Son 7 maçta 5 galibiyet, 1 beraberlik ve sadece 1 yenilgiyle iyi bir ivme yakalayan Akhisar Belediyespor'un sergilediği oyun anlayışı, (önce savunma güvenliği, yoğun pres ve ardından hızlı hücuma çıkış) beklenen bir tabloydu ancak Beşiktaş'ın ilk yarıda iki farklı geriye düşmesi, alıştığı bir durum değildi. Belli ki siyah-beyazlıların bunun için karşı formülü henüz geliştirilememiş.
Beşiktaş, iki farklı geriye düştüğü gibi ilk kez de bu kadar uzun bir süre yediği gole karşılık veremediği bir maç oynadı.
Beşiktaş, Akhisar karşısında çok topla oynayan taraf olsa da tribünleri heyecanlandıran ilk pozisyonu 35. dakikada bulabildi. Gomez ve Quaresma'nın kaçırdığı yüzde yüz gollük pozisyonlara Akhisar'ın Beşiktaş kalesine gittiği ikinci pozisyonda ikinci golü bulması eklenince; maç kabus halini aldı.
Beşiktaş, bu sezon meşhur hızlı pas alışverişini Akhisar karşısında tam anlamında gösteremedi. Futbolcular, sahadaki özelliklerini Akhisarlı oyunculara kabul ettiremedikçe sinir katsayısı, moral bozukluğu arttı; sahada kişisel kırılganlıklar başgösterdi. Gomez gibi... Maçı çevirmek için giren Gökhan Töre, ancak 85. dakikada soldan içeriye girdiği pozisyonda kendini gösterebildi.
Beşiktaş'ı iyi ezberleyen Akhisar, daha doğrusu bu tip takımlara karşı nasıl oynayacağını iyi bilen Akhisar, topa sahip olduğu yüzde 29'luk dilimi verimli kullandı; az ama öz oynadı, kontratağa çıktığı hemen hemen her pozisyonu tehlikeli kılabildi.
Dünkü yenilgiyi yorgunluğa bağlayanlar olabilir, ya da takımı erken havaya girmekle suçlayanlar da. Karamsarlığa girmeyelim 'nazarlık' diyelim... Ki Beşiktaş taraftarının maç sonu takımı tribüne çağırması, yenilgiyi bir kaza olarak düşüneceğinin göstergesi oldu.
#Beşiktaş
#mağlup
#akhisar
8 yıl önce
Az ama öz
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi
