|
Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin

Brezilya'da düzenlenen 2016 Rio Olimpiyatları'nda erkekler disk atmada ikinci olan Polonyalı atlet Piotr Malachowski, gümüş madalyasını kansere yakalanan bir çocuğun tedavisi için 126 bin dolara sattı.



Alan, Polonya'nın en zengin ailesi.



Madalyadan elde edilen gelirle, göz kanseri olan 3 yaşındaki

Olek Szymanski

ABD'ye gönderilecek ve tedavisine orada devam edilecek.



33 yaşındaki sporcu şöyle dedi:

Paylaşırsak herşeyi başarabiliriz

. Benim gümüş madalyam bugün, 1 hafta öncekinden daha pahalı.



Satanı da alkışlamak lazım. Satın alanı da.



*


Yeni aldığı tabletin sürekli sorun çıkarması üzerine teknik servise şöyle bir mektubu yazar

9 yaşındaki müşteri

:



Merhaba ben bu tabletin sahibiyim. Bu tabletin 2 sorunu var.



1-Bataryası zayıf şarjı tam tutmuyor.



2-Depolaması hemen doluyor.



Açıkçası

ben bu tablete sinir oluyorum

.



Ve biz bu tableti bu sorun için 10'dan fazla kere tamire vermişizdir.



Bu işin altından hiç bir şey çıkmadı.



Bence bu işin tek bir çözümü var. O da bize yeni bir tablet vermenizdir.

(Bu cümle kalın çizgilerle çerçevelenmiş).


Bence çok anlamlı.



Bu kadar.

(Bunun da altı çizilmiş)


En sona da güzel bir kız kafası resmi yapılmış ve şöyle bir baloncuk yerleştirilmiş:



Ben sizin yerinizde olsam yeni tablet verirdim.



Bugün şirketlerin teknik servislerinin durumu ile bu servislere düşen müşterinin durumu bundan güzel anlatılmaz.



Bu güzel hak aramaya ben olsam yeni tablet verirdim!


*


9 eşkıyayı öldürürken yanlarındaki masumun canına kıymak değildir adalet.

Adalet nedir?


Adalet, 9 eşkıyanın canına okuyup yanlarındaki masumu kurtarmaktır.



Adaletin önceliği

cezalandırmak

değil, önce

masumu

korumaktır.



Çünkü bir

masumun hakkı dünyaya bedeldir.


*


Eğer bir yarış varsa ortada,

birinci hedefe, ikinci birinciye odaklanır

.



Evet, hedefin neyse osundur.



«



Bazılarının anladığı iş garantili motivasyon şöyle;


İşinizi sevmiyor musunuz?



Ev kredisi çekin sevmeye başlayacaksınız.



Baktınız olmuyor.



Araba kredisi çekin patronunuzu sevmeye başlayacaksınız.



Yine mi olmadı.



Evlenin.



İşe gitmek için can atacaksınız!



*


İstanbul'da evler neden çok pahalı.


Ev kiraları neden bu kadar yüksek?



Bu yıl ev kiraları ve ev fiyatları ne olur?



İşte cevabı:



Geçen yıl fiyatlar çok yüksekti ve çok fazla inşaat vardı. Şimdi bu inşaatlar artık kısmen kiralığa dönmeye başladı.



Yatırım için ev alan kişiler ve müteahhitler satamadığı daireleri kiraya vermeye başladı.



Yani satılamayan konutlar kiralığa döndü.


Önümüzdeki dönemde kentsel dönüşümle kiralık ev adedi artacağı için kiralar biraz daha gevşeyecek.



Fiyatlarda şu anda yüzde 10 civarında bir düşüş var.



Esenyurt'taki

konut faciasına da devletin bir an önce el atması lazım.



Orada en az 15 bine yakın aile, oradaki inşaat firmaları yüzünden enkaz altında kaldı.



Bu mağduriyet giderilirse, İstanbul'da konut sektöründe ciddi bir rahatlama yaşanır.



*


Ağustos ayında Türkiye genelinde toplam 15 bin 22 esnaf ve sanatkar işletmesi kurulmuş.



6 bin 499 esnaf ve sanatkar işletmesi ise kapanmış.



En fazla artış gösteren meslek,

“bakkallık, bayilik ve büfecilik”

olmuş.



En çok azalan meslek ise

şoförlük

.



Yerli ve yabancı dev sermayenin sokaklara kadar zincir marketleri soktuğu bir ticaret ortamında girişimci vatandaş

süper market açacak değil herhalde

.



Bakkallık, bayilik ve büfecilikle ekmek parasını çıkaracak.



Araba sevdasının

hala yüksek olduğu günümüzde şoförlük mesleğinin gözden düşmesi ise ilginç geldi.



*


1966

yılı fındık sezonunda Ordu'da çıkan yerel Gürses Gazetesi aracılığıyla köylülere şöyle faydalı uyarılar yapılmış.



Müstahsil vatandaş;


Bahçeni imar et,



Fındığının kıymetini bil,



Gücünün üstünde borca girme,



Kumar oynama,



Paranı har vurup harman savurma yıl 12 aydır,



Kendin kadar çoluk çocuğunun rızkını düşün,



Düşenin dostu olmaz.



Şimdi tam fındığın satış zamanı.



O yüzden bu uyarılar bugün de geçerli



Ancak günümüzde kimse öğüt istemiyor.



“Öğüt vereceğine para ver”

sözü klişe olmuş.



*


Sanayide bu rakamları değiştirmek gerekiyor.



Her yıl 432 ton demir satıp, 1 ton ilaç alıyoruz.



670 TIR demir satıp, 1 TIR cep telefonu alıyoruz.


582 TIR un satıp, 1 TIR ilaç alıyoruz.



2088 TIR krom cevheri satıp, 1 TIR aşı alıyoruz.



25 TIR mermer satıp 1 adet tomografi cihazı alıyoruz.



2612 TIR çimento satıp 1 TIR bilgisayar alıyoruz.



“Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin”

der Mevlana.


#Rio Olimpiyatları
#Müstahsil vatandaş
#Araba sevdası
#Gürses Gazetesi
#Mevlana
8 yıl önce
Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti