|
Sıcak Patates

NATO''nun Gladio adlı gizli örgütü 1990 yılının ikinci yarısında açığa çıktığında, Avrupa''daki yetkili ağızlar ''üç maymunu'' oynamışlardı. Mesela, İngiltere Savunma Bakanı Tom King, medyanın olayı deşmesi üzerine espriyle konuyu geçiştirmeye çalışıyordu:

''-Hangi sıcak patatesin izini sürdüğünüzden emin değilim. Gerçekten fazlasıyla ilginç görünüyor ama korkarım ben bu konudan tamamen habersizim!''

(The Guardian, 14 Kasım 1990)

*

Sıcak patates mi? Amerikalıların siyasi deyimler sözlüğünde yer alan bir tabirdir: ''Dokunanın, elini yakan olay''dır.

O dönemde ''Gladio'' Türkiye''de yüzeysel bir biçimde tartışılmıştı; ''Kontrgerilla var'' diyenin bütün şimşekleri üzerine çektiği günlerden söz ediyorum!

Eski Milli Savunma bakanlarından ANAP''lı Safa Giray, ABD-NATO''ya damardan bağlı ''Müesses Nizam''ın bir nevi dublajını yaparak ''Kontrgerilla, Gladio bizde yok'' diyordu. (Milliyet, 19 Kasım 1990)

İtalya''daki P2 (Propaganda Due) mason locasının lideri ve ''Gladio''nun baba adamlarından'' Licio Gelli, P2''nin Glaido ile hiçbir ilgisinin olmadığını iddia ediyor, ''Eğer komünistler birçok kez denedikleri halde ülkemizde iktidara gelemedilerse bu Gladio''nun sayesindedir'' diyordu! (18 Kasım 1990)

*

Tam da bu noktada, İtalya''daki Gladio terörünü ''Puppetmasters'' (Kuklacılar) adlı kitabında anlatan Philip Willan''ın neler yazdığını hatırlayalım:

''İtalya''da komünistleri iktidardan uzak tutmanın önemi sadece NATO askeri üslerinin mevcudiyeti sebebiyle dikte edilmedi, bu aynı zamanda ülkenin stratejik coğrafi pozisyonuyla da ilgiliydi. 1945''teki Yalta Anlaşması, Avrupa''nın iki jeopolitik bloğa ayrışması temeli üzerine inşa edilmişti. (…)

Birçok İtalyan yorumcu, Yalta''nın bir sonucu olarak, süper güçlerin kendi etki sahalarında özgürce hareket edebilmesini sağlayan zımni bir anlayışın varlığına atıfta bulunur. Buna göre, nasıl ki Sovyet tankları Çekoslovakya ve Macaristan''a girdiklerinde Amerikalılar müdahale edememişse, bir Komünist Parti''nin kapitalist Batı''nın herhangi bir ülkesinde iktidara gelmesine izin verilebilmesi de imkânsızdı…

1970''lerin sonunda Hristiyan Demokratlar''la Komünist Parti''nin bir koalisyon hükümeti kurması önerildiğinde SSCB de aynen ABD gibi alarma geçmişti…'' (Sayfa: 28)

*

Demek ki neymiş? ''Bu kış İtalya''ya komünizm gelecek'' lafları da palavraymış. Licio Gelli gibilerin pek sevdiği ve uzun yıllardır kullanışlı olan bu klişe sayesinde, ABD özellikle İtalya''da ve Türkiye''de birçok ''doldur boşalt'' tarzı kirli operasyon icra etti, sayısız insanın kanını döktü, ''faili meşhur'' suikastlara imza attı, siyaseti kurguladı, derin yapılar üzerinden her iki ülkeyi de yönetti.

İtalya''da ''birbiriyle savaşan'' sağ ve sol kanat örgütlerin liderleri, Licio Gelli''nin başında bulunduğu P2 mason locasına bağlıydı!

1980 öncesinde Türkiye''de birbiriyle ''savaşan'' solcu Dursun Karataş da, sağcı Abdullah Çatlı da aynı derin yapının kontrgerillası olarak sahnedeydi!

*

Avrupa''da daha yoğun, Türkiye''de ise sınırlı bir biçimde ''Gladio'' tartışmasının yaşandığı günlerde Milliyet gazetesinin ilk sayfasında anonsu yapılan ''Komünizmle Mücadele Edene Dolar Yağdırdılar'' başlıklı ilginç bir haberde şunlar yazılıydı:

''Alman Der Spiegel dergisindeki yazıda CIA''in komünizmle mücadele örgütlerine parasal destek sağladığı, bu örgütlerin Türkiye ve Yunanistan''daki darbelerde önemli roller üstlendiği öne sürülüyor…

Dergideki haberde (…) daha 50''li yıllarda, CIA tarafından komünist örgütlere karşı mücadele etmek amacıyla eski Alman partizanlarından oluşan ''karşı'' örgütlerin kurulduğu, bunların giderlerinin CIA tarafından ödendiği kaydediliyor…

Örgütün üst düzey yöneticilerinden olan Dieter Von Glahn, dergiye yaptığı açıklamada ''CIA''in komünizme karşı mücadele eden her kuruluşu desteklediğini, bu desteğin sadece maddi değil eğitim ve taktik konularında da sağlandığını'' söyledi…''

(27 Kasım 1990)

*

ABD ve NATO''nun ''Komünizmle Mücadele'' konsepti, tepeden tırnağa ''kirli'' bir süreçti…

''Sağ-muhafazakâr-mukaddesatçı'' kitlelerin ayan beyan ''dolmuşa bindirildiği'' dönemdir.

Türkiye''deki komünizmle mücadele derneklerinin geçmiş yıllarda nerelerde kurulduğu, nasıl bir işlev gördüğü/ne işe yaradığı gibi önemli hususlar doğru okunabilirse, günümüzle bağlantılı olarak ele alınırsa; şimdilerdeki Maskeli Balo''nun şifrelerini çözebilmek hiç de zor olmayacaktır.

Mesela, Gezi Parkı kıyafetine bürünmüş kalkışma provası esnasında ''birbirine zıt'' grupların, çevrelerin nasıl da bir araya geldiklerini isabetle değerlendirmek gerekir!

Kurtlar Medyası''ndaki ulusalcısını, sağcısını, solcusunu, liberalini, muhafazakârını hükümete karşı aynı cephede buluşturan/harekete geçiren/koşturan Amerikancı- NATO''cu yaşlı kurtlardır, baronlardır!

Kimlerin elinin kimlerin cebinde olduğu veya farklı formalar taşıyanların aslında aynı ''derin teknik direktör'' tarafından çalıştırıldıkları gibi hususlar son dönemde artık ayan beyan ortaya çıkmaya başlamıştır!

il y a 11 ans
Sıcak Patates
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak