|
Reyting müdahalesi

Halk beni mağdur rollerde görmeyi seviyor ifadesi, Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Cemilesi Ayça Bingöl'e ait. 3 yıl boyunca aldatılan, terk edilen, tecavüz edilen, gözü yaşlı Cemile karakterine hayat verdikten sonra, ekran ömrü kısa olan Benim Adım Gültepe yayından kalkınca sarf etmişti bu cümleyi. Cemile'nin aksine bir sonraki rolünde seyirciye ters köşe yapmak adına ihanet eden bir kadına hayat vermek istemişti ama kör olası reytingler müsaade etmedi. Kadın hapisteki kocasına ihanet ediyordu, üstelik kocasının çırağıyla. Aldatmayı ya da aldatılmayı karakter özelliği olarak kabul etmesine mi hayıflanmalı yoksa Babam ve Ailesi'ndeki mağdur kadın rolünü ekranda tutunmak adına kabul etmesine mi? Nilgün hamile iken kayınvalide müdahalesi ile terk edilmiş ikizleriyle yaşam mücadelesi vermiş bir kadın. Kemal'le tanıştığı zaman fabrika işçisi imiş ayrıldıktan sonra halı dokuyarak devam etmiş hayatına. Nilgün aynı Cemile gibi haksızlığa uğramış mağdur edilmiş bir kadın ama Öyle Bir Geçer Zaman Ki'nin reytingine uzaktan dahi yaklaşamadı. Mağdur kadın, iki eşli erkek, kötülükten gözü dönmüş eski eş hikayeyi kurtarmaya yetmedi!



Nilgün hikayenin iyi karakteri, karşı safta ise kelimenin tam manasıyla bütün kötüler toplandık, entrikalar planladık durumu söz konusu. Dizi düşme hattından uzaklaşmak adına kötü karakter cephesini her bölüm genişletiyor. Yıllarca pasif ihanete maruz kaldığını öğrenen, kocasını Nilgün'e kaptıran Suzan'ın entrikaları, bu evliliği size yar etmem iddiası anlaşılır olsa da; kayınvalide Macide'nin nefreti, Nilgün'ün erkek kardeşinin kötülük troykasının vazgeçilmez elemanı olmasının tutarlı bir gerekçesi, mantığı yok! Kötülük troykasının Kemal'i hapishaneye Nilgün'ü yoksul hayata geri döndürmesinin tek sebebi bir türlü istenilen seviyeye ulaşamayan, rakibinin durumuna göre haftalık değişen reytingler. Pazartesinin ilk iki sırası değişmiyor, İçerde ve Kırgın Çiçekler arasında geçiyor zirve mücadelesi. Paramparça ile Babam ve Ailesi ise birbirlerinden seyirci çalarak yayında kalma mücadelesi veriyor.



Hikaye tükeneli uzun zaman olmasına rağmen neden ısrarla devam edildiğini çözemediğim Paramparça, düşen reytingleri durdurmak için yeni hamleler peşinde. İlk bölümde Cansu trafik kazası geçirdiğinde; doktor, Ozan sizin oğlunuz ama Cansu sizin kızınız değil diyerek hikayenin fitilini ateşlemiş, Cansu ile Hazal'ın doğumda karıştıkları ortaya çıkmıştı. Konu sıkıntısı çekilince Cihan'ın düşmanı olarak Harun girmişti devreye. Harun'un kız kardeşinin intihar etmesinin sebebi Cihan'dı, üstüne Harun yıllar önce Dilara'ya aşıktı ama Cihan'a kaptırmıştı. Bunu Dilara'ya yıllar sonra itiraf ettiğinde Dilara şaşırmalardan şaşırma beğenmiş, sen bana aşık mıydın diyerek tepkisini söze dökmüştü. Cihan Dilara'yı sevmediğini ama hamile olduğu için evlendiğini söylemişti yine bölümlerden birinde.



Sayfaları doldurmak, hikayeye geçici açılım sağlamak için sarf edilen tüm bu sözler unutuldu, yeni bir reyting açılımına başvurdu senaryo: Ozan Harun'un oğlu çıktı! Dilara günlüğüne yazmış, sonra o sayfayı yırtmıştı ama kötü abla bizim dizilere has yöntemle gerçeği öğrendi, miras uğruna Harun'a yumurtladı. Güya Dilara Harun'a aşık olduğunu babasına söyleyemediği için Ozan'ın oğlu olduğunu da Harun'a söyleyememişti.



Çarşaf çarşaf senaryo yazmak senaristlerin amnezi yaşamasına mı sebep oluyor yoksa bunca saçma gelişmeden sonra sadık seyircimiz bunu da hoş görür diye mi düşünüyorlar? Bir kişi de yeterince saçmaladık doz aşımına gitmeyelim demiyor mu?



Bodrum Masalı'nda Ateş Faryalı'nın oğlu çıktı! Hikayenin başındaki Ateş Evren gerilimi, Evren oğluna neden bu kadar kötü davranıyor, Faryalı'dan neden nefret ediyor sorularına cevap verildi ama bunun yanında Evren'in Yıldız'a ihaneti de kılıfına uydurulmuş oldu. Yani bir kez daha evliliğine, karısına ihanet eden adam haklı duruma getirildi. Bir başkasının çocuğuna -ki tanıyordu Faryalı'yı- babalık yapmış, Yıldız'ın onu hiç unutmadığı şüphesinden kurtulamadığı için ilk fırsatta Gözde ile yasak bir ilişkiye yelken açmıştı.



İhanete gerekçe bulundu, baba oğul arasındaki gerilimli ilişki bir kez daha biyolojik babası olmamaya bağlandı. Malum geçen sezon dizi evreninde bolca vardı biyolojik baba meselesi. Güneşin Kızları'nda Haluk'un Ali nefreti ve şiddeti, Karagül'de Kendal'ın kötülüğünün sebebi biyolojik baba meselesine bağlanmıştı.



Bakış açısı değişmiyor, zihinler klişeler tarafından şekillenmeye devam ediyor . Bir Allah'ın kulu da neden biz zehirlenmiş gibi aynı şeyleri aynı bakış açısıyla anlatmaya devam ediyoruz, bizim dünyamız hayal gücümüz bu kadar mı, hayata bakışımız bu kadar sığ mı diye düşünmüyor? Halk bunları seviyor klişesi de çöktü artık reytingler ortada.


#Reyting
#Diziler
7 years ago
Reyting müdahalesi
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset