|
Bu terör belki de son fırsattır
Örgütü, ırkı, kimliği ne olursa olsun,

Şanlıurfa'nın ilçesi Suruç'taki patlama bir kere daha gösterdi ki, Suruç'ta 30 sivili öldürenle, Adıyaman'da askeri şehit eden aynıdır.

Bugüne kadar Türkiye'de PKK adı altında 30 bin sivili öldürenle, Madımak otelinde insanları yakarak öldüren de aynıdır.

Başbağlar'da katliam yapan da aynıdır.

Suriye'de Irak'ta, Afganistan'da Yemen'de sivilleri öldüren de sivilleri koruma bahanesiyle yine sivilleri öldüren de aynı örgüttür
.

Amerika'da ikiz kuleleri vuran da, Fransa'da karikatür dergisini basıp hiç suçu olmayan insanları öldüren de aynı örgüttür.

İsimleri ne olursa olsun ister devlet olsun, isterse yasadığı örgüt.

Hepsinin ortak adıdır: Terörist.

*

Çünkü terör; konuşacak sözü olmayanların, dost olmak istemeyenlerin, tokalaşmak yerine silahı tercih edenlerin, üzüm yemek yerine bağcıyı dövmek isteyenlerin, kardeşlik nedir bilmeyenlerin,
insanların canını kendi pis emellerine alet edenlerin kullandığı alçak ve adi bir silahtır.

*

Ramazan bayramında yollarda terör estiren trafik canavarlarının yok ettiği ailelerin, çoluk çocuğun acısını yaşarken üstüne gelen Suruç'taki patlama ile ölen ve yaralanan onca insanın acısı yürekleri bir kez daha yaktı.

Terörün dini, kimliği ırkı olmaz.

Şimdi dilimizi daha dikkatli kullanma zamanı.

Silah bir ya da birkaç yüz insanı öldürür

ama dil tüm toplumun hem anını hem geleceğini öldürür.

*

İş dünyasının iki büyük temsilcisi MÜSİAD ve TÜSİAD'dan gelen sağduyu açıklamaları birlik ve beraberlik açısından önemliydi.

Yalnız ben Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu'nun açık önerisini tuttum:

“Terörün ve şiddetin istediği, insanların duygusal birlikteliğini parçalamak.

Bu amacı boşa çıkarmalıyız.

Siyasi liderlerin hangi düşünceye sahip olurlarsa olsunlar, sorumluluk içerisinde Suruç'ta kol kola girip teröre karşı birlik mesajı vermeleri gerekiyor.

En son Paris'te Charlie Hebdo olayında karşılaştığımız teröre karşı dayanışma tablosunu kendi siyasi liderlerimizden bekliyoruz.

Şiddetin gündelik ve siyasi hayatımızın bir parçası olma ihtimaline karşı esaslı bir karşı çıkış ve duruş gerekli.”

*

Başbakan Davutoğlu'nun dört genel başkan bir araya gelerek ortak bir deklarasyona imza atalım önerisi ortada duruyor.

Haydi Kılıçdaroğlu, haydi Bahçeli, haydi Demirtaş.

Gün birlik günüdür.

Siz önden gidin arkanızdan Türkü Kürdü, Arap'ı, Lazı, Çerkezi, Çingenesi, Ermenisi, Rumu kısacasası tüm Türkiye gelecektir.

Terör, her ne kadar acı da olsa kutuplaşan bir toplumu tekrar birleştirme imkanı sağlayan bir fırsattır.

Bu fırsat kaçmaz!

Başbakan Davutoğlu'nun dediği gibi;

Gün, uluslararası bazı çevrelerin istekleri doğrultusunda AK Parti ve Türkiye Cumhuriyeti hükumetlerini DAEŞ ile yan yana gösterme çabası içine girme günü değil, AK Parti ile diğer bütün partilerle omuz omuza vererek teröre karşı güçlü bir ses ve irade çıkarma günüdür.”

*

Temennilerle, lanet okumayla, yazılı açıklamayla terör bitmez.

Bu terör 4 liderin kolkola girmesiyle biter.

Bu terör belki de son fırsattır.

Ak Parti Genel Başkanı Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli ve HDP Genel Başkanı Demirtaş Ankara'da teröre karşı birlikteyiz mesajı için kolkola yürüseler ne olur?

Paris'te Charlie Hebdo olayında batılı siyasi liderler kolkola yürüdüyse bizim de kolkola koşmamız lazım.

Kim engeller?

Kim sevinir?

Kimler ağlar?

Günün sözü:

Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.

Moliere
#suruç saldırısı
#ışid
#hdp
#ak parti
9 yıl önce
Bu terör belki de son fırsattır
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi