|
Toplumsal barışa balyoz indi, TOBB “ortak akılla çözelim” dedi

Hikayeyi biliyorsunuz; Bir adam bir yılanın kaya kovuğundaki hâline acır ona yiyecek ve içecek götürür yılan da ona bir altın verir.

Karşılıklı bir dostluk kurulur her seferinde adam yiyecek götürür yılan bir altın verir bu böyle yıllar sürer.

Günlerden bir gün adam çok hastalanır, bu arada yılanın yemeksiz kalacağını düşünerek oğluna durumu anlatır ve yılana yiyecek götürüp bir altın almasını söyler.

Oğlu babasının sözüne uyarak yiyecekleri yılana verir yılan da yuvasından bir altın getirir.

Bunu gören delikanlı demek ki “yılanın yuvasında altın dolu her gün gelip altın alana kadar yılanı öldürür altınların hepsini alırım” der ve yerden bir taş alıp yılana fırlatır.

Yılanın kuyruğu kopar yılan da atılıp oğlanı sokup öldürür.

Baba oğlunun gelmediğini görüp bir şeyler olduğunu hisseder.

Hasta yatağından kalkarak yılanın yanına gider ve sorar

-Yılan kardeş burada neler oldu ?

Yılan da olup biteni anlatır.

O zaman adam oğlunun suçlu olduğunu anlar yılandan özür diler.

-Yılan kardeş olan olmuş gel yine eskisi gibi dost olalım.

Yılansa;

-Olmaz artık; sende evlat, bende kuyruk acısı olduktan sonra asla eski dostluk olamaz, der.

* * *

Görülen o ki toplumsal kutuplaşmada taraf olanlar barış istemiyor, yaşananları maç gibi görüyorlar ve skor istiyorlar.

“Yenelim, arkasından barış gelir” zihniyeti.

Bu kavgayı bitirmez.

* * *

Yargıdaki son bir hafta içinde yaşananlarla adeta barışa balyoz indi.

Bugün kavgaya son vermek isteyenler, bu kaostan birlikte uzlaşarak çıkalım diyenler sadece taraf olmayanlar.

Gelinen noktada TOBB Başkanı''nın her kesime aradaki kutuplaşmayı sona erdirmek için “ortak akıl” çağrısı ortada kalacak gibi gözüküyor.

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner''in önerdiği yargıda acil reform, kronik ekonomik sorunların da önüne çıktı.

Yeni bir anayasaya iş imkanı kadar, ekmek kadar ihtiyacımız var.

* * *

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yaşananları işadamı gözüyle şöyle özetliyor;

2001-2006 arasında AB ülkelerini bile şaşırtacak biçimde büyüdük.

2006-2007 döneminde bir anda, büyüme grafiği yatay şekle geçti.

Bizim alarm verdiğimiz nokta 2007 başı itibariyle başladı.

Niye diye baktığımız zaman; rehavete kapıldık.

Kendi içimizde birbirimizle kavga etmeye başladık.

Dünyada kriz yokken Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle beraber kendi içimizdeki kavgalar bizim işin bereketini kaçırdı.

Huzur olmadan ticaret olmaz, ticaret olmadan zenginlik olmaz.

Bizim ticaretin de, ekonominin de baş ihtiyacı huzur.

Kültürümüzde çok güzel bir söz, ''birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır'', biz maalesef ayrılık tarafına gittik ve hep beraber de işin bereketini kaçırdık.

Başkan haklı.

İşin cılkı çıktı, siyasette ezberler bozulurken bozulmaması gereken yerler de bozuldu.

İlacın yan etkileri vücudun temel organlarını tahrip etti, ihtilaf derinleşti.

* * *

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından 6. kez Kartepe''de düzenlenen Kartepe Ekonomi Zirvesi yine doyurucuydu.

TOBB''un ekonomik değerlendirmelerinden önce ekonomi basını kendi sorunlarını baş başa konuşma ve çözüm önerilerini tartışma fırsatı buldu.

Kendi sorunlarını kendi arasında konuşarak yargı ve siyaset temsilcilerine de örnek oldu.

Bizim üç düşmanımız var; cehalet, yoksulluk ve ihtilaf.
Said Nursi
14 yıl önce
Toplumsal barışa balyoz indi, TOBB “ortak akılla çözelim” dedi
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler