|
Zengin fakir etkileşiminin dizi hali

İhracat şampiyonu diyerek övünmelere doyamadığımız yerli dizilere bakınca memleketin yarısı konak/köşk/yalıda oturuyor; diğer yarısı da köşklerde yalılarda çalışıyor ya da çalışmak için can atıyor! Her fakirin yolu zenginle ya da her zenginin yolu fakirle aşk hikayesi adı altında mutlaka kesişiyor. Her aile adeta bir imparatorluk edasında yönetiliyor, hanedan içi çekişmeler, taht kavgaları.



Zengin fakir etkileşiminin senaryolaşmış haline yeni bir dizi katıldı; İkisini de Sevdim. Ekrandaki neredeyse bütün dizilerin yapıtaşı üçgen aşklarla yol alacağını ismiyle ilan etmekte sakınca görmedi İkisini de Sevdim. Bir zengin iki fakir ya da iki zengin bir fakir şeklinde şekillenecek aşk üçgenleri. Bir tarafta mahallede yaşayan orta direğin temsilcisi bir aile, diğer tarafta gerçekte zengin değillermiş de zengin taklidi yapıyorlarmış gibi bir görüntüye sahip insan topluluğu.



Mahalle hayatından başlarsak. Hızlı gazeteci Suna, mahalleden arkadaşı Hasan ile evlilik hayalleri kurmaktadır. Hasan ise sürekli parasızlıktan dem vuran bir tip. Maddiyat peşinde koşan karakterin erkek olmasını en iyimser yaklaşımla yenilik olarak değerlendirebiliriz. Felsefeyi sene kaybetmeden dört yılda bitirdim diyerek durumundan şikayet eden Hasan; dayısının taksisinde çalışmaktadır geçici olarak. Suna'nın babasının ifadesiyle hırslı, gözü yükseklerde, güvenilmez biridir. Nitekim Karacabeylerin kızı Ezra ile ilk karşılaşmasında rengini ziyadesiyle belli eder. Trafik kazası vesilesiyle gerçekleşen tanışmada Hasan, Ezra'nın kalbine şimşek misali düşer. Ezra adeta 80'lerden fırlamış gelmiş bir görüntüye ve diyaloglara sahip. Hasan Ezra arasındaki gelişmeler de 80'li yıllarda bolca çekilen Türk filmlerini hatırlatıyor. Taksi tamirde olduğu için Ezra Uludağ'a giderken Hasan'ı da götürür yanında, hemen evlenmeyi teklif eder. Biz olamayız diyen Hasan ayrılır. Ayrılmaya dayanamayan Ezra “anlaşmalı intiharla” Hasan'ı hastaneye getirtmeyi başarır. Ki nikaha dakikalar vardır, Suna nikah masasında tek başına kalır.



Hikayenin diğer ayağında ise Suna hapisten haber yaparak kurtardığı balıkçının verdiği bilgilerle, Karacabey ailesinin ele avuca sığmaz ille de illegal yollardan para kazanmak için çabalayan büyük oğlu Ferhat hakkında haber yapar, ailenin şimşeklerini üzerine çeker. Haberin peşini bırakması için tartaklanır, tehdit edilir derken ailenin temiz pak oğlu Murat ile tanışır. Böylece nikah masasından dönen Suna Hasan çifti, Karacabeylerden Murat ve Ezra ile yeni bir ilişkiye yelken açacaklarını ilan ederler ve aşk üçgenleri kurulur.



Hikayenin içinde dilediğince top koşturacak, uyuşturucu işi yaptığı cümle alem tarafından bilinen Nadir Saruhan isimli bir de mafya mevcut.



Karacabey ailesindeki ilişkiler de bir tuhaf. Kayınvalide davranış kodlarına sahip bir hala var, namı diğer görümce. Ağabeyine rağmen yemek masasında herkesi hizaya sokan ama bütün yaptıklarına rağmen Ferhat'ın arkasında duran onu koruyan kollayan bir hala, Afet.



Yerli dizilerde kötülüğün tüm yükü yengelerin omuzlarındaydı uzun süredir. Evlat Kokusu ve İkisini de Sevdim hala karakterleriyle yengelerin yükünü hafifletti.



Evlat Kokusu'nun Hünkar'ı erkek kardeşlerini çekip çeviren, ailem için her şeyi yaparım diyen, kötülüğe meyilli Cevahir yerine Aslan'ın arkasında duran kudretli bir abla. İkisini de Sevdim'in Afet halası ise legal yollardan hukuka başvurarak sorunları çözmenin gereksizliğinden dem vurarak, Farhat'ın önünü açan ve arkasında olacağını ifade eden, yine kötülük benden sorulur iddiasıyla hikayedeki yerini kavileştiren biri. Demir Karacabey için sözünün üstüne söz söyletmeyen sert bir karakter tanımlaması yapılmış ama kardeşi Afet, abisini hiçe sayarak yapıyor her türlü müdahaleyi. Demir Karacabey küçük oğlu Murat ve kızı Ezra'ya karşı çok yumuşak iken, kirli işlere bulaşacağını tahmin ettiğinden olacak Ferhat'a karşı bütün sertliği!



90'lı yıllarda vardı böyle diziler. Güney Amerika'nın pembe dizilere benzeyen. Bunca emek, zaman, para harcanıp yenisini çekmek için uğraşmak yerine onları yayınlasalar keşke. Eskiden ne seyrediliyormuş merakıyla seyircinin daha çok ilgisini çekebilir belki.




#Diziler
#Etkileşim
#İhracat
7 yıl önce
Zengin fakir etkileşiminin dizi hali
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi