|
Olay, budur!

İsrail’in Genelkurmay Başkan Yardımcısı Yair Golan geçenlerde ABD’de katıldığı bir konferansta açıkça söyledi: “PKK’yı terör örgütü olarak görmüyoruz. İsrail’in dış politikasına hizmet ediyorlar.”

En iyi belge, nedir?

-İtiraf’tır!


*

Tandemi ABD ile birlikte; uzun yıllardır PKK terör örgütünü Türkiye’ye saldırtan İsrail bir terör devletidir.

Barzani’nin önceki gün gerçekleştirdiği ‘bağımsızlık’ referandumunun bir numaralı destekçisi olan İsrail’den söz ediyoruz…

Medyamızdaki Batıcı Etki Ajanları’nın; “Mutlaka iyi geçinmeli, birlikte hareket etmeliyiz. Sıkı dost, müttefik olmalıyız” diyerek yırtındıkları
İsrail, işte budur!

*

Arada bir Derin Almanya’nın gazetesi Bild’de köşe yazan Psikolojik Harp Gazetecisi Ertuğrul, o sütunlarda çiziktirdiğinde PKK’nın terör örgütü olduğunu bir türlü söyleyemiyor…

Ya?

PKK’dan “Radikal Kürt Partisi” diye bahsediyor!

*

Terör Devleti İsrail, uluslararası sulardaki Mavi Marmara gemisinde on masum Türk’ü katlettiğinde; işte bu Ertuğrul, İsrail’in katil komandolarını “masum göstermeye” yeltenmişti.

Mavi Marmara’da saldırıya uğrayanları, kanları dökülenleri “kabahatli” bulmuştu…

-Tel Aviv’i değil de; Ankara’yı suçlamıştı!

Aynen, pek sevdiği Fetullah Gülen Locaefendi gibi yapmıştı!

Mavi Marmara katliamında Tel Aviv’in safında yer alan Gülen, “İsrail’in otoritesine karşı çıkılmamalıydı” diyerek bozuk çalmıştı ya…

İsrail’in muhibbi Ertuğrul, Tel Aviv’in sözcüsü gibi konuşan Locaefendisi’nin işbu çıkışını çok beğenmişti; sütununda öve öve bitirememişti.

*

FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe kalkışmasından iki hafta sonra; Siyonist yazar Alon Goshen-Gottstein, Mavi Marmara hadisesinde İsrail devletini kollayan çıkışından dolayı
“İsrail, Gülen’e şükran borçlu”
diye yazmıştır!

Paralel Yapı’nın eski Gürcistan İmamı olan Hayati Küçük, iki yıl önce ekranda “Gülen’in hayatı boyunca İsrail’in aleyhinde bir tek söz dahi söylemediğine dikkat çekerken” şöyle demişti:

“Erbakan, Filistin davasını sahiplenirken; bizlere evinizde hatta yatak odalarınızda bile İsrail hakkında menfi konuşmayın diye telkinde bulunuyorlardı!”

Şu ibretlik sözler de, Hayati Küçük’e aittir:

“Türkiye’de İsrail’e ters düşen herkese biz düşman olduk. İsrail’in istemediğini bizler de istemiyorduk…

Paralel Yapı’nın şakirt dediği tüm subaylar eğitim için İsrail’e gidiyordu. ABD’de Gülen enstitülerini hep Yahudiler kurdu!”

*

“FETÖ’nün, PKK ile 2005-2006 yıllarından itibaren gizlice işbirliği yapmaya başladığını” ifşa eden de Hayati Küçük’tür!

*

Terör devleti İsrail komandolarının, Mavi Marmara gemisindeki masumları katlettiği 31 Mayıs (2010) günü; PKK’lı teröristler de İskenderun’da Deniz İkmal Destek Komutanlığı’na saldırmıştı. Orada, yedi askerimiz şehit olmuştu.

İskenderun’daki o saldırıda
“PKK’lı teröristlerle birlikte İsrail devletinin özel kuvvetlerine mensup askerlerin de yer aldığı”
ortaya çıkmıştı!

«

Bild’deki yazısında PKK’dan “Radikal Kürt Partisi” diye söz eden; Mavi Marmara’ya saldıran İsrail’in katil komandolarına koltuk çıkan; Locaefendi’sini övmekten yorulmayan; Yahudici+Hıristiyancı Savaşların Yandaşı ve Yalakası
Ertuğrul Özelharp
mi?

Şimdilerde çıkmış; “Kuzey Irak’tan bir adım içeriye girerseniz, dünya karşınıza dikilir!” diyerek; Ankara’ya, Haçlı-Siyonist devletlerinin namı hesabına babalanıyor!

Yani? “Hakkınızı aramayın; Emperyalizm’in dümen suyuna girin, İsrail-ABD’nin bölgedeki planlarına uyum sağlayın, onlar ne talep istiyorsa aynen yapın!” demeye getiriyor!

“ABD; Ortadoğu’da, Kuzey Irak’ta, Kuzey Suriye’de ne arıyor?” diye asla sormuyor! “Dünyanın bir ucundan gelip, hangi hakla ve hukukla bu bölgede operasyonlar yapıp ayar verebiliyorlar?” diye asla itiraz etmiyor!

Buna mukabil; Türkiye’ye “burnunun dibinde” milli güvenliğini tehdit eden bir gelişme karşısında “Bir adım dahi atamazsınız!” diye sahiplerinin adına “aba altından sopa” gösteriyor!

Etki ajanlığı, işte böyle bir şeydir!

Haliyle “Bunun asıl vatanı neresidir?” diye sormaya hakkımız var!

*

Medyamızda
“Sıfır Sıfır Yedi”
olarak “özel görev yapan” Ertuğrul; ABD’nin Irak’ı işgaline katılmadı diye 2003 yılında Türkiye’ye günlerce öfkesini kusmuştu…

1 Mart tezkeresinin reddedilmesinden dolayı “En az iki nesil kaybettik! Bittik, mahvolduk! Türkiye’nin içine düşeceği ekonomik krizin hesabını kim verecek?” yollu uzun bir süre köşesinde gürültü koparmıştı.

Batıcı tezlerinin+felaket senaryolarının hepsi yerle bir olduğu halde “utanması, arlanması olmadığı için” sonrasında işi pişkinliğe vurdu; o dönemde yazdıklarını unutturdu gitti!

Peki ya; Deniz Baykal, ne demişti: “Türkiye’nin bölgede yıldızlaşmaya başlaması 1 Mart’taki kararla olmuştur!” (Milliyet, 1 Ağustos 2012)

#CHP
#Deniz Baykal
7 лет назад
Olay, budur!
İsmail’in kurban edilmesi meselesi
Yavuz Sultan Selim İslam Birliği’nin mimarıydı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar