Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi'nin altı saat süren olağanüstü toplantısında “Saray'dan CHP'yi karıştırın talimatı geldi” demiş!

Bu lafa, kargalar bile güler.

Sekiz seçimden yenilgiyle çıkmasına rağmen genel başkanlık koltuğuna adeta yapışan Kemal Bey mi; artık mizah unsurudur. Resmen “karikatürlük” oldu!

Kılıçdaroğlu otomatiğe bağlamış vaziyette; başına ne gelirse Saray'dan biliyor: Buna mukabil kendisinin

'ı eleştiren tek kelimesi dahi yok!

Yardımcısı Selin Sayek Böke'nin istifa etmeden önce ABD'nin Ankara Büyükelçisi ile görüşmüş olması, CHP genel başkanı için zerrece problem teşkil etmiyor!

Ne de olsa…

Kemal Bey de aynen Selin Hanım gibi Amerikan elçiliğinden sufle/talimat alıyor.

-Nasıl şekva etsin?!

-Konforlu suçlamalar için Cumhurbaşkanlığı Sarayı dururken; faturayı “yedi senedir hizmetinde bulunduğu” Beyaz Saray'a mı çıkarsın?

*

CHP, Mayıs 2010'da olduğu gibi “Beyaz Saray'ın Türkiye'deki adamları/baronları tarafından yeniden tasarladığında” Kemal Bey gibi yerleştirilmiş elemanlar, bu müdahaleden fevkalade mutluluk duyarlar!

Amerikancı Kemal; zaten Kaset Operasyonu'ndan da birkaç ay evvelden

'dur!

Yedi sene önce

'nda çıkan genel başkanlık koltuğundan; tam da yedi yıl sonra Parti Meclisi toplantısında uçuşa geçerek Saray'ı taşlayan da odur!

*

Baykal'a yönelik kaset komplosundan bir buçuk yıl kadar öncesine de gidelim: O vakit, Kemal Kılıçdaroğlu henüz “çiçeği burnunda” bir Grup Başkan Vekili idi…

ABD-İsveç merkezli İpek Yolu Enstitüsü'nün Ekim 2008'de yayınladığı raporda “CHP yönetiminin yakın bir gelecekte değişeceği” kehanetinde bulunuluyordu!

Svante Cornell ile Halil Magnus Karaveli tarafından yazılan raporun 72. sayfasında “Baykal'ın CHP'den istifa etmeye ikna edilip yerine Kılıçdaroğlu'nun geçeceği” yazılmıştı! Raporun yazıldığı dönemde CHP'de liderlik değişimi ile alakalı en ufak bir tartışma dahi yoktu!

*

CHP'nin eski genel başkan yardımcısı Onur Öymen, 2009 yılında Kılıçdaroğlu ile aralarında geçen “manidar bir diyalogu” geçtiğimiz Ocak ayında deşifre etti!

İpek Yolu Enstitüsü'nce hazırlanan Ekim 2008 tarihli raporun, 2009 başlarında kendisine getirildiğini söyleyen Öymen, aynen şöyle demişti:

“Bu raporu, hemen Baykal'a ve Kılıçdaroğlu'na götürüp okuttum. 'Sivil toplum kuruluşunun hazırladığı bir rapordur' diyerek pek bir değer vermediler…

Yalnızca

'ABD sizin genel başkanlığınızı istiyormuş' dediğimde; bana

şeklinde bir karşılık verdi!” (Akşam, 24 Ocak 2017)

*

Kemal Kılıçdaroğlu,

'in 183 numaralı kurucu üyesidir.

'nün senelerce baş tacı yaptığı İshak Alaton ile TÜSİAD'çı Nafiz John Paker, 1994'te kurulan TESEV'in ilk yönetim kurulunda yer almışlardır.

Paker, TESEV'i tam on yedi yıl boyunca yönetmiştir.

Zamanında

tarafından kurulan

(National Endowment for Democracy) artı CIA ile bağlantılı Macar Yahudisi

'a ait “

yıllar yılı TESEV'i fonlamıştır!

Soros, Şubat 2002'nin sonunda İstanbul'a geldiğinde; Komprador Burjuvazi'ye mensup bazı şöhretli isimlerin başını çektiği bir grup

“Açık Toplum'u konuşmak için!” Nafiz John Paker'in ev sahipliğinde buluşmuştu!

*

“Evet, Ben Selanikliyim” adlı kitabıyla tanınan Ilgaz Zorlu, Türkiye'deki Sabetaycıları deşifre ettiği için işbu Kripto'ların büyük tepkisiyle karşılaşmıştır!

Medyamızda (Nisan 2000 tarihinde) yer alan bazı ifadelerinden dolayı hakkında dava açılan Ilgaz Zorlu,

yılı başlarında mahkemeye sunduğu savunmasında; başta dönemin TESEV Başkanı Nafiz John Paker olmak üzere aralarında Kemal Derviş, Rahşan Ecevit, İsmail Cem İpekçi'nin de bulunduğu bazı meşhur isimlere çok ciddi suçlamalar yöneltmiştir!

Ilgaz Zorlu,

söz ediyordu!

Zorlu, “Nafiz John Paker'in Sabetaycı Şişli Terakki Lisesi'nin yönetiminde yer aldığına” dikkat çekmiş ve “Paker Ailesi ile uzaktan akraba olduğunu” da söylemişti!

*

“Ayaklanmaları organize eden adam olarak bilinen George Soros, Açık Toplum Enstitüsü'nün kurucusu ve sahibidir. İşbu derin enstitünün Türkiye ayağı

'de kurulmuştur.

Açık Toplum Enstitüsü, 2001 ile 2008 arasında TESEV ile koordineli olarak çalıştı; 20 Ağustos 2008'de vakıf oldu ve “Açık Toplum Vakfı” adını aldı.

Enstitünün vakfa dönüşmesinden sonra; Mütevelli Heyeti'nde Nafiz John Paker'in yanı sıra, Taha Akyol'un oğlu Mustafa Akyol, İshak Alaton'un kızı Leyla Alaton, CNN Türk'ün başındaki Ferhat Boratav ile “Kızıl Soros” diye tanımlanan Osman Kavala da yer aldı!

2009 ile 2010'un Danışma Kurulu'nda ise Nafiz John Paker ile birlikte “Aydın Doğan denilen şahsın kanatları altındaki Paralel Personel” Eyüp John Sağlık da “görev” yapmıştı!