Abdi İpekçi'nin derin bir suikasta kurban gittiği gün (1 Şubat 1979) Humeyni'nin de İran'a döndüğü gündür. Sadece İran değil, bütün dünya Humeyni'ye dikkat kesilmişti. Şah Rıza Pehlevi'yi deviren Humeyni'nin İran'ın yeni lideri olduğu o dönemde, Fetullah Gülen henüz Türkiye'de bile tanınmış bir sima değildi.
1966'da İzmir'de kurduğu “dini cemaat” görünümlü GLADYO
örgütünün ilk teşkilatlanma seneleri geride kalmıştı…
“Sırasını” bekliyordu. Sahneye çıkacağı yıllara hazırlanıyordu!
*
İşte, Humeyni'nin Paris'ten Tahran'a döndüğü o günlerdeki bir sohbette; Nurettin Veren Fetullah Gülen'e Humeyni bahsini açmıştı:
“Bizde de böyle bir değişim mi yaşanacak?” diye sormuştu!
Gülen, İran'da gerçekleşen devasa hadiseyi küçümseyen bir tavırla “Humeyni hareketi, ancak üçüncü sınıf bir harekettir. Bizim hareketimiz ise birinci sınıf bir hareket olacaktır.” diye konuştu!
Sonra, bir cümle daha ekledi:
*
Arka planında Baronsal Gladyo'nun yer aldığı İpekçi Suikastı, Türkiye'yi 12 Eylül darbesine “koşturan” kontra suikastlar arasında kritik bir kilometre taşıdır.
1 Şubat 1979 tarihinden “birkaç hafta sonra” Washington'dan İstanbul'a gelen ve Boğaz'a nazır bir lokantada yemek yiyen “derin kadroda” kimler vardı?
Bu sualin cevabı, A.Frachon ile D.Vernet'in imzalarını taşıyan
adlı kitapta (2004, Sayfa: 102) veriliyor!
Neo-Con'ların “başöğretmeni” olarak da kabul edilen Soğuk Savaş döneminin nükleer stratejisti
(1913-1997) derin ekibin başındaydı…
Yemekte, “öğrencileri” Richard Perle ile Paul Wolfowitz de yer alıyordu!
Derin misafirlerini ağırlayan
'ye mensup önde gelen isimler; İran'daki devrimin çok konuşulduğu o günlerde
diye (aslında cevabını bildikleri bir suali) sorduklarında…
Wohlstetter'dan aldıkları karşılık şu olmuştu:
*
Perle ile Wolfowitz'in akıl hocası Wohlstetter'ın İstanbul'da mukim “baron” dostlarına verdiği bu cevap; henüz adı konulmamış olan bir darbenin (12 Eylül 1980) habercisiydi!
30 Ağustos 1977'de Kara Kuvvetleri Komutanı; 6 Mart 1978'de Genelkurmay Başkanı olan Kenan Evren'in anılarında “darbe için dönüşü olmayan hazırlıklara”
'dan itibaren başladıkları yazılıdır! Yani? Boğaz'a nazır lokantadaki o derin yemeğin “hemen ardından gelen” günlerde!
O dönemde Bülent Ecevit Başbakan'dı. Suikasta kurban giden Milliyet gazetesi genel yayın müdürü Abdi İpekçi, Başbakan'ın çok yakın arkadaşıydı…
Ecevit, 1979'un sonbaharında iktidardan ayrılmak zorunda kalışını
'ın 13 Mayıs-13 Haziran 1979 tarihleri arasında yedi gazete ve bir dergide yirmi dört kez yayınlanan ilanlarına bağlamıştır! (7 Şubat 1994'teki açıklaması, TRT1)
TÜSİAD ilanları son haftasına girdiğinde; (şahane bir tesadüf eseri!) dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in ABD ziyareti başlamıştı…
Evren 7-18 Haziran 1979 tarihlerindeki ziyaretinde Zbigniew Brzezinski ile de görüşmüştü. Mister
o sırada Amerika Başkanı Jimmy Carter'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı idi!
1979 yılının Mayıs ayından itibaren Carter yönetiminin Türkiye ile alakalı toplantılarında
dile getiriliyordu!
12 Eylül darbesinden beş yıl sonra
gazetesine verdiği röportajda şöyle diyecekti:
“12 Eylül askeri müdahalesiyle
Afganistan'ın işgal edilmesi, İran'da monarşinin devrilmesinden sonra Türkiye'deki bu istikrar hareketi içimizi ferahlatmıştı!” (21 Temmuz 1985)
*
Fetullah Gülen Locaefendi, 31 Ocak 2005'te Milliyet'e verdiği röportajda Evren Paşa için
diyordu!
Locaefendi,
dergisinin Ekim 1980 sayısındaki
başlıklı yazısında 12 Eylül darbesine şu sözlerle övgüler sıralıyordu:
“İşte şimdi, bin bir
içinde, asırlık bekleyişin tuluu saydığımız
son karakolun varlık ve bekasına alamet sayıyor; ümidimizin tükendiği yerde Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe
duruyoruz…”
*
Sızıntı'daki işbu yazıdan 36 yıl sonra; bu defa Locaefendi'nin liderliğindeki FETÖ (arkasındaki ABD-CIA ile) askeri darbe yapmaya kalkıştı; başaramadı!
tarihli aylık
dergisi, “eli kulağındaki” darbe girişiminin haberini “kendi lisanıyla” veren bir kapakla çıkmıştı!
*
15 Temmuz darbe girişiminin berhava olmasının ardından kaleme aldığı “American Interest” dergisindeki yazısında “ABD'nin Erdoğan'a yönelik askeri darbeyi desteklemesi, şöhretine büyük darbe indirebilecek bir hata idi” diyerek
Mister Brzezinski, “ABD'nin darbeyi desteklemesi ve darbenin liderine ev sahipliği yapması da, ciddi bir hesap hatasıdır” diyerek
makamında yazıyordu!