|
“Cemâlinin binlerce âşığı var…”
Mevlevî müziği, kuşkusuz tasavvuf müziğinin en önemli dalıdır. Mevlevîlik, bütün diğer tarikatler arasında müziğe en fazla önem veren tarikattir. Mevlevî müziğinin en büyük formu, “Âyin-i Şerif”lerdir. Âyinler, semâ' adı verilen Mevlevî raksının yapılması sırasında icrâ edilmekteydi. Bu konuda geniş bir araştırması bulunan Abdülbaki Gölpınarlı, âyini şöyle izah ediyor: “semâ', mukâbele şeklini aldıktan sonra Mevlevî müziği, bütün hususiyetiyle kurulmaya başladı ve dört selâm için ayrılmış selâm başları hususî bir ritme uygun, güfteleri Mevlânâ, Sultan Veled ve Ulu Ârif Çelebi'den seçilmiş ve 'Devr-i Veledî' için bir peşrevle başlayan, başlangıcından sonuna kadar janrı içinde bir bütün teşkil eden neşideler bestelendi ki, Mevlevîler buna 'âyin' derlerdi”.

Âyinler, klâsik müziğimizin melodi ve ritm anlayışı içinde, fakat gâye olarak tamamen tasavvufî neşvenin türlü heyecan ve galeyanlarını ses halinde ifadeye vasıta olan en mükemmel eserleridir. Âyinler, yalnız sazlarla çalınan ve yine sazların refakatiyle terennüm edilen kısımları ile bir bütün teşkil ederler.

Mevlevîlikte ileri sürülen felsefi görüşe göre insana, “Öz” adı verilen “İlâhî Ruh” anlam kazandırmaktadır. Ruh ise, insanın cevheridir. İnsanı gerçeğe yaklaştıran unsur akıl değil “Aşk”tır. Aşkın başlangıcında her zaman için sezgi bulunur. Bu unsurlar insanı Allah'a yaklaştırır. İnsanlığa hizmet etmek, başkalarına yardımda bulunmak, Mesnevî okumak, aklı iyi kullanmak, iman sahibi olmak, içini temiz tutmak gibi ilkelerden hareket edilir. Böylece “Âyin-i Cem-i Mevlevî” bu ilkeleri sembolize eder. Amaç Allah'a yaklaşmaksa yol, “Aşk” aracılığı ile “Kemâl mertebesi”ne erişmek olmalıdır. Mevlevî müziği, “Aşk” müziğidir gerçekten. Mevlevî müziğinin en önemli eserleri âyinlerdir ve âyinler de başta Mevlânâ'nın şiirleriyle bestelenmektedir. Mevlânâ'nın şiirlerinin ana teması da “Aşk”tır… Mevlânâ'nın şiirleri bir âşığın şiirleridir. Meselâ, Buhûrîzâde Itrî Mustafa Efendi'nin Segâh makamında bestelediği Mevlevî âyininin birinci selâmının sözlerine bakalım:

“Ey âşıkı rûyi tü hezârân âşık (Binlerce senin cemâlinin âşıkı var)

Rû kerde besûyi tü hezârân âşık (Binlerce dem'i visâlinin âşıkı var)

Tenhâ ne menem âşıkı rûyi tü ki hest (Bir ben değilim cemâline âşık olan)

Der her seri mûyi tü hezârân âşık (Saçının her bir telinin hayâlinin binlerce âşıkı var)”

“Bayram o bayram olur”

Bugün mübarek ramazan bayramının son günü. Yine yaz sıcağında uzun bir ramazan geçirdik… oruçlarımızı tuttuk, Allah'a biraz daha yakın olabilmek için gayret ettik. Ve ardından Allah'a şükürler olsun, bayrama da ulaştık. Bayramımız inşallah hakiki bayramlardan olmuştur. İslâm dünyasında hepimizi üzen gelişmeler yaşanıyor. Allah bu mübarek bayramı, İslâm âlemi ve bütün Müslümanlar için birlik ve beraberliğimize, kardeşliğimizi pekiştirmemize vesîle eylesin diyerek bütün İslâm âleminin mübarek Ramazan bayramını tebrik ediyor ve Alvarlı Efe Hazretleri'nin hakiki bayramın ne şekilde olacağını hatırlatan “bayram o bayram olur” şiirinden ilk iki dörtlüğü yazarak bu haftaki yazımı nihayetlendiriyorum:

Mevlâ bizi afvedeMerhamet ede Rahîm

Gör ne güzel ıyd olur Dermanı ver Hakîm

Cürm ü hatalar gide Lutfede lutf-i Kadîm

Bayram o bayram olur Bayram o bayram olur
#Mevlevî müziği
#tasavvuf müziği
#İlâhî Ruh
9 yıl önce
“Cemâlinin binlerce âşığı var…”
Kara dinlilerle milletin savaşı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim