İşte Benim Stilim jürisi her sezon bir önceki sezonu özellikle de ilk sezonu mumla aramaya devam ediyor. Yeni yarışmacılara eski yarışmacılar referans gösterilip eski programları seyretmeleri tavsiyesinde bulunulurken; ilk sezonun şampiyonu ikizlere “All Star” da kendi eski görüntülerini izlemeleri tavsiye edilmişti. Bu stüdyoda her şey yapıldı, bu kıyafetten, bu çantadan gına geldi cümleleri sıklıkla kuruluyorsa neden bu formata devam etme ısrarı! Kızlar arasındaki çatışmalardan, kavgalardan medet umuluyorsa daha zeki gündemler üzerinden hareket edilmesi gerekmez mi? Çekimler öncesi toplantı adı verilen bir nevi deneme çekimleri yapılmış, kızlar yeterince negatif duyguyla yüklendiği noktada çekimlere başlanmışçasına ilk saniyeden itibaren birbirlerine çemkirmeye hakaret etmeye başladılar. Programda kalıcı olabilmek adına seslerinin fazlaca çıkması, kameralara fazlaca görüntü vermeleri gerektiği ezber ettirilmişti. Bunun yanında jürinin kriterlerine uygun giyinmeleri gerekiyordu. Marjinal bir tarza sahip olmak ya da mevcut tarzında marjinal dokunuş yapmak tarz olmanın olmazsa olmaz şartıydı.

Kızların kendi aralarındaki aksiyonun reyting bazında yetersiz kalacağı endişesiyle her zaman olageldiği gibi kıskançlık ipine sarılındı. Önceki sezonlarda ilk haftalarda ön plana çıkartılan, jürinin şamar oğlanı, rakiplerinin nefret yumağı haline getirilen Özlem Özden, Bahar'ın bu sezonki temsilcisi Melek. Bu masaya deliler ya da dâhiler oturabilir ancak diyen, kendini dünyanın en akıllı jüri üyesi zanneden Nurella; önündeki kağıtlarda kızın hikayesi tüm detayıyla yazmıyormuş, yapım ekibi kızların hikayelerini, zaaflarını öğrenmek için özel çaba sarf etmemiş gibi; ben onun bakışlarından anladım diyerek Melek'e hayat hikayesini sordu, gözyaşlarıyla reyting devşirme girişiminde bulundu.

Oyna deyince oynayan, bir gülen bir ağlayan, dobrayım maskesi altında en acımasız cümleleri rakiplerine karşı kuran, en ufak eleştiride kendini dışlanmış hisseden, ön plana çıkartıldığından sebep kendini programın reyting makinesi olarak gören, duygu durum bozukluğu yaşadığı her halinden belli bir kişi Melek. Nasıl ki geçen sezon Bahar ilk günlerde aldığı iltifatlarla kontrolden çıkmış, diğer kızlar tarafından sevilmeme sebebini jüri etkisiyle kıskanılmaya bağladıysa, bu sezon da Melek'i aynı akıbet bekliyor. Hayata tutunmaya çalışan, boşandıktan sonra ailesinin kızıyla kabul etmemesinden sebep sığınma evinde kalan, zor bir hayat mücadelesi veren, katıldığı programı bir çıkış noktası hayata tutunma noktası olarak gören Melek, bolca azar işitecek, çokça ağlayacak, gülecek, sürekli dans edecek. Programda kalıcı olabilmek adına etinden sütünden yününden faydalanılmasına müsaade edecek. Bu arada diğer kızlar sıraları geldikçe hayat hikayeleri zaafları ile ön plana çıktığında yaşadığı hayal kırıklığını tamir edebilmek adına doz aşımı tepkiler verecek.

Program reyting listesinde ilk 100'e girmekte zorlanıyor. Caps fenomeni olarak şöhreti yakalayan Nurella'nın abartılı halleri ve tepkileri ile kendi kendinin karikatürüne dönmesinden sonra sosyal medya rüzgarı kesilmiş durumda. Ben ameliyatlı kadınım diye bağırıyor, kızlara ve tabii diğer jüri üyelerine ben yoksam siz hiçsiniz demeye getiriyor ama artık hiçbir tepki, gözyaşı reyting olarak dönmüyor programa.

İlk yüz program arasında yer alamaması reyting hamlesi olarak Bahar Candan ipine sarılmalarına sebep oldu. Ben yoksam siz hiçsiniz diyen Nurella'nın Bahar'ın doz aşımı tepkilerine, kıskançlık triplerine ihtiyaç duyması fazlasıyla ironik. İşte Benim Stilim, yeni kızların marjinal giyimde, kavgada, kıskançlıkta sınıfta kaldığını düşündüğünden, kavga kıskançlık ve marjinallikte iddialı Bahar Candan'ı yeniden dahil etti programa. Bumerang gibiyiz gidip gidip geliyoruz diyen Bahar ilk dakikadan itibaren jürinin kıskançlık oyununa dahil oldu. Kızlar Bahar'ın popülaritesini kıskanacak, Bahar jüriyi diğer kızlardan kıskanacak. “Bu da bir ağlama” krizleri sosyal medyada internette haber olarak programa seyirci devşirecek hesapta.

Zaman değişti, ne reailiti şov olarak ne de tarz programı olarak tek değil İşte Benim Stilim. Jürinin biz olmadan siz hiçsiniz tehdidi kızların umurunda bile değil! Çünkü realiti şov karakter borsası oluşmuş durumda, kızlar o programdan bu programa kameralar önünde salınıyor. Yaz aylarında başlayan Gardırop Savaşları yayınlanmaya başladıktan sonra birkaç defa format değişikliğine giderek seyirci ile iletişim kurmayı başardı. Kızların alışveriş yapma süreçleri, fiyatlar, konsepte göre nasıl giyinilir sorularına daha makul, kavgasız, hakarete başvurmadan cevap veriliyor.