Siyaset Meydanı''na konuk olan Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu''nun izlenme oranı üzerinden bir mukayese yapılıyor. Kılıçdaroğlu''nun katıldığı Siyaset Meydanı''nın reytinginin daha yüksek olmasına bin bir mana yüklenerek; reyting farkı oy sandığının aynası olabilir temalı analizler yapılıyor. Halbuki işin sırrı Siyaset Meydanı''nın ekranı devraldığı Survivor''da.
Her ne kadar her iki Siyaset Meydanı da aynı gün, aynı programın ardından, reklamsız yayına girmiş gibi gözükse de şartlar eşit değil.
Bir programın seyredilirlik oranının kendisinden sonra yayına giren programa da etkisi yüksek. Nitekim on beş gündür ''Pascal, Nihat''ı dövdü'' haberleriyle gündemden düşmeyen Survivor siyasete de vurdu damgasını.
Liderlerin izlenme oranları kadar Survivor''ın izlenme oranını da göz önüne almak gerekiyor. Nitekim Erdoğan''ın konuk olduğu akşam 21,05; Kılıçdaroğlu''nun konuk olduğu akşam 28,18 olarak ölçülmüş Survivor''un izlenme oranı. Survivor etkisi ile Kılıçdaroğlu 7. olurken Erdoğan 17. olmuş.
Kılıçdaroğlu reyting sıralamasında son haftaların fenomen dizisi Behzat Ç.''yi geride bıraktı yorumları da gerçeği yansıtmaktan uzak. Çünkü Behzat Ç.''nin başını Leyla ile Mecnun dizisiyle oynadığı misafircilik yaktı. Behzat Ç. seyircisi absürd komedi Leyla ve Mecnun karakterlerini yadırgayınca, seyirlik malzeme arayışına girdi. Kavganın gözyaşının tavan yaptığı Survivor haftalardır gel gel yapmış bekliyordu zaten taze izleyiciyi.
Erdoğan''ın Siyaset Meydanı''na katıldığı hafta, hafta boyu konuşulan Pascal-Nihat kavgası yalanlandı. Kılıçdaroğlu''nun katıldığı hafta ise yalanlanan kavga gerçekleşti. Acun Ilıcalı tarafından Dominik''e götürülen magazin yazarları, adaya ayak basar basmaz kavganın gerçekleşmesi ise ne zamanlama dedirtti seyredene.
Survivor''da amaç büyük ödülü kazanmak. Büyük ödülü kazanabilmek sonuna kadar adada kalmaya bağlı. Adada kalmanın sırrı da ödül oyunlarında başarılı olmaktan geçiyor. Dokunulmazlık kadar yemek ödüllerini kazanmak da önemli.
Gönüllüler birbirini tanıma, kameralara alışma, koşullara uyum sağlama mücadelesi verirken; Ünlüler cephesinde sanatçı duyarlılığı, sporcu centilmenliği devredeyken, yarışmalar kazanılıp ödüllere sahip olurken her şey yolundaydı. Yarışma kaybetmeden Gönüllüleri sepetleyip kendi aralarında büyük ödül için mücadele etme hayalleri kuruyorlardı. Şimdilerde kameraların karşısına geçip yarışmayı Gönüllülerden biri kazanmalı diyen Nihat Doğan''ın bırakın büyük ödülü, haftanın kaybedeni olmaya bile tahammülü yoktu. Ezip geçmekten yok etmekten bahsediyordu. Yapılan kural değişikliği sonrası halk oylamasının devreye girmesiyle halka sevimli gözükerek SMS toplama cinliğinden başka ne ola ki bu değişikliğin sebebi?
Sponsor anlaşmalarıyla belirlenen ödüller, kazanmak için aklın hırsa yenik düşmesine sebep olduğu gibi kaybedenlere büyük hayal kırıklığı yaşatıyor. Nitekim Survivor''a reyting patlaması yaşatan kavganın fitilini ateşleyen kaşar polemiğinin sebebi, haftanın ödülü mükellef kahvaltı sofrasıydı. Masanın üstündeki örtü sunucu tarafından kaldırıldığında, bir aydır haşlama muz yemek zorunda kalan yarışmacıların yüz ifadeleri görülmeye değerdi. Üstüne sunucunun kaşar peynirini ballandıra ballandıra yemesi tam bir işkenceydi. Reklamların onu almaya/yemeye gücü yetmeyen insanlar üzerindeki etkisini anlayabilmek için o anı tekrar ve tekrar seyretmek gerekiyor. Ki bu insanlar alım güçleri olmayan insanlar değil! Kendi rızaları ile oradalar ve en fazla iki ay sonra normal hayatlarına dönecekler. Daha da önemlisi büyük ödüle sahip olmak için katlanıyorlar o mahrumiyete. Yine de çileden çıkıyorlar, içlerindeki canavarı kontrol etmekte zorlanıyorlar.
