|
Temiz para yoktur
Ramazan ayı İslam dünyasında sadece sosyal hayatı, dini hayatı canlandırmaz.

Oruç ayı sadece dindarların, yoksulların yüzünü güldürmez.

İşleri durgunlaşan esnafın da yüzünü güldürür

Mahalle bakkalından seyyar satıcılara, marketlerden yiyecek içecek ve eğlence sektörüne kadar yüzlerce alanda ekonomik hareketliliğe neden olur.

Kumanyalar, gıda paketleri, Ramazana mahsus alışveriş çekleri, ekonomiye büyük hareket getirir.

*

Bu ayda zenginler yoksulları görür.
Yukarıdan aşağıya uzanan eller artar. Aşağıdan yukarı duyulan öfke ve kırgınlık azalır
.

Büyük bir toplumsal buluşmanın gerçekleştiği aydır Ramazan.

Aynı zamanda halk içinde gerek siyasi gerek kişisel kutuplaşmanın, kavgaların en aza indiği bir aydır.

Keşke bir aydan daha fazla sürse dedirtir.

Yoksulun hakkı olan zekatın bu ay verilmesi daha uygundur.


Osmanlı döneminde Müslümanlar paralarını temizleyen, bereketini artıran zekatı vermek için yıllık hesaplarını bu aya göre düzenlerlerdi
.

*

Zekât zenginle yoksulu birbirine yaklaştırır
, zengin yardım etmenin sevincini yaşarken, yoksul da zengine karşı sevgi ve saygı duyar.

Zekât, çalışmaktan âciz olanlara normal bir hayat sürme imkânı sağlar.

Toplumu yoksulluktan, devleti zayıflıktan korur
.

Allah'ın Resûlü, “Kıyamet günü yoksullar sebebiyle vay zenginlerin haline!” der. Yoksulların kıyamet günü, “Rabbimiz! Senin bize ayırdığın hakları vermemek suretiyle bize zenginler haksızlık ettiler” diyeceğini söyler.

Allah Teâlâ'nın da bunun üzerine, “Sizi kendime yaklaştıracağım, onları ise uzaklaştıracağım” dediğini ekler ve sözünü şu ayetle tamamlar: Zenginlerin mallarında dilenen mahrûm olanlar için belli bir hak vardır.

*

Zekât, kişiyi cimrilikten korur, cömert ve eli açık yapar, diğergamlık duygularını güçlendirir
.

Servetinin bir bölümünü sırf Allah rızası için yoksul dindaşlarına veren ve buna karşılık onlardan bir şey beklemeyen kimse, sürekli olarak toplum yararını kişisel yararı üzerinde tutma alışkanlığını kazanmış olur.

Zekât malın bir şükrüdür ve Allah Teâlâ'nın gazabını söndürür.

Gerçekte malı azaltmaz, bereketlendirir ve arttırır.

Malın zekâtını vermek, baharda üzüm bağlarından fazla filizleri temizlemeye benzer.

Bunlar temizlenmezse bütün çubuklarda gelişen üzüm salkımlarını kök besleyemez, salkımlar zayıf ve verimsiz kalır.

Zekâtı verilmeyen servetin durumu da bunun gibidir.

Zenginin servetinin meydana gelmesinde, içinde yaşadığı toplumun katkısını kim inkâr edebilir?

İşte bütün nimetleri veren Allah'a şükür ve içinde yaşadığı topluma teşekkür borcu zekât emrine uymakla ödenmiş olur.

Kısaca zekât, en az alan kadar, veren için de yararlıdır.

*

Zekatı verilmeyen her para kirliyse bu temiz para yok anlamına gelir.

Parayı temizlemenin tek yolu da yoksulun hakkı olan kısmı yoksula vermektir.

Helalinden kazanılan paradan bahsediyoruz.

İçine faiz bulaşmış, haram yollarla elde edilmiş kazanç zaten kirlidir.

Onu zekat da temizlemez!

*

Bu konuda meşhur Bektaşi fıkrasını bilirsiniz.

Bektaşi'ye sormuşlar: İslamın şartı kaç? Bir demiş. Bilemedin 5 demişler.

Bektaşi o eskidendi demiş: Şimdi zenginler zekatla haccı, fakirler namazla orucu kaldırdı. Geriye bir kelime-i şehadet kaldı .

Bugünkü vaziyet de aynı: Vergi zekat, umre de hac yerine sayılıyor. Namaz spor, oruç da diyet yerine geçiyor.

Peygamberimiz'in vefatıyla ilk halife seçilen Hz Ebu Bekir, bazı kabile şeflerinin, “Bundan sonra namazımızı kılarız ama zekatı vermeyiz” demeleri üzerine, “
Vallahi sizinle o zaman savaşırım” diyor
.

Kiminle savaşılır?
#zekat
#islam dünyası
#Bektaşi fıkrası
9 yıl önce
Temiz para yoktur
Kanayan kanatsızlık
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü