|
Realiti şovların perde arkası: Unreal

İzdivaç programlarında paylaşılamayan gelin damat adaylarının arkası yarın kıvamında kurgulanan hikayeleri, kavgalar, kıskançlık krizleri ile alenen reyting avcılığı yapılıyor ekranda. Bu programlarda yaşananlar kurmaca dedikçe, ortada senaryo yok diye itiraz ediliyor. Bu itirazı imha eden cevap Amerika'dan, realiti şovlarda yaşananların perde arkasını anlatan Unreal dizisinden geldi. Günün hikayesi nasıl kurgulanıyor, yarışmacılar nasıl tahrik ediliyor, geçmişleri ve zaafları eşliğinde her türlü “gerçek duyguları” programa nasıl malzeme ediliyor, tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor Unreal.



Unreal'in yaratıcılarından birinin daha önce The Bachelor ekibinde olduğunu öğrenince daha da anlam kazanıyor dizi. Çünkü Unreal, uzun yıllardır ekranda olan gerçeklik şovu adı altında yayınlanan programın arka planını anlatan bir dizi. The Bachelor'da olduğu gibi Unreal'de de bir adet beyaz atlı prens ve peri masalını milyonların önünde yaşamak isteyen 25 tane güzel genç kız mevcut.



Duygularından azade, başarmak reyting almak üzere yaşayan Quin'in, beyaz atlı prens için sarf ettiği “etten bir kukla o, ne istersek onu yapacak” sözleriyle başlıyor dizi. Beyaz atlı prens gerçekte oteller zincirinin varisi bir İngiliz asilzadesi. Yaşadığı dejenere hayattan dolayı imajı sarsıldığı için, hasar kontrolü yapmak, babasından bağımsız yeni açacağı otele yatırımcı kazanmak üzere dizideki adıyla Everlasting'e katılıyor. Sinderalla adayı olarak seçilen kızlar geçmişten gelen travmaları, programın psikiyatrı tarafından tespit edilen zaafları ile hedef olmak için sıralarını bekliyorlar. Seksi bir model, genç bir avukat adayı, kocası tarafından şiddete uğramış olgun ve çaresiz kadın, ırkçılık tartışmalarını alevlendirmek üzere siyahi bir güzel; her renkten ve kesimden katılımcı mevcut.



Unreal'i izleyene, Unreal'in 2002 yılından bu yana yayınlanan The Bachelor adlı çöpçatanlık temalı realiti şovdan esinlenme bir dizi olduğunu öğrenene kadar, Kısmetse Olur'u Türk usulü yerli bir format zannediyordum. Kısmetse Olur'da yapıldığı gibi saatler süren çekimler yapılıyor ama seyredilmek üzere ekrana gelen, günün hikayesine, temasına uygun bir şekilde “montajlanmış” görüntüler. Şöyle ki Anna'nın babasının kalp krizi geçirdiği haberi gelir sete. Quin kızın bırakıp gideceğinden endişe ederek söylenmesine engel olur. Rachel ise kızın duygusal yönünü köpürtmek adına söyler. Aklından geçen çekimlere devam etmek, Anna'nın duygusallığı üzerine giderek bir hikaye kotarmaktır. Ne var ki Anna setten kaçar, ayakları kanar koşmaktan. Sığındığı barda telefon ettiğinde babasının öldüğünü öğrenir. Peşi sıra kamerayla bara gelen Rachel sözleşme şartlarını hatırlatarak programa dönmesi gerektiğine ikna eder. Çaresiz, ağlayarak dönmek zorunda kalan Anna, kameraların ve diğer kızların kendisini beklediğini görünce sinir krizi geçirir, bağırmaya başlar. Aslında bağırdığı kişi Rachel'dir ama Rachel kadraj dışı olduğundan, TV ekranına yansıyan yapılan montaj ve müdahalelerle Anna'nın kıskançlık krizine dair bir hikaye olur. Gerçek bir acı, gerçek bir öfke, gerçeklik kurgusuna malzeme edilir.



Realiti şova katılanların derdi fark edilmek, hayallerindeki hayata kısa yoldan kavuşmak; programın derdi ise her türlü duyguyu “satmak”. Büyük hikayede “gerçek aşk” satılırken, küçük hikayelerde kıskançlık, acı, öfke başta olmak üzere her türlü duygu satılıyor.



Kızlar yapım ekibindeki üç kişi arasında paylaştırılıyor, asıl rekabet kamera arkasında yaşanıyor. Kimin grubundaki kız ön plana çıkacak, günün hikayesine damga vuracak, beyaz atlı prens tarafından tercih edilecek mücadelesi verilirken, yapım ekibi de kendi arasında bahse giriyor. Diğer yarışmacılarının bazen söylediği bazen söylemediği şeyleri söyleyerek kızları manipüle ediyorlar. Ki en büyük hayali roman yazmak olan Rachel; realiti şovda her gün yazdığı hikayeyi vizyona sokarak, insanların zaaflarına nokta atışı yapmakta mahir olduğu kadar manipüle ustasıdır aynı zamanda. Kimi, nasıl, ne zaman, hangi konuda manipüle edeceğini çok iyi bilir.



Özgüveni yüksek bir görüntü verseler de özgüveni eksik ya da korkusu olan insanlar kolay aldanır, kolayca manipüle edilirler, ne ki farkında değillerdir. Kandırma ya da ikna iletişimi, adı her ne olursa olsun, manipüle edilen insanlar kendi kavrayış ve inançlarına göre davranmadıkları gibi; kendi yararına değil manipüle edenin yararına hareket ederler.



“Burada olanlar gerçek hayatlarından kötü değil” savunusu eşliğinde, “sen mutlu insanı köprüden atlatırsın”ı iyi yapımcı olmanın altını çizmek için seslendiren Unreal, Amerikan rüyasının ve TV dünyasının dejenere olmuş halini de gözler önüne seriyor. Özellikle kişi nasıl manipüle edilir, insanlar realiti şovlarda neden o duruma düşer sorularına net cevaplar veriyor.


#İzdivaç programları
#Realiti şovlar
#Unreal
8 yıl önce
default-profile-img
Realiti şovların perde arkası: Unreal
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?
Vergi artışı yerine yapılacaklar
Gazze’deki soykırıma ‘istisnaî’ kılıflar..