İş dünyası diyor ki, "Bizim üniversite mezununa değil, iş bilen meslek sahibi insanlara ihtiyacımız var."

Devlet diyor ki, "İlköğretimde seçtiğin mesleği, yüksek okul sınavına girerken değiştiremezsin, seçmeseydin."

Hükümet de diyor ki; "Bu adaletsizliği düzeltelim."

Aileler de diyor ki, "Ben okuyamadım işçi oldum, çocuğum yüksek okul okusun da meslek sahibi olsun".

Yani aile, "Oku adam ol, baban gibi eşek olma" demek istiyor ama şimdi çocuklar üniversite okusalar bile eşek olamıyorlar.

Çünkü iş sahası yetersiz.

İşsize iş, aşsıza aş için ortak çözüm aranması gerekirken esas sorunun etrafında dolanıp duruluyor.

Herkes MIŞ gibi yapıyor.

*

En son TÜSİAD''ın da isyan ettiği katsayı adaletsizliği ile ilgili tartışmalar sürerken meseleye farklı bir boyuttan bakıp farklı çözüm önerilerinde bulunanlar da var.

Bunlardan bir tanesi Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis.

"Çaput" satarak işe başlamış, bugün boyadan tekstile, liman işletmeciliğinden makineye pek çok alanda faaliyet gösteren bünyesinde bin 500 kişi istihdam eden Polisan Holding''in Yönetim Kurulu Başkanı.

Geçen hafta Malatyalı İşadamları Derneği MİAD''ın konuğuydu.

*

"Fırsatları görüp değerlendirmek, şans, yardım, çevre çok önemli ama kişinin hayata bakışı ve beklentisi de belirleyici. Eğer lise ikinci sınıfta öğretmenimle takışıp okulu bırakmasaydım bugün sanayici değil devlet kademelerinden emekli biri olurdum."

Kendini böyle anlatıyor Necmettin Bitlis.

İş dünyasını ise şöyle; Türkiye''nin bu kadar çok üniversite mezununa ihtiyacı yok. Sanayi hala ara eleman sıkıntısı çekiyor. Üniversite mezunu olan bir kişi kendisi istese dahi işçi olarak çalışamıyor ve o işyerinin ahengi bozuluyor. Biz bunu yaşadık. Şimdi işçi olarak meslek okulu çıkışlıları ve ilköğretim mezunlarını alıyoruz".

*

Ve devam ediyor; "Atalarımız boşuna ''sen ağa ben ağa inekleri kim sağa'' dememişler. Eğitim elbette ki şart ama ''ille de üniversite'' diye tutturmak yanlış. Ülkenin şartları neyi gerektiriyorsa o yönde çocukları şekillendirmek gerekir. Almanya gibi sanayi toplumlarında bu böyle."

Haksız değil, ama gel sen bunu ailelere anlat.

Anne baba da çocuklarının işçi değil kravatlı, saygı duyulan bir meslek sahibi olmasını istiyor.

Onlar da haklı.

Meslek liselerinde okuyan gençlerin haftanın iki günü işyerlerinde staj yapmalarını sağlayan yasanın çıkmasında da işadamı Necmettin Bitlis''in büyük payı olmuş.

Onu da şöyle anlatıyor; "Yasa Metin Emiroğlu''nun Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 1985-86''da çıktı. Şirketimizin iş hukuku avukatlığını yaparken ara eleman sorununu konuşuyorduk. Almanya''da sistemi incelemiştim. Bakan olduktan sonra Almanlardan sistemin Türkiye''de de kurulmasını istemiş. Sonra staj yasası çıktı. Bugün gençler hem mesleği yerinde öğreniyorlar hem de okurken az da olsa para kazanıyorlar."

Bankalar 18 yaşındaki genç bir kız veya delikanlı gibi, iffetini lekelemeyin.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz

Türk Telekom: Sabit hattan iki haftalık bedava konuşma imkanı tanıdığı için.

Efes: Alkollü içki satış bayileri 4 yılda 17 bin azalarak 100 binden 83 bine geriledi.