İşsizlik, büyüme ve yoksulluk rakamlarının açıklandığı günlerde bile siyasetin önüne geçemeyen bir ekonomik anlayışımız var.
Siyasi gündeme yenilmek Türkiye"de ekonominin neredeyse değişmez kaderi sanki.
Oysa Türkiye"nin ekonomik durumu ve potansiyeli bugün Avrupa başta olmak üzere Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin ve uluslar arası iş çevrelerinin en önemli gündemleri arasında yer alıyor.
*
Ne açlık ve yoksulluk sınırı, ne enflasyondaki gizli artış, ne maaşlardaki çarpık durum, ne işyerlerindeki mobbing, ne sanayide üretim, ne de dış ticaret rakamları medyada yeterli ilgiyi görmüyor.
İlgi sıralamasında siyaset birinci, spor özellikle futbol ikinci, dizi filmler üçüncü sırada yer alıyor.
Küresel finans krizinin gittikçe derinleştiği (Çözüm görmezden gelindiği için) Avrupa"da ise tek konu ekonomi.
*
Avrupa"daki krizin insani bedeli çok büyük ve giderek de büyümeye devam ediyor.
İnsanlar hızla işlerini, evlerini ve sosyal hayat standartlarını kaybediyor.
Üstelik bu krizde en çok sıkıntı çekenler, krizde hiç rol oynamayan insanlar.
Dün ünlü spekülatör Soros"un açıklamaları Avrupa"da ekonomik alanda gittikçe artan bir endişenin olduğunu gösterdi.
Eğer doğruysa, endişesini gizlemeyen Soros"un başlattığı kampanya kapsamında Avrupa"da krizinden etkilenen ülkelerde bazı yardım merkezleri kurulacak.
Açık Toplum Enstitüsü"nün kurduğu "''solidaritynow.org"'' sitesinden toplanan bağışlar krizden zarar görmüş, ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak.
"''Dayanışma zamanı"'' kampanyası kapsamında, dayanışma merkezleri aracılığı ile halka sağlık, barınma, yasal destek, iş başvurularında danışmanlık hizmetleri verilecek, hasta, göçmen ve mültecilere öncelik verilecek.
Kampanya"nın ilk hedefi ise Avrupa"da krizden en ağır darbeyi almış olan Yunanistan"da halka bağışları iletmek.
*
Açık Toplum Enstitüsü"nün resmi web sitesinden başlatılan kampanyada Soros"un özel bir video ile ilettiği mesajlar çok önemli ve üzerinde durulması gerekiyor;
Siz güvende değilseniz, ben de güvende değilim.
Siz özgür değilseniz, ben de özgür değilim.
Siz evsiz kalmışsanız, benim de evim yok demektir.
Eğer siz açsanız ben de açım.
Eğer siz işinizi kaybederseniz, ben de kaybederim.
Kimse kaybeden olmamalı.
Ekonomik çöküşün dalgaları hepimizi içerisine çekebilir.
Yapılar çökerse, sistem başarısız olursa, ayakta kalan insanlar olmalı. Dayanışma sessizlik değil, hepimizin yükselen sesidir.
Amacımız ne Soros"u yardımsever göstermek, ne de onun kurduğu Açık Toplum Enstitüsü"nü aklamak.
Sadece kampanyanın çarpıcılığına dikkat çekmek istedim.
*
Küresel ekonomik krizle mücadele eden Avro Bölgesi"nde "''acı reçeteler"'' uygulanırken, bu reçetelerin acı sonuçları istihdam piyasalarında kendisini hissettiriyor.
Bölge ekonomisinin başat sorunu olma yönünde ilerleyen işsizlik bu acı sonuçlardan belki de en çok dikkati çekeni.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerinden yapılan derlemeye göre, Avro Bölgesi"ndeki işsizler ordusunun sayısı hızla yükseliyor.
Bölgenin, 2012 yılının ilk çeyreğinde 17 milyon 800 bin olan işsiz sayısı, 2013 yılı Şubat ayı sonu itibariyle 1 milyon 271 bin kişi artarak 19 milyon 71 bin oldu.
Ekonomik gösterge ve tahminler ise süreç içerisinde bu rakamların daha da yükseleceği yönünde.
Rakamlar Soros"un endişe etmekte haklı olduğunu gösteriyor.
*
Avrupa ekonomik krize karşı tek vücut olma yönünde ilerlerken, biz siyasi alanda neredeyse parti parti özerkliğimizi ilan edecek kadar ayrıştık.
Konuşmak yerine herkes birbirine sövüyor.
Siyasette tam bir sağırlar diyalogu yaşanıyor.
*
İsmi bir türlü konulamayan, adına barış, imralı, terör süreci denilen bu dönemdeki gelişmeleri takip etmekten dolayı iki gün önce açıklanan büyüme rakamlarını es geçtik.
TÜİK verilerine göre, sanayi üretim endeksi, 2013 yılı Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,4, bir önceki aya göre ise yüzde 1,5 arttı.
Bu ne demek?
Umut demek, iş demek, aş demek, eş demek.
