Sahadaki futbolu gören Beşiktaşlı, 10 gün içinde giden şampiyonluğa ne kadar yansa az.
Derbiden önce psikolojik üstünlüğün kimde olduğu yönünde herkes bir yorum yaptı. Beşiktaş'ın şampiyonluk şansını kaybederek Arena'ya çıkması ilk bakışta siyah-beyazlıların rahat olabileceği izlenimi verebilir. Ancak ard arda kayıplarla tepe taklak bir hale gelen bir takım için (Bilic'ten tutun, futbolcusu ve yönetimine kadar) bu tip derbi galibiyeti mutlak hedeftir. Bu durumda psikolojik üstünlüğü Galatasaray'a vermeye yetebilir, en azından şartları eşitler.
Öncelikle şunu söyleyelim; Beşiktaş, Galatasaray karşısında kaybetmeyi hak etmedi. 90 dakikanın abartmıyorum 70 dakikasında topa hakim olan Beşiktaş, özellikle ikinci yarıda hücumda baskın gözükse de ileri uçta Demba Ba dışında var olamadı; çoğalamadı; futbol şansı da yaver gitmedi. Galatasaray, hafif baskı kurduğu iki kısa zaman diliminde iki gol çıkardı.
Bilic'e sahaya sürdüğü 11 konusunda eleştiri getirmeyeceğim; çünkü mevcut kadro beklenenden fazlasını ortaya koydu. Eleştirilebilecek bir nokta Olcay kenardayken Tolgay-Mustafa Pektemek değişikliği olabilir. Ancak şunu da itiraf edeyim pek bir şey değişeceğini tahmin etmiyorum.
Beşiktaş kötü bir dönemden geçiyor. Gündüz mali genel kurulda yönetim, yersiz eleştirilerle terlerken akşam da takım bir derbi mağlubiyeti daha yaşıyor. Futbol, sahada oynanan topa bakmaz; baksaydı Beşiktaş'a hatta bu sezon iyi futbol oynayan Bursaspor'a şampiyonluk kupasını verir, 'Alın helali hoş olsun' diyebilirdik.
Bir derbi daha kaybedildi… Ve Bilic, bir derbi daha kazanamadı. Futbolda istikrar önemli ama kan değişikliği de bir o kadar önemli. Bilic'e teşekkür edilsin; Başkan Fikret Orman'ın da dediği gibi 'Yönetim de güven tazelesin.'
#Beşiktaş
#Fikret Orman
#Galatasaray
9 yıl önce
Futbol her zaman tabelaya bakar
Kara dinlilerle milletin savaşı
Kolonyalizm, oryantalizm ve Avrupa’nın taşralaştırılması
Kaleydoskop’un aynaları…
Amerika’nın dünyaya çevrilen objektifi
X’e kısıtlama an meselesi
