Son yıllarda Türkiye''de Ar-Ge ve yenilikçi faaliyetlerin artmasını sağlayan TÜBİTAK, küresel tufandan kurtulmak isteyenlere sığınabilecekleri güvenli bir liman haline gelmiş.
Araştırma yapan değil, aynı zamanda araştırma yaptıran bir kuruma dönüşmüş. DEİK Yönetim Kurulu üyeleri olarak TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Mustafa Boydak, Halim Mete, İbrahim Çağlar ve Dr. Ömer Bolat''ın katıldığı TÜBİTAK ile DEİK arasında imzalanan işbirliği protokolü ile iki kurum sahip olduğu bilgi birikimi ve işbirliği ağını birbirleri ile paylaşacak ve ortak amaçlar için kullanacak.
"Kriz sonrası başka bir dünya kurulacak ve bu dünyada araştırma geliştirme yapmayan sanayiciye yer olmayacak" diyen TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş, sanayicinin "devlet teşvik ediyor" diye değil, ihtiyaç duyduğu için araştırma geliştirme yapması gerektiğine dikkat çekiyor.
Ve ellerindeki bilgi birikimini paylaşmak için işbirliğine çağırıyor.
TÜBİTAK''ın katkıları ile hazırlanan Ar-Ge Teşvik Yasası''nın yürürlüğe girmesinin ardından 1,5 ay içinde 18 firma 2 bin 777 Ar-Ge personeli istihdam etmek ve 1,5 milyar YTL yatırımla Ar-Ge merkezleri kurmak için teşvik başvurusunda bulunmuş.
Türkiye''nin 2007 yılındaki Ar-Ge harcamaları 6,6 milyar YTL''ye ulaştı. Sanayi sektörünün 2002 yılında toplam Ar-Ge harcamaları yüzde 29 iken 2007''de yüzde 41''e yükseldi.
Ar-Ge personelinin sayısı da 2002''de 24 bin iken 2007''e 64 bine ulaşmış.
(Almanya''da bu rakam 450 bin)
Bu rakamla araştırmacı sayısında dünyada en fazla artış sağlayan ülke olmuşuz.
Özel sektör 2002''de Ar-Ge harcamalarının yüzde 41,3''ünü, 2007''de ise yüzde 48,3''ünü finanse etmiş.
2002''de Türkiye 3 milyar dolarlık Ar-Ge harcaması yapmışken bu rakam 2006''da 4,9 milyar dolara, geçen yıl ise 6,6 milyar dolara yükselmiş.
Türkiye''nin milli gelirden Ar-Ge''ye ayırdığı pay 2003''te binde 4 iken 2007''de bu oran binde 7,1 olmuş. Alınacak yol çok.
Çünkü bu payın dünyada ortalaması yüzde 2.
Küresel ekonomik tufanda eli ve gövdesi taşın altında olanlar sürekli "Aynı gemideyiz" diyorlar ama çözüm için bir masaya oturmuyorlar.
Psikolojik dalga kapıyı kırıp içeri girmiş ama hala birbirleri ile medya aracılığı ile konuşuyorlar.
İşçi temsilcileri ayrı telden, işveren ayrı telden, hükümet ayrı telden çalıyor. Görüntü bu şekilde.
Yani bozuk.
"Öne çıkmak için "icat çıkarmak" gerekiyor. Bugün 60 gramlık cep telefonu ile 2 tonluk sac aynı fiyata satılıyor" diyor TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu. Ancak 60 gramlık cep telefonu üretenler ile 2 tonluk saçı aynı fiyattan satanlar aynı küresel dalgayla boğuşuyor. Hatta dalganın çıkış merkezi de burası. Teknolojik üs ABD ve AB.
İstanbul haftaya çok önemli bir organizasyona ev sahipliği yapacak.
İlk kez TOBB ile Balkan Odalar Birliği (ABC) tarafından organize edilen Balkan Ekonomi Zirvesi 26-27 Kasım tarihlerinde İstanbul''da gerçekleşecek.
Yaklaşık 15 bin Türk firması ve 20 bin işadamı Balkanlarda faaliyette. Müteahhitlerin balkanlarda üstlendiği proje bedeli 4.5 milyar doları aştı.
Ancak bugüne kadar Balkan ülkeleri ile Türkiye bir masa etrafında toplanamadı. Balkanlarla ortak bir platform oluşturmak da hem TOBB hem de Balkan Odalar Birliği Başkanı olan Rifat Hisarcıklıoğlu''na nasip oldu.
Küresel dalgada iş dünyasına yeni pazarlar sağlayacak olan zirve geç kalınmış olmasına rağmen işbirliğinin başlaması açısından önemli olacak.
