Çevresinde ve iş dünyasında eli sıkılığıyla ilgili birçok hikayenin anlatıldığı Vehbi Koç, ''Hayat Hikayem” kitabında hayırseverliğe nasıl başladığını şöyle anlatıyor:

“İşe başlayıp biraz para kazandıktan sonra mahallemde, çarşımda, halk arasında muhtaç olanlara yardım etmekten büyük zevk almaya başladım. Hayır işlerine giden parayı harcamaktan zevk duydum ve şuna inandım ki toplum içinde bulunanlara Allah daima yardım eder, birkaç mislini verir.”

İsraftan nefret eden Vehbi Koç, cimri değil iyi bir iktisatçı.

Vehbi Bey (Koç) ''Yardımı bir el verir bir el alır'' diyerek kimseye söylemeden yardım yapar. Bir süre sonra gelişigüzel yardımların havaya gittiğini ve ''bunları nasıl toparlayacağım'' diye düşünmeye başlar.

1946''da 50 gün kaldığı ABD seyahatinde aradığı sorulara cevap bulur.

Ford, Carnegie, Rockefeller gibi vakıfları inceler ve o fikirle Türkiye''ye gelir.

Türkiye''nin ilk özel vakfı 17 Ocak 1969''da kurulur.

Vakfa, Koç Holding''in yüzde 8 hissesi vakfedilerek gelirlerde devamlılık sağlanır.

Koç ailesi de geçen hafta Vakfın 40. yılında kuruluş hikayesini bu sözlerle anlattılar.

İş dünyasında yardımseverliğin kurumsallaşmasına güzel bir örnek olan vakıf, Türkiye''nin en büyük 3 problemi olan eğitim, sağlık ve kültüre yoğunlaşır, son dönemlerde buna çevreyi ekler.

Vakıf, 40 yılda eğitime 27, sağlığa 6, kültüre 5 kurum kazandırdı, yüzlerce kuruma destek oldu. Toplam yatırımı 600 milyon doları aştı, 400 milyon dolar da parası var.

Vakıf, 40. yılında Sadberk Hanım Müzesi''nin kültür kompleksine dönüştürerek daha merkezi bir bölgeye taşımak istiyor ancak yer konusunda sorun yaşıyor.

Ancak Koç Üniversitesi işinde ağzı yandığı için müze için yer ararken kullanılacak araziyi bedava istemiyor.

Vakfın ikinci büyük projesi Koç Üniversitesi bünyesinde Tıp Fakültesi ve araştırma hastahanesinin kurulması var.

Vakıf prensip olarak kişisel yardımlarda bulunmuyor.

Kurumsal yardım taleplerini de yönetim kurulunda değerlendiriyor.

Sosyal sorumluluk anlayışının dünyada değiştiğine dikkat çeken Ali Koç''a göre, 21. yüzyılın sorunları 20. yüzyılınkinden farklı.

Artık şirketler çek yazıp bunları vakıflara vererek sorun çözme dönemi kapandı.

Özel sektör de çözümün parçası olmak zorunda, sadece ''parayı ver işin içinden çık'' olmaz.”

Koç ailesinde şöyle bir sınıflandırma doğru olur mu bilmiyorum.

Koç Holding Kurumsal İletişim Grubu Başkanı Ali Koç, gelişen dünyaya ayak uydurma konusunda dedesi Vehbi Koç''a, Mustafa Koç ise statükocu babası Rahmi Koç''a benziyor.

Büyük patronlar ve milli sermaye sahipleri her fırsatta Vehbi Koç''u iş dünyasının duayeni ve öncüsü olarak överler ve onu örnek aldıklarını söylerler.

Peki, bugün küresel dalga ile sallanan Türk ekonomisinde Vehbi Koç''un “Ülkem varsa ben de varım” sözüne uygun hareket eden kaç tane yerli işadamı, bu söze uygun hareket eden kaç şirket var?

Koç Holding ve aile üyeleri dahil.