Ekonomik kriz yılı 2009''da küçülme hem hükümetin hem de piyasaların beklentisinin altında gerçekleşti ve yüzde 4,7''de kaldı.

Piyasanın beklentisi yüzde 5,5, hükümetin beklentisi ise yüzde 6 küçülmeydi.

Türkiye ekonomisi 2009''un son çeyreğinde yüzde 6 büyümüş.

Çarşamba günü yukarıdaki rakamlar açıklandığında yapılan değerlendirmeler ise şöyle oldu;

“Yunanistan''dan bile kötüyüz”, “Son sekiz yılın en kötü rakamları”, “Büyüme de dibe vurduk”, “Ekonomik büyüme dönemi başladı”, “Büyümede gerileme dönemi bitti, “Hani teğet geçmişti”, “Kriz teğet geçti”, “Üretim ve sanayide sürpriz büyüme”, “Krizden kurtulduk”.

Yukarıdaki değerlendirmelere baktığınızda sanki birbirinden ayrı iki rakam açıklanmış.

2009 yılının son çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren medya ve ekonomistlere bakarsanız toplumsal ayrışmanın ne kadar bariz hale geldiğini görürsünüz.

İdeolojik gözlüklerle ekonomiye böyle bakılıyor, ya siyah görüyorsun ya beyaz.

Bunları çıkarmadan, ortak değerlerde buluşmadan, birbirimize tahammül çıtamızı yükseltmeden bize rahat yok.

İdeolojik gözlük kullanmayan yabancı şirketlerin kazançlarına bakın yanlış yerde durduğumuzu anlarsınız.

Hepsi de Türkiye''nin ortalama büyümesinin üstünde büyüyorlar.

Ekonomik büyüme potansiyelinin gelişmekte olan pazarlara kaydığını artık IMF başta olmak üzere hem batı ülkeleri hem de uluslar arası şirketler de kabul ediyor ve buna göre gelecek yatırımlarını planlıyorlar.

“Avrupa''nın geleceğini ''dişi, yaşlı ve yalnız'' olarak tanımlıyoruz. Türkiye ise çok genç, dinamik ve heyecan verici bir ülke. Bizim için çok önemli bir pazar.”

Avrupa''nın beyaz eşyada lider üreticisi BSH Başkan Yardımcısı Dietmar Turocha mevcut böyle ifade ediyor.

Türkiye''nin geleceğine inanan birçok yabancı şirket gibi BSH şirketi de krize rağmen geçen yıl dünyada yüzde 3, Türkiye''de yüzde 10 büyüdü. Türkiye''den yaptığı ihracatı yüzde 20 artırdı.

General Electric CEO''su Jeff Immelt, yatırımcı ortaklarına gönderdiği mektubunda, yeni ekonomik düzeni şöyle anlatıyor;

“Bu dönem büyük buhran''dan bu yana en zor ekonomik krizin yaşandığı dönem Dünya düzeni yeniden belirlendi. Bugünün belirsizliği ''yeni normal'' olarak algılanıyor. Krizden önceki göreceli sakinliğe geri dönülemeyecek. Büyüme zorlaşacak, eğilimler daha değişken olacak ve sistemi oluşturan öğelerin sesleri daha çok yükselecek.”

2008-09''da GE, 30 milyar dolarlık gelir ve 36 milyar dolarlık nakit elde etti.

Krizleri fırsat olarak değerlendirenler, geleceği görenler, ideolojik bakmayanlar ortama uyum sağlayarak mevcut durumu lehlerine çevirmeyi başarırken, krizleri ve rakipleri tehdit olarak görenler, kısa dönem kazanç peşinde koşanlar yelkenleri indirip teslim oluyor.