Sermayesi olup da genç girişimcilerin ellerinden tutmayan iş adamlarını ve devlet yöneticilerini görünce aklıma Kanuni Sultan Süleyman ile Seyhülislam Ebussuud Efendi'nin arasında geçen o muhteşem diyalog geliyor.

'ye Topkapı Sarayı'nın bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların yok edilmesinin dinen caiz olup olmadığını soruyor.

Ama şu beyitle:

Dirahta ger ziyan etse karınca

Günah var mıdır anı kırınca?

(Eğer karınca ağaca zarar verir, onu kurutursa onu yok etmenin bir günahı var mıdır?)

Şairliği de bulunan Ebussuud Efendi, aynı güzellikte şiirle şöyle cevap veriyor Kanuni'ye:

Yarın Hakkın divanına varınca,

Süleyman'dan hakkın alır karınca...

*

Para piyasaları ve sermaye sahipleri Eminönü'ndeki güvercinler gibi ürkektir.

En küçük olumsuzlukta köşelerine çekiliverirler.

Onları yatırıma sevkedecek güzel haberler olmalı ki,

sorunu çözülsün.

Bugün enerji veren iki güzel haberi paylaşmak istiyorum.

Gündelik hayatın monoton geçmesinden sıkılan insanların sık kullandığı bir sözdür bu:

Mantar nereden geldi aklıma?

İki lise öğrencisinin mantarla ilgili haberinden.

Haber, zihnimde, çocukluğumda yağmur ertesinde mantar toplamaya gidenlerin anlattıkları hikayeleri canlandırdı.

İstanbul Atatürk Fen Lisesi öğrencileri Deniz Dereli ve Eda Küçükgüven, mantar ölümlerini bitirecek bir kit geliştirmiş.

İki genç bilim insanın isimleri Deniz Dereli ve Eda Küçükgüven.

İstanbul Atatürk Fen Lisesi'nin başarılı iki öğrencisi.

İkisi de tıp fakültesini hedefleyen

mantar ölümlerine karşı çok önemli bir alet geliştirdi.

Proje, Üsküdar Üniversitesi ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle gerçekleştirilen 3'ncü Davranış Bilimleri Fikir Festivali Fen ve Sağlık Bilimleri kategorisinde birinci oldu.

, mantar ölümlerini bitirmeyi hedefledikleri kit için yüzlerce kez deneme yapmış, yarısı zehirli yarısı zehirsiz 20 çeşit mantar üzerinde çalışmışlar.

Gençlerin buluşu, gebelik testi mantığıyla çalışıyor.

Küçük bir plastik görünümündeki kitin içine birkaç damla mantarın suyu sıkılıyor.

“Dağda mantar toplayan amca da evindeki yemeğe mantar koyan anne de bu kitten faydalansın istiyoruz” diyen gençler, buluşları için patent başvurusunda bulunmuşlar.

'Bu projeyi yaparken vazgeçmemek gerektiğini de öğrenmiş olduk. Çok mutluyuz' diyorlar.

Memleketini seven sermaye sahipleri bu gençlerin elinden tutmalı.

Emekle sermaye buluşmazsa kimse ekmek yiyemez.

*

İkinci güzel haberimiz de sağlık alanında.

Üsküdar Üniversitesi'nden nörobilim yüksek lisans öğrencisi

hastalığına ilişkin yeni bir geni tanımladı.

Hastalığı erken tanı ve tedavisi için umut ışığı olacak çalışma, uluslararası saygın dergilerden biri olan

'nde de yayımnlandı.

genetik alt yapısı ve etki mekanizması hala tam olarak bilinmiyor.

Bu nedenle hastalığın erken tanısı ve tedavisi için yeni bir hedef genin belirlenmiş olması oldukça önemli.

Erken teşhis, bu hastalığa sahip çocukların daha etkin tedavi edilebilmelerini sağlayacak.

Karıncaların bile hak iddia edeceğini unutmadan ve hayatı mantarlaştırmadan yaşamak lazım.