|
Ekonomi cephesinde mevzi savaşları

Zenginin parası fakirin ağzını yorarmış. Bankalarla kankalarından başlayalım.



Bankalarda 1 milyon lira ve üzerinde mevduat bulundurulan hesap sayısı, 94 bin 529'a yükselmiş.



5 yıllık artış oranı yüzde 102.



Bankalarla kankaların ortak parası 605 milyar lira.


Milyoner hesaplarındaki mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 49.



Yani faizde yatan paranın yarısı milyoner kankaların, geri kalanı küçük kankaların.



Son 5 yılda 10 bin liraya kadar para bulunan hesap sayısı yüzde 30,3,



1 milyon lira ve üzerinde para tutulan banka hesabı sayısı yüzde 102 artmış



*


Peki, faizde yatan bu paraları bankalar ne yapıyor?


İhtiyaç sahibi olarak gelenlere veriyor.



Kim bunlar?



Çeşitli.



Memuru var, emeklisi var, çiftçisi var, öğrencisi var, sermayesi olmayan girişimcisi var, esnafı var.



Başka.



Evleneni var, ev alanı var, araba alanı var, eşya değiştireni var, maaş yetmediği için sürekli para çekeni var. Lüksten taviz vermeyeni var.



Varda var.



Banka yukarıda saydıklarımıza neden para veriyor?


Kendisine para yatıran büyük ve küçük kankalara yüksek faiz getirisi sağlamak için.



Bu cephede son durum şöyle:


Bireysel kredi veya kredi kartı

borcunu öde-ye-meyip

yasal takibe girenlerin sayısı 404 bin.



Geçen yılın ilk çeyreğine göre artış yüzde 5.



Bankaların borçlulara açtığı

dava sayısı 494 bin.


Bireysel kredi borcunu öde-ye-meyenlerın sayısı 207 bin.



Bireysel kredi kartı borcunu

öde-ye-meyenlerin

sayısı 287 bin.



Banka ve kankaları para bekliyor, borçlular kaçıyor



*


Bir de bu bankaların kredi kartlarını vatandaşa getiren, kredi kartlarıyla alışveriş yapanların aldıklarını vatandaşa taşıyan

postacılara

bakalım.



Onlar durumlarını şöyle anlatıyor; “Her türlü hava şartlarında karda, kışta, yağmurda, çamurda

her gün 20-30 kilo postayı gram gram dağıtarak

ortalama gün boyu 18-20 kilometre yol yürüyoruz.



İş hacmimiz üç kat artarken, personel sayısı azaldı.



Bel fıtığı, kemik erimesi, taban çökmesi

yaşıyoruz. Belli yaştan sonra romatizmaya yakalanıp iş yapamaz hale geliyoruz.



Devlet,

posta dağıtıcıları

55 yaşına geldiğinde yıprandığını kabul ederek emekli yapıyor, ancak yıpranma zammı vermiyor.”



Postacılar yıpranma zammı istiyor.



Bir de çalışma şartlarının iyileştirilmesini.



*


Bir de sıcak gündemde vizesiz seyahat konusu var.


İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) geçen ay 18 ilde kamuoyunda AB algısını ve AB üyeliğine destek düzeyini ölçen bir anket yaptırdı.



Anket durumumuzu o kadar güzel anlatıyor ki, hiç söze gerek yok.



Kamuoyunun AB üyeliğine destek oranı

yüzde 75,5.


Türkiye'nin AB üyesi olacağına inanmayanların oranı

yüzde 64,4.


AB üyeliğine istek var ama inanç yok.


Vizesiz seyahat için 72 kriterin 67'sini tamamlandı. 5 kriter kaldı.



Tek sıkıntı terör kriteri gibi görülüyor.



İş dünyası bu konuda AB'den anlayış bekliyor.



Eğer AB, Türkiye ile üyelik sürecinde samimi ise bu talebi değerlendirecektir.


Samimi değilse, yine oyalama taktiği içindeyse terörün tanımı kriterini bahane ederek vize konusunda sorun çıkaracaktır.



Bekleyip göreceğiz.



*


Peki Türkiye dışarıdan nasıl gözüküyor?


İyi gözüküyor.



Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Türkiye ekonomisinin beklentinin üzerinde güçlü bir büyüme performansı gösterdiğini açıkladı.



Türkiye'nin kredi notunu teyit etti.



Not görünümünü 'negatif'ten 'durağan'a yükseltti.



Not 'yatırım yapılabilir' seviyede değil. Ama yükseltilmesi önemli.



Açıklanan kredi notu, yabancı yatırımcıların Türkiye'de ekonomiyi fonlamaya devam edeceğinin işareti.


*


Ekonomi cephelerinde mevzilerde son durum bu.



Hayat da böyle bir şey.



Kimileri donunda bulunan bit sayesinde Hürrem ve Kanuni'ye damat olur.


Kimileri de hazineden bir kürek altın verildiğinde küreği ters tutarak bir altın bile nasiplenemez.



'Vermeyince Mabut neylesin Padişah Mahmut' durumu.



Hayat, birbirimizin sırtına basarak değil, birbirimizi sırtlanarak güzel.

#Ekonomi
#Bankalar
#Kredi
8 yıl önce
Ekonomi cephesinde mevzi savaşları
Darwin tartışmaları
Kurttan hızlı koş
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…