|
İşbirlikçi sermaye

Bağıra çağıra zorla getirdiğimiz finansal küresel dalganın neden olduğu güven bunalımı Türkiye''de tüm kesimleri etkisi altına aldı.

Uluslararası finans dünyasından başlayıp yayılarak gelen dalga Türkiye''de finans kesimini es geçerek doğrudan reel sektöre vurdu.

Türkiye ekonomik açıdan olumsuz haber bombardımanlarıyla önce psikolojik olarak çökertildi.

IMF''ye yeniden mahkum edildi.

Belki 1 yıl sonra gelecek olan finansal dalganın erken gelmesi sağlandı.

Türkiye düşmanları yine kazandı.

İnsanımız yatırımcısından tüketicisine kadar güven bunalımına sokuldu.

Dalgadan etkilenmeyecek olan zengin tüketici bile tüketmez oldu.

* * *

Türkiye''de faaliyet gösteren yerli ve yabancı bankalar maalesef elini taşın altına koymayı bırakın küresel dalganın etki ve şiddetini artırmak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar.

Dıştan gelecek güçlü finansal dalgayı göğüslemesi gerekirken dalgayı fırsat bilerek reel sektörün üstüne gidip can alıcı darbeyi vurmaktan da çekinmediler.

Bugün hangi esnaf ve işverene giderseniz gidin tek yakındıkları nokta, bankaların vahşi hırslarıdır.

Güneşli havada şemsiye verip yağmurlu havada geri alan bankalar bu krizde de sınıfta kaldılar.

“E bu da bize ders olsun” demenin zamanı geldi.

Güneşli havalar tekrar çıktığında reel sektör bankalarla hesaplaşmalı.

Dış finansal dalgayı fırsat görerek ülke ekonomisini yaralamak, savaş zamanı düşmanla işbirliği yapmak gibi bir şey.

Bu unutulmaz ve unutulmamalı.

* * *

Dün MÜSİAD yönetimi genel ekonomi hakkındaki görüşlerini paylaşmak için basınla bir araya geldiğinde de konu yine bankaların acımasızlığıydı.

Başkan Ömer Cihad Vardan sohbet esnasında üyelerin bir kısmının bankaların fırsatçılığı yüzünden çok zor durumda kaldıklarını dile getirdi.

Vardan''a göre şu anda güçlü durumda olan bankalar reel sektörle işbirliği yapsa biz bu dalgayı çok hasarsız atlatabilmemiz mümkün.

Birçok platformda görüştüğümüz işadamları, özellikle yabancı sermayeli bankaların reel sektöre yönelik fırsatçı tutumlarından şikayetçiler.

Fırsatçı yerli ve yabancı bankaların bu tutumları karşısında kamu bankalarının da reel sektöre yeterli destek vermediğini düşünüyorlar.

MÜSİAD''ın üyelerine tavsiyesi

MÜSİAD, 2009 yılına yönelik önerileri arasında olmazsa olmaz önceliği istihdamı korumaya veriyor.

Gelir kayıplarını engellemek üzere, istihdamın korunmasını ilk şart olarak gören MÜSİAD yönetimi üyelerine de işçi çıkarmamayı tavsiye ediyor.

Zor dönemlerde çalışanlara bir darbe de işyerinin vurmasının Müslümana has hassasiyetle bağdaşmayacağını öne sürüyor. Piyasalardaki canlanmanın da ancak böyle sağlanabileceğine inanan MÜSİAD yönetimi hükümetin 2009''u “yatırımlarda atılım yılı” olarak ilan ederek, güvenin yeniden tesis edileceğine inanıyor.

Biz de inanıyoruz.

Şeytan, işlerini gördürmek için işsiz elleri seçer. Isaac Watts
15 yıl önce
İşbirlikçi sermaye
Efendimiz’in (sav) Teravihi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir