehdidiyle işine geri dönüyor, bununla da yetinmiyor aile içine sızma girişiminde başarılı oluyor.

Yalnızca Meryem-Hızır-Nazlı üçgeninde değil; kadın erkek ilişkisi söz konusu olduğunda, medyada ve kamuoyunda şiddet ve kadın cinayetleri üzerinden eleştirilen ne kadar mevzu varsa kusurlu bir bakış açısıyla yer buluyor senaryoda. İlyas ve sevgilisinin doğum gününde yaşadıkları örneğinde olduğu gibi. Doğum günü kutlaması için evden çıkmak üzereyken İlyas'ın baş düşmanı Mahmut tarafından Esra'ya gönderilen hediye olayları tetikler. Kendi hediye ettiği yüzüğün sadece doğum günü hediyesi olduğunu söyleyen, söz yüzüğü olmadığı konusunda ısrar eden İlyas, baş düşmanı Mahmut tarafından kasıtlı olarak gönderilen hediyeden sonra evden çekip gitmeye niyetlenen kızı tehdit eder; bu kapıdan çıkıp gidersen seni öldürürüm. Kız arabasına binip hareket ettiğinde lastiklere kurşun sıkarak kızı durdurur. İşte şimdi sözlendik diyerek yüzüğü kızın parmağına takar. Yaşarken de seyrederken de sahnedeki şiddeti algılamayıp sahte romantizme tav olanlar yüzünden kadına şiddet haberleriyle dolu üçüncü sayfalar.

Etek köçek mevzusuna Ömer'i de dahil eden EDHO, gençler Hızır'dan etkileniyor, kesilen raconları taklit ediyor, gençlere kötü örnek oluyor eleştirilerinin önüne geçerek akıllı bir hamle yaptı. Babasını taklit eden, arkadaşına ablasının eteğini giydiren Ömer nezdinde ekran başındaki gençlere bunun hatalı bir davranış olduğu anlatıldı. Başarılı bir otokritikti ama ekran başındaki gençler üzerinde ne kadar etkili olduğu tartışılır.

Hikayedeki dağılım ile hem kadın hem erkek seyirciyi avlamaya çalışan EDHO, kadınların erkek savaşı üzerinden kadın seyircinin ilgi alanına girebilir ama mafya hikayesinin hiç gizemi yok. Erkek seyirci teori üreterek, tahminde bulunarak izler. İlk iki bölümün hikayesinin tahmin edilir olması, teori üretme bakımından kısır kalması gelecek adına tehlike sinyallerinin çalması demek!
#Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz
#diziler
#Paramparça Dilara
9 yıl önce
Kadın erkek ilişkilerinde mafya etkisi
Kara dinlilerle milletin savaşı
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…