Geçen hafta, "Meslek Liselerini Memleket meselesi" olarak gören büyük patronların ve üye oldukları örgütün, "Katsayı adaletsizliği" konusunda sesi neden çıkmıyor" demiştik.

Nihayet beklenen ses geldi.

Yeni Başkan Ümit Boyner, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte düzenlediği 2010-2011 faaliyet programına ilişkin basın toplantısında ele aldığı konularla değiştiğini ortaya koydu.

"Gündemin bu kadar yoğun ve karmaşık olduğu bir dönemde, siz ses tonunuzu nasıl ayarlayacaksınız" sorusuna, "Ses tonumuz ikna etmeye yönelik olacak. Ama işbirliğine, tartışmaya, uzlaşmaya da açık olacak. Yüksek çıkması gereken yerlerde de yüksek çıkacak" diyerek bundan sonra nasıl bir TÜSİAD izleyeceğimizi gösterdi.

İşte Türk burjuvazisini temsil edenlerden yıllardır beklenen tavır buydu.

Türkiye''nin en etkin ve güçlü sivil toplum örgütü daha ne kadar Türkiye''nin kronik sorunlarını görmezden gelecekti?

Katsayı tartışmasını İmam Hatip okulları konusunda siyasi kamplara ayrılmış taraflar arasında sığ bir tartışma olarak gördüklerini belirten Boyner, meslek okullarına katsayı uygulamasının Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK''ün ortak çözmesi gereken bir konu olduğunu söyledi.

Herkesin ortak düşüncesi de buydu.

Ne diyor Boyner; "Kurumlarda istihdam ettiğiniz insanları yeniden mesleki eğitime tabi tutmak durumunda kalıyoruz. Meslek okulları, genç ve büyüyen nüfusa sahip bir ülkede gençleri istihdama kazandırabilmek, iş ve aş sağlayabilmek için daha rasyonel ve ekonomik boyutu olan tartışmaların içinde ele alınmak zorundadır."

Konuyu kökünden çözmek için önce şu soruların çözülmesini istiyor;

"İmam hatip okulları, meslek lisesi tanımına giriyor mu?"

"İmam hatip liselerini çocukları için tercih eden ailelere örgün eğitim içinde bir düzenleme yapılabilir mi?"

Konuyu meslek eğitimiyle ilişkilendirmek yerine sosyal olarak da ele alınmasını isteyen Boyner, "Aileler çocuklarını niye İmam Hatibe yolluyorlar. Belli ki meslek dışında da bir arzuları var. Bunu iyi analiz etmek gerekiyor. Onun için bu tartışmanın başlaması gerekiyor" diyor.

Özetle diyor ki, kendi aramızda konuşmayı bırakıp karşılıklı konuları tartışalım, kapalı kapılar ardında kararlar almayalım.

Dini ve etnik kimliği ne olursa olsun her vatandaşın yüksek öğrenim almaya hakkı olması gerekir.

Bu TÜSİAD izlenir.

Büyük patronlar ve örgütü, bu konulara 28 Şubat süreci öncesinde böyle baksaydı ne olurdu?

Her ne kadar bizde biraz ağır işlese de dünyada değişime en hızlı ayak uyduranlar her zaman iş dünyasıdır, tüccarlardır, girişimcilerdir.

Siyasilerin değişimi ise zaman alır.

Patronların bu değişiminden sonra herkesin aklına şu soru gelecektir.

Küresel finansal krizle Türkiye ve dünyada yaşanan büyük değişim bizdeki "siyasetin ruh ikizleri"nde bir değişime neden olur mu?

Olmaz.

Neden?

Fıtrattan dolayı.

Onlar değişmez.

2002 yılından bu yana, çeşitli kurum ve kuruluşlara toplam 19 AR-GE proje pazarı için destek veren TÜBİTAK-TEYDEB ilk defa ve "doğrudan" tekstil konfeksiyon sektörüne destek sağladı.

I. AR-GE Proje Pazarı Platformu''nda Türkiye''nin tüm bölgelerinden, proje önerileri ile gelen akademisyenler ve araştırmacılar farklı konularda toplam 69 proje önerisi sunmuşlardı.

2. Ar-Ge proje pazarı Platformu da yarın Bursa''da gerçekleştirilecek.

TİM Başkan Vekili ve UTİB Başkanı İbrahim Burkay''a göre, amaç, Üniversite-sanayi işbirliğini sağlamak.

Bu işbirliğini sağlamak yönünde atılan adımlar, hem iş dünyasını hem de üniversiteleri aktif hale getirecek.