Her ne kadar sanal bir eğlence gibi görünse de, kullanıcılara göre Second Life başka bir dünya.
Burada seviye atlamak, puan toplamak ya da "game over" (oyun bitti) gibi sözlere rastlamak yok.
Ama işte terfi etmek, alışveriş yapmak hatta şirket kurup milyoner olmak mümkün.
Yani, gerçek hayatın sanal bir yansıması.
Bu dünyada sadece kaybetmek ya da kazanmak yok.
*
Second Life, Linden Research firması tarafından 2003 yılında hizmete giren, Internet tabanlı sanal dünyanın adı.
Kullanıcılara açık yazılım ile, kategori olarak oyun standartlarının dışında kinci bir hayat sunuyor.
Öyle ki, gayrimenkul almaktan üniversite eğitimine kadar her türlü kurgu gerçekleştiriliyor.
11 milyon kullanıcıya ulaştığı sanılıyor.
Dünyanın her yerinde, ülkelerin kendi dilleriyle işleyen bir mekanizma.
*
Müptelası olanlara istediği sanal dünyayı oluşturma imkanı sağlıyor.
İşte, tam da bu yüzden son zamanların en çok ses getiren üç boyutlu fenomeni haline geliyor.
Second Life"taki Türk oyuncu sayısı 40 bin civarında.
Ancak aktif olarak kullananlar 20 bine yaklaşıyor.
Second Life katılımcıları yaklaşık 18-22 MB"lik bir programı bilgisayarlarına indirerek oyuna başlayabiliyorlar.
Second Life"ın kendine göre bir ekonomisi, Linden Dolar adlı bir para birimi, hatta borsası bile var.
250 Linden Doları 1 gerçek Amerikan Doları ediyor.
Second Life"ın bir parçası olmak için kredi kartıyla gerçek olarak, yaklaşık 10 dolar ödeniyor.
Söz konusu tüm kurgular için, kendi ekonomisini oluşturan Second Life"ta her şey Linden Doları (L$) ile ödeniyor.
Fakat oyun içerisinde kıyafetler, ev yapmak için gereken malzemeler, bu evi üzerine kuracağınız toprak, gazeteler, yemek, evlenmek, grup kurmak, her şey parayla.
Oyunu gerçek kılan en önemli özelliklerden birisi de, Linden Dolar olarak kazanılan her kuruşu, daha sonra buradaki döviz ofisinden Amerikan Dolar"ına çevirip gerçek hayattaki banka hesabına aktarma olanağı olması.
*
Gerçek dünyada insan olarak yaptıkları her şeyi Second Life dünyasında gerçeğinden yola çıkarak dijital olarak yapılan ve insana benzeyen "avatar"lara yaptırıyorlar.
Ticaret yapıyor, yemek pişiriyor, kitap okuyor, alışverişe çıkıyorlar.
Yapmak istedikleri işi yapıyor, istedikleri evde oturuyor, hatta partilere giden popüler insanlardan biri olabiliyorlar.
*
Öte yandan, Second Life bir oyun olarak başlasa da, artık ciddi bir pazar yeri olmuş durumda.
Dünya devlerini bilgisayar başına oturtan sebep uluslararası toplantıları, ürün tanıtımları ve reklam kampanyalarına ikinci bir adres imkanı bulmaları.
Adidas ayakkabı modellerini piyasaya sürmeden önce burada görücüye çıkararak memnuniyet araştırmalarını yapıyor.
IBM, sahip olduğu 16 adasıyla şirket çalışanlarına özel imkanlar sunuyor. Adalarının sadece 6'sını diğer kullanıcılara açık tutan IBM, 10 adada toplantılar, eğitimler kadar çalışan memnuniyetini de pekiştiriyor.
Örneğin American Apparel markası, Second Life dünyasında açtığı bir sanal giyim mağazası ile kullanıcıları giydiriyor ve gerçek hayatta bu platform üzerinden para kazanıyor.
Toyota markasının da Second Life"da sanal bir galerisi var.
Kullanıcılardan isteyen kendisine Toyota bir araba alıyor; öte yandan şirket sanal galerisinde modellerini tanıtıyor.
*
"İkinci hayat" diye tanımlanan Second Life"ta IBM, Microsoft , Adidas, Nike, Sony, Intel gibi uluslararası dev markalar ağırlığını artırırken, Türk şirketleri de trendin yakın takipçisi oluyor.
İlk adımı atan Vestel"in ardından Remax, Rixos, Garanti Emeklilik de oyunun bir parçası olmuş.
Beyaz eşyacısından bilişimcisine, sigortacısından emlakçısına kadar gerçek ticarete ve iş dünyasına dair gerçek hayatta ne kadar alan varsa artık hepsi Second Life denilen bu pazarda yerini alıyor.
