|
Bunların “iyi hal kâğıdı” yok...
CHP Antalya milletvekili Mustafa Akaydın “15 Temmuz’daki 250 kişinin katili devlettir” diye konuştu! Bu sözleriyle FETÖ’yü “aklamaya”
. 15 Temmuz gecesi aziz milletimizin yiğit evlatlarını hunharca katleden, devlet kurumlarını bombalayan ve Türkiye’yi işgal etmek isteyen darbecilere koltuk çıktı.

Bitmedi…

FETÖ’nün borazanı Akaydın, dün bir açıklama daha yaparak “Sözlerimin arkasındayım. 15 Temmuz’un tiyatro tarafı vardır” dedi!

Haydut Devlet ABD’nin Pensilvanya’da “pamuklara sardığı” darbe girişiminin bir numarası Fetullah Gülen, 1 Ağustos 2016’da CNN International’a beyanat vermiş, 15 Temmuz’daki darbe için “tiyatro” demişti!

Yani?

CHP’li Akaydın,
Locaefendi’sinin yolundan gidiyor.

Mister Akaydın’ın işbu sözleri, vatana ihanet söylemidir.

*

Mustafa Akaydın, yakın geçmişte Antalya’nın “Büyükşehir Belediye Başkanı” idi.

30 Mart 2014 tarihinde Antalya’da seçimi kaybettiğinde “ne yaptığını” ise çoktan unuttuk…

Öyleyse, Akit gazetesinin 3 Nisan 2014 tarihindeki
“İmhaya Suçüstü”
manşetini arşivimizden çıkaralım: “Antalya’da seçimi kaybeden CHP’li Mustafa Akaydın, belediyeye ait iç denetim, imar ve bütçe ile ilgili evrakları yaktırırken suçüstü oldu…”

Yakılan resmi evraklar, usulsüzlük ve yolsuzluğun belgeleri miydi?

*

Mustafa Akaydın, belediye başkanlığından önceki dönemde Akdeniz Üniversitesi’nin rektörüydü…

Mesela, alnında Zülfikar dövmesi bulunan sakallı bir şahıs; 6 Nisan 2008 tarihinde Akdeniz Üniversitesi’nde ateş ettiğinde, provokasyona kalkıştığında; Akaydın, orada rektörlük görevini sürdürüyordu!

Bu sütunda çıkan 4 Ağustos 2017 tarihli “Kent var, Malbora var” başlıklı yazımızda da sözünü ettiğimiz işte bu “ters manyel” eylemi düzenleyen kişinin, aradan üç ay geçtikten sonra
JİTEM
mensubu olduğu “kendi beyanıyla” ortaya çıkmıştı!

O dönemdeki protestolarda taşınan pankartlara da yansıyan “Ülkeyi yobaz gericiliğe bırakmayacağız!” repliğinde olduğu gibi “ağızlara laik!” bir işlev gören psikolojik harekât çoktan amacına ulaşmıştı, oysa! Diğer yandan da “Faşist Saldırı” diyerek MHP’yi hedef almışlardı: Devlet Bahçeli “O provokatör kime çalışıyor, bulunsun!” diyerek isabetli bir çıkış yapmıştı.

Akdeniz Üniversitesi’ndeki sol görüşlü öğrencilere ateş eden malum şahsın üniversitedeki 80 güvenlik görevlisine takılmadan nasıl olup da kampusa girdiği ise “bir türlü anlaşılamamıştı!”

İŞBİRLİKÇİ KILIÇDAROĞLU

Akaydın’ın genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mütemadiyen “Kontrollü Darbe” diye konuşarak FETÖ’yü darbeden “sıyırmaya” çabalıyor!

CHP’nin sözcüleri de benzer açıklamalarla FETÖ’yü himaye ediyorlar.

Alayı, “hususi” vazifelidir.

Mevzubahis konuşmalar, psikolojik harbin bir parçası olarak yapılıyor.

Darbeci ortaklarını “kurtarmak” istiyorlar!

Bunlar; aradan geçen bir yıldan biraz daha fazla bir süredir FETÖ’yü ve onun katil darbecilerini güya “mağdur olmuşlar” gibi göstermeye yelteniyorlar!

Darbe kalkışmasının başarısızlığa uğramasından dolayı, en başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimi devasa bir hayal kırıklığına uğramıştır!

*

Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz’daki FETÖ darbe girişiminin arka plandaki derin patronu ABD’ye ve dahi NATO’ya tek kelime dahi söyleyememiştir, onlara zerrece itiraz edememiştir.

Kendisinden Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusunda bir cümle dahi duyabilen var mı?

Bağımsız Müslüman Türkiye’yi hangi batılı devletler hedef alıyorsa; Kılıçdaroğlu bütün hücreleriyle istisnasız o devletlerin safındadır!

CHP’nin genel başkanı, Batı Cephesi’ndeki devletlerle “amaç birliği” içerisindedir; onlarla aynı yolun yolcusudur.

Avrupa Birliği’nin, Almanya’nın, ABD’nin, İsrail’in işbirlikçisi olan bir CHP genel başkanından söz ediyoruz!

Alman medyasına “Türkiye’de kimsenin can ve mal güvenliği yok” diye konuşarak bühtanda bulunan ve böylece düşmanca bir tavır sergileyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun “iyi hal kâğıdı” yoktur!

#15 Temmuz
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Mustafa Akaydın
7 yıl önce
Bunların “iyi hal kâğıdı” yok...
Kara dinlilerle milletin savaşı
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü