Rahmetli Esrar Baba derdi; Eskiden insanlarda kuvve-i maneviye vardı. Sağlamdı. Kolay sarsılmazdı.
Şimdi adını değiştirdiler, moral koydular.
O da zırt pırt bozuluyor.
*
Her gün önce şehit haberi geliyor artık.
Arkasından da bilmem kaç terörist etkisiz hale getirildi haberi.
Medya ise skor tutuyor; Bizden bu kadar, onlardan bu kadar.
Pazar günü 16 asker şehit, pazartesi 75 terörist öldürüldü.
Salı 13 polis şehit, çarşamba günü bilmem şu kadar terörist vuruldu.
Her 16 şehit Türk askerine karşılık 75 terörist.
Rahatladık mı?
Hayır.
Bu bir skor hastalığıdır.
*
Afganistan'da Irak'ta Suriye'de oynanıyor.
Ve bugün yaşanan mülteci dramı ortada.
Akdeniz mülteci mezarlığına döndü.
Ne zamana kadar sürdüreceğiz bu kanlı oyunu
Buna kim hangi aile, hangi anne hangi baba hangi eş hangi evlat dayanabilir?
Kimse dayanamaz.
O halde bu kanlı oyuna skor mantığıyla bakmak yanlış.
Türkiye'de oynanan oyun bir spor değildir.
Bütün İslam dünyasında sahneye konan kardeşi kardeşe kırdırma operasyonudur.
*
Kürt Mehmet de polislik yapıyor Türk Mehmet de.
Türk Mehmet'e de Mehmetçik diyoruz, Kürt Mehmet'e de.
Bir şehidin evinde Kürtçe ağıtlar yakılırken diğer şehidin evinde Türkçe ağlaşılıyor.
Her şehidin acısını herkes hissediyor.
*
Unutmayalım ki
Terörist Türk Kürt ayrımı yapmadan öldürüyor.
Ve eminim şimdi Kürt Mehmet ile Türk Mehmet'i kapıştırmak isteyenlerin ağızlarının suyu zevkten akıyordur.
*
Oysa biz biliyoruz ki doğuda birçok Kürt çocuğu kaçırılıp beni yıkanarak eline silah beline bomba sarılarak ölmeye ve öldürmeye gönderiliyor.
Öldürülen her teröristin bir ailesi var ve bu aile Türkiye'de yaşıyor
İstanbul'da İzmir'de Kars'ta Edirne'de bir akrabası, sevdikleri var.
O yüzden öldürme skoru tutarak devam edemeyiz.
Bu yol çıkmaz sokak.
Bu yola devam edersek caddeye çıkmadan çıkmaz sokakta hepimiz öleceğiz.
*
Şehit haberleri arttıkça halkın teröre tepkisi de artıyor ve öfkeler sokağa taşıyor.
Öfke kontrolsüz güçtür ve tehlikelidir.
Nerede duracağı belli olmaz.
Bu öfkeyi dindirmek lazım.
Bu da iktidar ve muhalefetiyle siyasilerin görevi.
*
Hep deniliyordu; Dağdan inin ovada siyaset yapın. Haklarınızı silahla değil hukuki yollarla arayın.
Çözüm süreci bu iyi niyetlerle başladı.
Ve biz hayal kurmaya başladık:
Silah ve top sesleriyle inleyen o dağlarda çocuk sesleri duyacaktık.
Çobanların türkülerini, koyunların kuzuların, keçilerin seslerini işitecektik.
Yöre halkı yaylalara çıkacaktı.
Turistler akın edecekti.
Turistlerin gelmesiyle oteller moteller, lokantalar mesire yerleri yapılacaktı.
İşadamları bölgeye yatırım yapmak için akın edeceklerdi.
İşsizlik ateşiyle yanıp kavrulan Kürt gençleri doğdukları yerlerde iş bulacak. Doğdukları yerlerde ev kuracaktı, hanenin ocağı tütecekti.
Kürt gençleri, büyükşehirlere iş aş için gitmek zorunda kalmayacaklardı.
Köylerinden çok uzak şehirlerde inşaatlarda yatmak zorunda kalmayacaklardı.
Mevsimlik işçilikten kurtulacaklardı.
Olmadı. Daha doğrusu ertelendi.
Biz hayalimizden vazgeçmedik.
Bu terör kanlı ya da kansız bitecek ve oralara yine bahar gelecek.
Bizi yoksulluğa mahkum edemeyecekler.
*
Ama bunun için önce biz değişeceğiz.
Sonra karşımızdaki.
Önce karşımızdakinin değişmesini beklemek hatasından vazgeçmezsek barış yolunda bir adım ilerleyemeyiz.
Hataları hep başkalarında ararsak dost bulamayız.
Toplumsal bir varlık olmanın yolu empati yapmaktır.
İşe kendimizi başkalarının yerine koyarak başlamazsak olmaz.
Barış masasına yumruğun sıkılı gelirsen olmaz.
Eski kafayla masaya oturursan tokalaşamazsın.
İlahi kural neydi: Siz kendinizi değiştirmediğiniz sürece Allah da sizi değiştirmez.
*
Dün bir fotoğraf gördüm.
İşçiler teröre tepki için iş makinelerinin kepçelerini havada birleştirmişler. Ortaya da Türk bayrağı asmışlar.
Tam arkalarında da cami denk düşmüş.
Aynı fotoğrafta cami, bayrak ve iş ile aşı temsil eden iş makinesi yer almış.
Bugünkü terörün hedefi de bu fotoğraf.
Kürdüyle Türküyle, Alevisi Sünnisiyle bu fotoğrafa sahip çıkmak lazım.
Günün sözü:
Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.
İbn-i Sina
#çözüm süreci
#Kürt gençleri
#şehitler
9 yıl önce
O dağlara yine bahar gelecek
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak
