|
Son çıkış
“Günde 10-12 saatini eve ayıran bu işçi, bu ev hanımı, istatistiklerimiz tarafından işsiz olarak sunulur ve “
çalışmayan unsur
” başlığı altında tasnif edilir.

Hepimiz bir kadının ne kadar meşgul olduğunu bilir, ama aynı zamanda görmezden geliriz.”

Aliya İzzetbegoviç
bugünkü kapitalist sistemin evdeki kadının işini önce itibarsızlaştırıp sonra da onu evden dışarı çıkartarak ucuz işçiye dönüştürülme hikayesini bu ifadelerle anlatıyor.

*

Evden dışarı '
İtibarlı
'! iş aramaya çıkarılan kadın doğurduğu çocuğunu daha sevgi ile beslemeye vakit bulamadan bu işi ücret mukabilinde yapan bakıcıya teslim ediyor.

Ve trajedi burada başlıyor:

Anne ve aile ortamı
eksikliğiyle
büyüyen çocuklarda bağımlılık riskinin çok yüksek olduğunu artık bugün bütün bilim adamları söylüyor.

*

Ve bu çocuklar, para kazanmak ve refah çıtasını sürekli artırmaya odaklı
anne ve babalar
ile iyi bir gelecekten sadece çok para ve itibar sahibi olmayı anlayan
eğitimcilerin
elinde pişiyor.

*

Rol modeller de
kapitalist
sistem tarafından belirleniyor.

Buna ilave olarak bizim ülkemize has
kötü, iğrenç, karaktersiz, tipsiz, cahil, ezik bir imam tiplemesi
ile de çocuğun o yöne doğru gitmesi engelleniyor.

Dini ve ahlaki değerler itibarsızlaştırılıyor.

Din adamları geri kalmışlığı, ezikliği temsil ederken,

Sinema ve müzik dünyasının
ünlü ünsüz sürüsü
aydınlığı, modernliği, ileri görüşlülüğü temsil ediyor.

Ellerindeki
kadeh
ve kollarındaki '
gecelik aşk'larla
çekilen gizli ve açık fotoğraflarla gençliğin rol modelleri kamuoyuna sunuluyor.

Bu rol modellerin yaşam biçimleri ve hayat felsefeleri de yaldızlı
cümlelerle süslenip gençlerin
bilinç altına yerleştiriliyor

*

Bugün gençlerin örnek aldığı bu sinemacı ve müzisyenlerin çoğu gayrı meşru hayat yaşıyor. Alkol ve uyuşturucu maddeyi göstere göstere kullanıyor.

Bu da
serserilik elbisesi
giydirilerek hem masumlaştırılıyor hem de özendiriliyor.

Ve bu uyuşturucu madde kullanan
manken ve oyuncuların
çoğu aile ve gençlik dizilerinde oynatılıyor.

Devlet
göz yumuyor,
şirketler
ve mafya para kazanıyor.

Milli servet olan gençlik de göz göre göre harcanıyor.

*

Zaman zaman

bu kısır döngüyü kıran, direnen güzel şeyler de yapılıyor.

Dün akşam
TRT'de
ikinci bölümü oynayan
Son Çıkış
isimli dizi film gibi mesela.

Dizide, sosyal yara uyuşturucu madde bağımlılığıyla başlayan karanlık yolda,
hayalleri yavaş yavaş yok olan gençleri
hayata bağlama çabası
konu edilmiş

Dizinin İstanbul'un kenar bir mahallesinde başlayan hikâyesi, bir anlık hatanın yükünü omuzlayan sonra pişman olan oyuncularla ilerliyor.

İmam Yusuf ve Öğretmen Nilüfer
ise “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek girdikleri karanlık yolda, hayalleri yavaş yavaş yok olan gençlere “
Son Çıkış
” için bir umut ışığı oluyorlar.

İmam
Yusuf ile Öğretmen Nilüfer'in
geçmişten taşıdıkları aşk, diziye gençleri çekecek en önemli unsurdur herhalde.

*

İstanbul'da 10. Sınıfta okuyan lise öğrencileri arasında yapılan ve sigara ile tanışma oranını
yüzde 50
, uyuşturucu ile tanışma oranını
yüzde 9
, alkol kullanımı oranını da üçte bir olarak gösteren araştırma bu sosyal yaranın büyüklüğünü gösteriyor.

Dizi,
Yeşilay
Bilim Kurulu Üyelerinin denetiminde, uzman bir ekip tarafından kaleme alınmış.

Özellikle büyük şehirlerin varoş olarak isimlendirilen kesimlerinde yaşayan gençleri ve lise öğrencilerini tehdit eden bir sosyal yarayı konu eden bu diziyle TRT, kamu yayıncılığının gereğini de yerine getirmiş.

Öğretmen Nilüfer ve İmam Yusuf karakterleri dizide gençlerin rol modelleri.

İzleyin ve izletin bu diziyi.

Hatta çocuklarınızın izlediği ama sizin
beğenmediğiniz dizileri
de onlarla beraber izleyin.

İzleyin ki çocuğunuzu daha iyi tanıyabilesiniz!

*

İnsan toprak gibidir; ne ekersen onu biçersin.

Ya da ne ektirirsen.

Günün sözü

Bir insana başkaları yanında verilen öğüt, öğüt değil, hakarettir. Hz Ali
#Aliya İzzetbegoviç
#trt
#kapitalist sistem
#Son Çıkış
9 yıl önce
Son çıkış
Köpek kadar da mı değerleri yok?
Demokrasi mi, Fallokrasi mi?
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek