|
Ramazan’da çöplerin artması zenginlik alameti midir

Bir haftadır ne zaman çöp konteynırlarının yanından geçsem sürekli içini ve etrafını dolu görüyordum.

Ramazan başlangıcından beri çöpün etrafında bütün
ekmek ve pideler
, poşetlerin içinde
etli nohut, sulu yemeklerle
dolu kaplar artmıştı.

“Acaba temizlik araçları Ramazan münasebetiyle daha mı az çalışıyorlar” diye düşündüm.

Ama öyle bir şey yoktu.

Temizlik görevlileri normal çalışmasını sürdürüyordu.

“Ramazan’da mahallede nüfus artışı mı yaşandı da o yüzden çöpler arttı” diye düşündüm.

O da doğru değildi.

Mahallenin nüfusunda bir değişiklik yoktu.

Bu manzaradan “
Ramazan bereket
i” diye bir bahane de çok uçuk kalacaktı.
Ramazan’da
çöplerin artması ve zenginleşmesi
halkın zenginliğinin bir alameti miydi onu anlayamadım!

***



Geçenlerde çok sevdiğim bir dostum sosyal medyada şöyle bir şey paylaştı:

“Bir şırınga iğnesi bulduk. Hanım tuttu çöp kovasına attı.

Sonra dedi ki: "Aaaa, çöp karıştıranları düşünmedim ama."

Şu an çöp kovasını karıştırmakla meşgul.

Duygulandım, paylaştım işte sizinle.”

Formun Üstü

Çöp kenarına etli nohut, 2 günlük ekmek ve soğuk pide koyanlar da her zaman olacak, şırınga iğnesi çöp karıştıranların eline batar diye attığı şırıngayı çöpün içinden almak için karıştıranlar da.

Bizim temennimiz birincilerin azalması, ikincilerin artmasından yana.

Ne demiş Sezai Karakoç;
Kötülükleri bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz
.

***

'
bir kişinin doyduğu
ile
iki kişi
,
iki kişinin doyduğu
ile üç
kişi
, üç
kişinin doyduğu
ile dört
kişi doyar
' diyen
bir
Nebinin ümmeti değil miydik biz!

***

Kısa not:
İşadamı İbrahim Ceylan’ın organizatörlüğünde gönüllülerin Ramazan boyunca iftar verdiği Nijer’in en yoksul bölgesinde bir kişilik iftarın maddi karşılığı 2 lira.
Benimde katkım olsun diyenler için: 0216 0505 17 37-
0533 052 43 43
- 0533 052 64 64-
Bana çöpünü göster sana kim olduğunu söyleyeyim

Evden çıkarken elime tutuşturulan 3 poşetin birinde yemek atıkları, birinde kağıt ve kartonlar, birinde de cam şişeler vardı.

Yemek atıklarını çöp konteynırının içine diğer ikisini de atık toplayanların alması için çöpün kenarına bırakacaktım.

Bırakamadım.

Nedenini söyleyeyim;

Çöpün olduğu yere temizlik aracı yanaşmış, temizlik görevlileri de konteynırı boşaltıyorlardı.

Ben elimdeki yemek atıklarının olduğu poşeti aracın içine atıp diğerlerini de çöpün kenarına koyunca görevlilerden biri söylenerek
“onları da at, onları da”
dedi.
Ben yine kenara koymayı tercih edince hem fırça yedim hem de,
“Kardeşim bize iki iş çıkarıyorsun, sen atmayınca biz atmak zorunda kalıyoruz”
dedi.

“Ben bunları atık toplayanlar için kenara koyuyorum” diyemedim.

Temizlik görevlisi de haklıydı.

Haklıydı çünkü çöp konteynırının olduğu yerde ayrıca
kağıt ve şişe toplama kutusu
yoktu
.

Ve çöplerin etrafına konan atık malzemeler kötü bir görüntüye neden oluyordu.

Ben de haklıydım.

Çünkü o
kağıt ve şişeleri atık toplayıcılar alsın diye evde biriktiriyorduk
.
Yoğurt ve peynir
gibi ürünlerin konduğu plastik kutularla 5 litrelik boş su şişelerini köy yerlerine gittiğimizde süt- peynir ve yumurta kutusu ihtiyacı olanlara götürüyorduk.
Geri dönüşümün
en mantıklı biçimi bize göre buydu.

Şimdi akıllandım.

Çöp konteynırının başında temizlik aracı gördüğümde atmadan kenarda bekliyorum, onlar gittikten sonra çöpün kenarına kağıt ve şişeleri koyuyorum.

Ne zaman çöplerden bahis açılsa, dostum, “Bana çöpünü göster sana kim olduğunu söyleyeyim” derdi.

Çözüme odaklanırsan mutlaka bir yol bulursun.
Horasan’ın köpekleri
Bu haftanın Pazar hikayesi de bu olsun:
Dünya hükümdarlığını bırakıp gönüller sultanı olmaya azmeden, bunu da gerçekten başaran
İbrahim Edhem
, dünya malına tenezzül etmez, kimseden bir şey istemez ve beklemezdi. Nefsini yokluğa ve mahrumiyete o derece alıştırmıştı ki; bir benzerine az rastlanırdı.
İbrahim Edhem,
bir gün zamanının büyük bilgelerinden
Şakik Belhi
ile karşılaşır ve sorar. "Ey Şakik nasıl geçiniyorsun?"
Şakik Belhi,
"Bulunca yiyoruz, bulmayınca sabrediyoruz" diye cevap verir.

"Horasan'ın köpekleri de aynı şeyi yapıyorlar, bulunca yiyorlar, bulmayınca sabrediyorlar Ey Şakik" der, hazret.

Sorma sırası
Şakik Belhi'dedir
ve sorar: "Peki siz ne yapıyorsunuz?"
İbrahim Edhem
cevap verir: "Biz bulunca dağıtıyoruz, bulmayınca sabrediyoruz."
#Ramazan ayı
#Temizlik
7 yıl önce
Ramazan’da çöplerin artması zenginlik alameti midir
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi