|
Demokrasi açığı mı, cari açık mı?

Bugün herkese sorulması gereken soru şu: Önce demokrasi açığını mı kapatalım cari açığı mı?

Ne diyor Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan; "Eğer Türkiye demokrasi, temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü anlamında bir hukuk devleti olması noktasında bir dönüşüm geçirecekse bunlar sessiz olmayacak. Biraz toz duman kalkacak. Her temizlik beraberinde toz kaldırır. Piyasaya hareket olarak yansısa da katlanmak gerekir, katlanırız da."

Demokrasi açığını kapatamadığımız için yıllardır cari açığa, yolsuzluğa, yoksulluğa, cehalete ve kardeşi kavgasına mahkum olmadık mı?

* * *

Ancak birileri bunu asla kabullenemiyorlar.

Demokrasiyi, cumhuriyeti, hoşgörüyü, uzlaşmayı kendi kişisel düşüncelerine ve çıkarlarına göre tanımlayanlar şimdi bunun sancılarını çekiyor.

Eski sistemin muhafazakarları bütün gece Genelkurmay''ın ışıklarından kendilerine, "Acaba bir ışık çıkar mı" diye medet beklediler.

Işık alamayınca toplu istifa beklediler, onu da görmeyince, borsa, döviz ve faizlerden ışık beklediler.

Dünyadaki değişime direnenler cumhuriyetin kendilerine getirdiği imtiyazları yavaş yavaş kaybetmenin acısıyla kıvranıyorlar.

* * *

İşte kör uçuş dedikleri budur, sonu da bellidir.

Körler.

Bir devrin kapandığını görmüyorlar.

Hazımsızlar.

Bu güne kadar her şey tepsi ile önlerine kadar getirilmiş.

Hazma ihtiyaçları olmamış.

Şimdi yanlış beslenmenin sancısını çekiyorlar.

Hukukun üstünlüğü yerine hukukçunun üstünlüğüne inandıkları için dokunulmazlığın ilelebet süreceğini sanıyorlardı, şimdi uyanıyorlar.

Şehit cenazelerinden rant elde ediyorlardı, aynı rantı asker intiharlarından elde etmek istiyorlar.

* * *

Cemil Ertem''in dediği gibi, Türkiye başından beri dünya kapitalist sistemi için "özgün" bir örnekti.

Askerlerin ve bürokrasinin ekonomi ve siyaset üzerindeki ağırlığı, rejimin temel dinamiklerini oluşturuyordu.

Kapitalizm için hilkat garibesi sayılacak, ekonomik, hukuki ve siyasi yapıları bu sistem üretti.

Ama bu akıldışı kurumlara ve olanlara dünya, şimdiye değin, "ya bir dakika, siz orada ne yapıyorsunuz" diye sormadı.

Çünkü Türkiye''deki bu "garip, otarşik" yapı ve onun ürettiği sistem, başta Amerika olmak üzere "hegemonyanın" işine geliyordu.

Ama artık, bu çürük yapı, yeni oluşmakta olan, kapitalizmin yeni küresel hegemonyasını çok rahatsız ediyor.

* * *

To be or not to be.

Olmak ya da olmamak.

Mesele bundan ibaret.

* * *

İnsana olan değer, kurumlar arası ilişkiler sağlıklı bir zemine oturunca daha belirgin biçimde ortaya çıkacak.

Suç işleyen herkese, unvanı ne olursa olsun dokunmayan bir sistemle ne yoksulluğu yenebiliriz ne işsizliği çözebiliriz, ne de terörü ve cehaleti bitirebiliriz.

Ne yaparız?

Sadece ve sadece maden ocağında ve tersanelerde ölenlerin ve şehitlerin arkasından ağlar ve üzülürüz.


Hakkın hatırı âlidir (yücedir), hiçbir hatıra feda edilmez.
Said Nursi
14 yıl önce
Demokrasi açığı mı, cari açık mı?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi