|
Hem gül, hem kazan
Adamın biri Nasreddin Hoca'ya gelip; “Gözüm çok ağrıyor Hocam. Bana bir nefes ediver” demiş.

Hoca: Geçenlerde benim de dişim çok ağırdı. Dişçiye gittim. Çektirdim kurtuldum. Sen de gözcüye git. Çektir, kurtul!

Hisse: İşini yaptırırken ehlini ara

*

Akşehirli yoksulun biri, kuru ekmeğini aşçının tenceresinden yükselen buğuya tutup yumuşatırken Aşçı yoksul adamın yakasına yapışır.

-Buğumun parasını ver.

Adamın parası yoktur. Soluğu Kadı'da alırlar.

Hoca ikisini de dinledikten sonra aşçıyı yanına çağırır ve elindeki para kesesini aşçının kulağının dibinde sallayıp, “Duydun mu” der.

Aşçı: Duydum

Hoca: Buğuyu satan paranın ancak sesini alır.

Hisse: Malının değeri neyse onu iste.

*

Hoca bir gün şakır şakır yağan yağmurdan korunmak için cübbesinin eteklerini toplamış, koşa koşa evine gidiyormuş.

Komşusu pencereden; “Ne diye koşuyorsun Hocam, Allah'ın rahmetinden kaçılır mı?” diye seslenmiş.

“Kaçmıyorum” demiş Hoca. ”Allah'ın rahmetini çiğnememek için koşuyorum!”

Hisse: Mizah yapana sen de mizah yap.

*

Cemaatten biri, yatsı ezanını okumak için minareye çıkmış.

Kısık sesiyle, ezanı okumaya başlamış.

Sesini, ancak minarenin dibindekiler duyabiliyorlarmış.

Adam ezanı bitirip, aşağıya indiğinde, Nasreddin Hoca adama: “Senin okuduğun ezanı burada biz zorla duyduk. Sesinin zayıf olduğunu bilmiyor muydun?” demiş.

“Hocam, dün hamama gitmiştim.

Kimsecikler yoktu.

Orada bir ezan okudum ki gümbür gümbür sesim çıkıyordu” demiş adam.

“Bir hayır sahibi çıkıp da minarenin şerefesine hamam yaptırana kadar, sen bir daha minarede ezan okuma” demiş Hoca.

Hisse: Yapabileceğin işe gir.

*

Nasreddin Hoca, bahçesine ektiği sebzeler için, fukaraların hakkını, yâni zekâtlık kısımları evvelinden ayırırmış.

Mahsuller yetiştiğinde o bölümlerde yetişenleri hasat eder, yoksullara dağıtırmış.

Bir gün bahçesine bakmaya gittiğinde, zekâtlık bölümdeki yeni yeşillenen soğanlardan, eğilip iki tane çekmiş.

Toprağını silkelemek üzereyken, yakınlarına bir yıldırım düşmüş, müthiş bir gök gürültüsü duyulmuş.

Hoca elindeki soğanları tekrar bahçeye dikerek; “Şükürler olsun Ya Rabbi. İki soğan için neredeyse cezalı duruma düşecektim. Sen benim aklımı başıma getirdin” demiş.

Hisse: Kazancına razı ol

*

Nasreddin Hoca'yı bir şölene, ziyafete çağırmışlar.

Hoca günlük kıyafeti ile gitmiş. Kendisiyle pek ilgilenen olmamış.

Hemen evine gidip, en yeni ve gösterişli elbiselerini, üzerine de kürkünü giymiş. Ziyafet konağına tekrar gelmiş.

Daha kendisini kapıda görür görmez, büyük bir hürmet göstermişler.

Salonda baş köşeye oturtmuşlar.

Hoca her ikram edilen şey önüne konduğunda, “ye kürküm ye” diyormuş.

“Hocam, bu nasıl iş, hiç kürk yemek yer mi?” dediklerinde;

“Ne yapalım, davet sahibi bunları kürküme ikram ediyor” demiş.

Hisse: Her yerde her asırda, önce kıyafete bakılır

Hoca hâli vakti yerinde, namazdan oruçtan habersiz Akşehirli bir bakkala girip sormuş;

- “Sende un var mı?”

- “Var” demiş bakkal.

- “Yağ var mı?”

- “Var” demiş yine.

- “Bal var mı?”

Bakkal yine, “var” deyince; “Be adam, mâdem hepsi var, ne diye helva yapıp yemezsin!” demiş Hoca

Hisse: Zenginliğinin hakkını ver.

*

Adamın biri Hoca'ya kadılık yaparken gelip hasmını eleştirdikten sonra:

-Haklı değil miyim? demiş!

Hoca: Haklısın! demiş.

Bu kez öbür adam gelmiş; gideni kötüledikten sonra sormuş:

-Haklı değil miyim Hocam?

Hoca: Yerden göğe kadar haklısın, demiş.

İki adamı ve Hoca'yı dinleyen karısı:

-İlâhi Hoca Efendi, bu ne biçim iştir?

Hoca bir süre düşündükten sonra:

-Vallahi hatun, demiş, galiba sen de haklısın!

Hisse: Kendi penceresinden bakan herkes kendini haklı görür.

*

Yaz günlerinden bir gün, Hoca'yla dostları, Akşehir'in biraz uzağındaki bağlarına gidip birkaç gün oralarda beraberce kalmayı konuşuyorlarmış.

Oralarda geçirecekleri güzel günleri düşleyip, bol keseden atıyorlarmış.

- “Püryan edilecek kuzu benden.”

- “Patlıcan dolması benim üzerime.”

- “Baklava benden.”

- “Börek benim üzerime.”

Hoca: Bu ziyafetin sofra duaları da benim üzerime.

Hisse: Elinde ne varsa onu paylaş
#hisse
#kıssadan hisse
#Hoca Efendi
8 yıl önce
Hem gül, hem kazan
Töre değişmedikçe
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…