|
Oscar'lık bir film: Zalımon’un sistemi ve Sadullah’ın isyanı

Five Star, okyanusta beklenmedik bir fırtınaya tutulur. Deniz koca gemiyi yutar. Sadece beş kişi kurtulmuştur.



Küçük bir sandal ve birkaç parça eşya ile bitkin bir şekilde bir adaya ulaşırlar.



Ada, bolluk ve bereket adasıdır.


Yollar, çevre düzenlemesi ve bahçeler derken yavaş yavaş adaya yerleşmeye başlarlar.



Herkes çalışır, üretir, tüketir.


Aralarındaki alışverişi takas yoluyla düzenlerler.



Ancak

takasın

, yani malın diğer bir mal ile değiştirilmesinin uygun olmayan birçok yönü vardır.



*


Bir gün sahilde, uzaktan küçük bir kayığın gelmekte olduğunu görürler. Kayıkta

Zalımon

isminde bitkin bir insan vardır.



Zalımon'un gemisi batmış sadece kendisi kurtulabilmiştir.



Yanında da, “

Sadece özel eşyalarım var”

dediği kapalı bir sandık vardır.



Ada sakinleri ona başlarından geçenleri ve yaptıklarını anlatırlar.



Zalımon

: “Ben memleketimde banka işletiyordum. Özel eşyalarımın bulunduğu şu sandıkta altın ve kağıt- kalem var”

der ve bunların da bir para sistemi yerleştirmek için yeterli olduğunu söyler.



*


Zalımon'a işlerini yürütecek bir ofis yaparlar.



Ada sakinleri Zalımon ile birlikte hesap yaparak

adadaki ticaretin yaklaşık 1000 lira ile yürütülebileceğine karar verirler.


Zalımon da kişi başı 200 lira hazırlar ve ada sakinlerini toplayarak;



- “Arkadaşlar bu para altını temsil eder. Altının sahibi de benim.

200'er lira olarak size borç vereceğim

. Bu kullanım karşılığında paranın kirası (payı) olarak bana yıllık

yüzde 7 faiz

vereceksiniz” der.



*


Para ile birlikte adadaki ekonomi canlanır ama çok uzun sürmez.



Mesela

Sadullah'ın

işleri iyi gitmemiştir.



Yıl sonunda

200 lirayı 14 lira faizi

ile birlikte geri vermesi gerekmektedir ancak bu kadar parası yoktur.



Bu para sistemi ile ilgili bir terslik hisseder.



Zalımon sisteme toplam 1000 lira vermiş ve geriye toplam 1070 lira istemektedir.


Tüm ada sakinleri paranın hepsini geri verseler 1000 lira yapar. 70 lira her halükarda eksik kalacaktır.



Adadaki toplam para olan 1000 lira, kendi kendine 1070 lira olmaz.



Hep birlikte Zalımon'a gider ve durumu izah ederler.



O da,

“Ben sizden ana parayı geri istemiyorum ki! 14 liralık faiz borcunuzu ödeyin yeter”

diyerek onları ikna eder.



*


Zalımon düzenli olarak faizlerini alır. Her geçen gün, faizlere verilmek üzere, piyasadan para çekilmektedir.



Her şey pahalılaşır ve adada hayat çekilmez olur.


Ada halkı tekrar bir araya gelerek bankerleri Zalımon ile görüşmeye karar verirler.



Zalımon

; “Bendeki altın daha fazla para basmaya yeterlidir. Size tekrar 200'er lira hazırlayıp vereyim. Borcunuz artacak ama gelirleriniz de artmış olacak” diyerek bir kez daha herkesi ikna eder.



*


Sadullah

, kurulduğundan beri bu para sistemindeki gariplikleri takip edip olayın ne olduğunu anlamaya çalışmaktadır.



-Para, semboldür, mal değildir. Faiz ise sistemdeki parayı mal haline getiriyor. Çünkü faiz, sistemdeki paranın asıl fonksiyonunu yani ölçü ve değişim aracı olma özelliğini bozuyor. Sistemdeki parayı rakam olarak çoğaltmasına karşın, alım gücünü azaltıyor.



*


Sadullah işi çözdükten sonra hemen ada halkını toplar ve onlara içinde bulundukları

borca dayalı zulüm düzenini

heyecanlı bir şekilde izah etmeye başlar;



- Başlangıçta herkesin 200 lirası yani kredisi vardı.



Biz ne kadar

alış veriş

yaparsak yapalım adadaki toplam para miktarı değişmez; 1000 lira.



Halbuki, geri faiz ödersek, mal ve hizmet azalmamasına rağmen bunu temsil eden para miktarı azalıyor.



Azalan paranın miktarına karşın yeni para yani yeniden borç alıyoruz.



Bu böyle sürüp gidiyor.



Para miktarı zenginlik artışından her zaman fazla oluyor.


Faiz sisteme girdiği anda, para miktarı, mal ve hizmetler artsa da artmasa da artıyor!



Halbuki para miktarını zenginlik arttıkça arttırmalıyız ki mal ve hizmetler toplum içinde dönebilsin.



Para, bir avuç insanın etrafında dolaşan bir devlet haline gelmesin.



*


Zalımon'un sistemi

ile

Bereket Adası'nda

adeta bir

köleleşme

sürecinin yaşanmakta olduğunu anlarlar.



Oyunu bozan

Sadullah

, Zalımon'dan içinde altın bulunan özel kasayı açmasını ister.



Kasada altın yoktur ve sadece ağırlık yapsın diye çakıl taşları ile doldurulmuştur.



Sadullah :

'Bu tuzağı kurmak için altın olmasına gerek yoktu. Bunun için bizi inandırması yeterliydi'

der ve ada halkına gösterir.



Bereket Adası sakinleri, çok geçmeden, bir geminin dikkatini çekerek kurtulurlar.



Ama gerçek kurtuluşları, aldıkları

büyük ders ve faizin ne büyük bir bela

olduğunu öğrenmeleridir.



*


Bu hikaye,

Prof. Dr. Mete Gündoğan

hocanın

“Faiz Tuzağı”

adlı kitabı temel alınarak yazılmış.



İşte bizim hikayemiz.


#Mete Gündoğan
#Faiz Tuzağı
#Five Star
8 yıl önce
Oscar'lık bir film: Zalımon’un sistemi ve Sadullah’ın isyanı
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti