|
Yürüyen merdiven

Artık biz yürümüyoruz merdivenler yürüyor.



Biz düşünmüyoruz telefonlar ve teknolojik aletler düşünüyor.



Kim ilerler sizce?



Biz teknolojiyi geliştiriyoruz ama teknoloji bizi geliştirmiyor


Teknoloji çağındayız ya; Hız çağı.



Hızlı yiyoruz, hızlı içiyoruz, hızlı ulaşıyoruz.



Eskiden 1 günde katedilen yol şimdi bir saat.



Daha mı mutluyuz?



Hayır.



Zamanı sindirmiyoruz.


Sindirmediğimiz için de canımız


çabuk sıkılıyor.



Çünkü ruh doymuyor.


*


Kulaklarda kulaklık, ellerde telefonlar.



Parmaklar sürekli hareket halinde.



Çalışan organ gelişir, çalışmayan organ körelir.



Demek ki gelecekte insanoğlunun gelişeceği yerler belli!



Geleceğin 3 önemli hastalığı: Obezite, körlük, sağırlık.


Tavuk gibi oturarak üretmeye alıştık, hareket etmekten korkuyoruz.



*


Eğitim sistemi de sınav odaklı.



Sınavlar da zaman ayarlı. Tarihi belli, süresi belli.



Ya o genç sınav günü, sevdiği arkadaşı ile kavga ettiyse, babasıyla çatıştıysa, annesi rahatsızsa, bir gün önce yediği bir şey dokunduysa.



Bunların hiçbiri mazeret değil.



Sistem sınav günü herkesin, sağlıklı, mutlu ve hiç engelsiz tamamen kendini sınava odaklamış bir birey gibi olmasını istiyor.


İstemiyor, emrediyor.



*


Çocuk dahi, mucit ama algısı yavaş, ya da o gün ruhen müsait değil.



Sistem dahi ya da mucit istemiyor ki.



Sıradan insanlar istiyor.



YGS, LYS, TEOG, terör örgütleri gibi gençleri vuruyor.


Bu sistemden dahi çıkmaz, girişimci çıkmaz, mucit çıkmaz.



Çıksa çıksa sabah 8 akşam 5 mesaisine uygun tipler çıkar.



*


Tam Darwin'e uygun bir küresel sistem.


İş dünyasında zayıfların yok olmak ya da köle olmaktan başka şansı yok.



Eğitimde farklı kafalar,

“tembel, haşarı, uyumsuz, kafası çalışmıyor,

'bundan adam olmaz, gidin bir ustanın yanına verin de meslek öğrensin'” küstahlığıyla tasfiye ediliyor.



Sonra da

“Bizden neden girişimci çıkmıyor”

sözü ile koro halinde ağlanılıyor.



*


Gelecek nesillerin kullanabileceği bütün doğal kaynakları şimdiden tükettiğimiz için başımıza bir şeyler gelecek mutlaka ama ne gelecek, nasıl gelecek, gökten mi gelecek, yerden mi gelecek, suyla mı gelecek, rüzgarla mı gelecek bilmiyoruz.



Ama geleceği garanti.



Ya altımızdaki toprak ve kayalar isyan edecek, ya üstümüzdeki gökyüzü.


Kendi ipimizi çekeceğiz.



*


Teknoloji geliştikçe madenlerde insanlar ölmeyecek.



Çünkü makine robotlar çalışacak.



Madende çalışanlar ne yapacak?



İşsiz kalacaklar.



Teknoloji geliştikçe işimizi robotlara kaptıracağız.


*


Eskiler acele edenlere, “Tabakhaneye b... mu yetiştiriyorsun” derlerdi.



İfadenin hikayesi şöyle: Eskiden, ham derinin işlemlerden sonra kullanıma uygun hale getirildiği fabrikaya '

tabakhane'

denilirdi.



Osmanlı döneminde tabaklanmamış deriyi kimse almak istemezdi.



Her hangi bir hayvan derisini kıyafet, ayakkabı vs. gibi yaşamsal materyallere dönüştürmeden önce tabaklama yapılırdı.



Tabaklama işleminde, deri et tabakasından, kıllarından ve yağlarından temizlendikten sonra

'köpek dışkısında'

bekletilirdi.



Köpek dışkısında bekletilen deri tabakası kıl köklerinden arınır ve deri gözenekleri açılırdı.



Köpek dışkısı, aynı zamanda deriyi yumuşak hale getiriyordu.


Deri tabaklama aşamasında, köpek dışkısına ihtiyaç duyulduğundan, tabakhanelerin bulunduğu yerleşim alanlarında, özellikle çocuklar olmak üzere bütün halk ellerinde tenekeler ile taze köpek dışkısı toplar tabakhanelere yetiştirirlerdi.



Bekleyen köpek dışkısı kabul edilmezdi, ancak üstünden dumanı tüten köpek dışkısı deri tabaklamaya yarıyordu.



Bu yüzdendir ki acelesi olan bir iş yapıldığında

'tabakhaneye b.. mu yetiştiriyorsun?'

deyimi Türkçemize de girmiştir.



*


Hız çağında teknolojiyi hızla geliştiriyoruz ama teknoloji bizi hiç geliştirmiyor, üstelik köreltiyor, kuyumuzu kazıyor.


Herşeyi hızla tüketiyoruz.



Bu iyi değil!




#teknoloji
#ekonomi
#
8 yıl önce
Yürüyen merdiven
Âlimler Birliği de nereden çıktı?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?