|
28 Şubat’ın püf noktaları...
“Sican'da tanklar yürütülmüştü. Yirmi Sekiz Şubat'ın en hararetli günleriydi. Zafer Mutlu,Ankara'dan geldi. Zangır zangır titriyordu: 'Komutanlar bana, çok yakında darbe olacak dediler. Hangi tank nerede duracak, bana onu bile gösterdiler! Bugün yarın darbe olacak. Hükümeti devirmek lazım! Hemen saldırıya geçelim!' diye konuştu…


Yedi yıl önce rahmetli olan gazeteci Ahmet Vardar, Yirmi Sekiz Şubat döneminde Sabah'ta yaşanan ibretlik bir sahneyi (bundan dokuz yıl önce) işte bu sözlerle anlatmıştı…



Zafer Mutlu,

epeydir

Aydın Doğan

isimli şahsın kanatları altındadır! “Yurttaş Kane” pardon Doğan, Yirmi Sekiz Şubat'ın medya ayağındaki bir numaralı patrondur.



*


“Eylül ayı (1996) başından beri

,

bana sürekli darbe tarihi veren
bu arkadaşlar;

o günkü kahvaltıda darbenin tarihini, gününü, saatini hangi paşanın nasıl darbe yapacağını, darbeden sonra nasıl bir hükümet kurulacağını anlatıp durdular!



Genelkurmay Başkanı'nın beni neden gözden çıkardığına dair tanıklar gösterdiler. Hükümetten ayrılın, kendinizi kurtarın mesajını vermeye çalıştılar…



Mehmet Bican'ın

“28 Şubat'ta Devrilmek”

adlı kitabında (Sayfa: 345-346) geçen bu sözler,

Tansu Çiller

'e aittir!



Çiller'in sözünü ettiği o “kahvaltı”nın tarihi

23 Şubat
1997

'dir! Bir başka deyişle, 28 Şubat'taki MGK toplantısına “beş gün kala” yapılan bir kahvaltıdır.



Tansu Hanım'ın sözünü ettiği “o arkadaşlar” Zafer Mutlu, Fatih Çekirge ve Hasan Cemal'den başkası değildir!



Yani, 28 Şubat sürecinde Sabah gazetesinin Genel Yayın Müdürü, Ankara Temsilcisi ve “önde gelen” bir yazarından söz ediyoruz.



“Hoplayıver” Fatih Çekirge, günümüzde Hürriyet yazarıdır ve aynen Zafer Mutlu gibi Aydın Doğan'ın kanatları altındadır!



Kandil müdavimi Hasan Cemal, Terör Partisi HDP'nin can yoldaşıdır!



Aydın Doğan'ın Medyası; 7 Haziran ve 1 Kasım 2015'teki genel seçimlerde Terör Partisi'ni canla başla desteklemiştir!



*


Yurttaş Doğan'ın sahipliğindeki Baronsal Hürriyet, Yirmi Sekiz Şubat'ın medya ayağındaki lokomotif gazeteydi. Hemen ardından Dinç Bilgin'in patronluğundaki Sabah ile o dönemde Aydın Doğan'ın sahibi olduğu Milliyet geliyordu. Bu üçlü, en fazla “irtica” manşeti atan gazetelerdi. “Psikolojik Harekât” icra ediyorlardı.



Gladyo'cu Ertuğrul'un yönettiği Hürriyet'in 20 Aralık 1996 tarihli manşetinde dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı

Güven Erkaya

(ismi verilmeden) konuşturulmuştu…



İşte bu röportajdan, “28 Şubat'ın işaret fişeği makamında” bir manşet çıkmıştı!



Dönemin Hürriyet Ankara Temsilcisi olan

Sedat Ergin

'in ziyaret ettiği Erkaya “Bu defa işi Silahsız Kuvvetler halletsin” diyordu!



Darbeyi, 28 Şubat'ta “Silahlı Kuvvetler” yapacaktı!



O manşetten sadece sekiz gün sonra (28 Aralık 1996'da); derinlerde kurgulanmış ve Müslüm ile Fadime'nin başrollerinde yer aldığı/oynatıldığı enteresan bir film, Polis Operasyonu'nun ardından “televizyon ekranlarında” gösterime girmişti!



28 Şubat'tan tam iki ay öncesinde “askeri darbeye zemin hazırlamayı” amaçlayanlar; malum “baskınla” bir işaret fişeği daha patlatmışlardı!



Paralel Emniyetçiler

tarafından düzenlenen “operasyon” neticesinde Laikçi Rejim'e arzu ettiği “malzeme” sunuluyordu!



28 Şubat'taki MGK'dan yedi hafta sonra (16 Nisan 1997)

Aydın Doğan

isimli şahsın sahibi olduğu

Kanal D

'ye çıkan

Fetullah Gülen

Refahyol Hükümeti'ne “Beceremediniz gidin!” diye sesleniyordu. Yalçın Doğan'ın MGK toplantısını sorması üzerine “darbeci generalleri haklı bulan” cümleler kurmuştu…



Locaefendi, 1997 yılının sonunda dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'e “övgüler sıralayan” bir mektup da yazdı!



Aynı Locaefendi,

25 Ekim 1997

'de Latif Erdoğan'ın tanık olduğu “dar dairedeki sohbetinde” şu sözleri sarf etmiştir:



Aydın Doğan Bey bana bizzat söyledi.

'Niye bana da iş vermiyorsunuz, ben de yapayım'

dedi. Hürriyet Holding'in, Milliyet Holding'in arkasındaki insan 'Ben de yapayım' diyor. İnanıyorum ki, yarın Sabancı da Koç da diyecek!



*


Çevik Bir, 28 Şubat'tan bir hafta önce (21 Şubat 1997'de) Washington'da dönemin

CIA

Başkanı

George Tenet

ile gizli bir görüşme gerçekleştirmişti!



Tam da o günlerde Türkiye'den (Komprador Burjuvazi'ye mensup) bir grup işadamı Washington'da bulunuyordu!



İşadamları arasında, Mister Simit diye bilinen R.Koch başı çekiyordu!



28 Şubat MGK'sından bir yıl önce

1996

'da; Aydın Bolak,

Mister Simit

ile

Gülen Locaefendi

'yi Boğaz'daki yalısında bir araya getirmişti!



*


Bu buluşmadan yirmi yıl sonrasında 15 Temmuz 2016'da Gülen'in elebaşısı olduğu

FETÖ,

Türkiye'yi işgal etmek üzere askeri darbeye kalkıştı…



15 Temmuz darbe girişimine ilişkin “Yurtta Sulh Konseyi” iddianamesinde şu tespit yapılmıştır:



28 Şubat, FETÖ'nün TSK'daki kadrolaşması için

dönüm noktası

olmuştur

.”


Yani?



28 Şubat Cuntası ve onun arkasındaki

Üst Yapı (Baronsal Gladyo)

FETÖ'ye “TSK'nın bütün kulvarlarını” açmıştır!


#FETÖ
#TSK
#28 Şubat
#15 Temmuz
#CIA
7 yıl önce
28 Şubat’ın püf noktaları...
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset