2013 Türkiye Ekonomisi Raporu''nu kamuoyuyla paylaşan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak''a göre Gezi Parkı olaylarıyla Türkiye''nin sadece gücü değil, bankacılık sistemi, finans kurumları, borsası, piyasaları, kamu maliyesi, kamu idaresi, sinirleri, vatandaşın farklı görüşlere tahammülü test edildi.
Doğru ve yerinde bir tespit.
Gezi Parkı eylemleri herkesin sinirleri test ederken başka şeyler de öğrendik;
Sosyal medyanın gücünü öğrendik.
Bundan sonraki ülkeler arası savaşların sosyal medya üzerinden olacağını öğrendik.
Bütün gençliğin sosyal medya ağında aktif olduğunu öğrendik.
*
Gezi olaylarına dernek olarak nasıl bakıldığını da öğrendik;
''MÜSİAD olarak, farklı düşüncelerin, şiddet içermeden ve şiddetle karşılaşmadan ifade edilebilmesini savunduk.
Demokrasi ve özgürlüklerden yanayız. Ancak talepleri ifade etme özgürlüğünün, ülkenin Başbakanı''na hakaret etme, kamu ve vatandaşa ait mallara, sosyal hayata, iş hayatının sürmesine zarar verme aşamasına getirilmesine ve gösteri terörüne de karşıyız.''
Kendilerini Çapulcu ilan edecek kadar politize olan TÜSİAD üyesi işadamlarının tersine, MÜSİAD''ın Gezi Parkı''na bakışı toplumun ekseriyetiyle paralel.
*
Taksim''de ilk günlerde provokatörlerden yana bir görüntü çizen TÜSİAD''ın dün Şırnak''ın Cizre ilçesinde bölge işadamlarıyla bir araya gelerek, yatırım imkanlarını masaya yatırmaları, hem çözüm sürecine hem de gezi parkıyla yatırımlarını ertelemeyi düşünen yerli ve yabancı sermayeye çok olumlu mesaj olarak yansıyacak.
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz''ın Cizre''de konuşmasına Kürtçe selamlayarak başlaması eski başkan Ümit Boyner''in de sözlerini Kürtçe barış ve sağlık diyerek bitirmesi bölge insanına yönelik sıcak mesaj olarak güzeldi.
*
Türkiye''nin beklediği AB faslının açılmak istenmemesinden tutun, Avrupa ve ABD''li siyasi yetkililerinin, ''Türkiye''de Gezi parkı eylemlerinden endişeliyiz'' tarzı açıklamalarına kadar onlarca dış tahrik, abartma ve yönlendirmeleri görünce, Gezi Parkı''ndaki masum istekler gibi haklı taleplerin bile bundan sonra nasıl kirletilebileceğine şahit olduk.
*
Gelelim bugün MÜSİAD tarafından açıklanan rapora;
Raporun açıklanmasında Türkiye ekonomisinin rakamsal olarak büyümesinin önemine dikkat çekilerek, asıl olan gelirin ve refahın adil dağılımını sağlayacak makro ve mikro politikaların iktisadi, sosyal ve siyasi sahalarda da verimli uygulanmasıyla yapılacak kalkınma olduğu vurgulandı.
Büyümenin tabana yayılması gerektiğinin altını çizildi ve tabana doğru yayılma içinde bordrolu çalışanların da bundan en iyi şekilde nasibini alması gerektiğine dikkat çekildi.
Hem raporun hem de bugün Türkiye ve dünyada yaşanan sorunun tek cümleyle özeti sanırım bu.
Daha önce de ''Ergenekon'' şarkısıyla dikkat çekmişlerdi.
Geçtiğimiz günlerde ''Hurriyya'' adlı yeni bir albüm çıkardılar.
Şimdi de Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili ''Ağaç Kurdu'' adlı bir şarkı yapmışlar.
Grup Yürüyüş, Gezi Parkı olayları sürecinde kimi çevrelerin hangi hevesle olayları körüklediklerini, kimi çevrelerin de bu süreçte nasıl bir çelişkiler yumağına girdiklerini göstermek amacıyla bu şarkıyı yaptıklarını belirtiyor.
Şarkının sözleri göstericilerin tutarsızlıklarına, darbe özlemlerine, İslam düşmanlıklarına ve kapitalist iştahlı sermayedarların ağlarına nasıl yakalandıklarına dikkat çekiyor.
*
Şarkının sözleri Gezi Parkı provokatörlerinin (Çevreciler hariç) kimliklerini ve asıl amaçlarını özetliyor;
Hadi hadi durma vur parçala
Kafa kıyak çık sokağa
Halk düşmanı cuntalarla
Yürüyorsun kol kola
Hem küfürbaz hem de ayyaş
Darbeciyle sarmaş dolaş
Görmedi hiç meydanlar
Böyle lümpen böyle salaş
Bir vandal gibi yaşar
Sosyal medyada coşar
Başörtülü gördü mü
Canavar ruhu taşar
Tencereni, tavanı al
Çatal kaşık başına çal
Bırak elinden şu sazı
Otellerde piyano çal
Gezi Parkı değil mesele
Ağaç kurdusun arkadaş
Kapitalist ağa baba
Kalkan olmuş sana yoldaş