Bir yazar için en zor şey, kendisini savunmak zorunda kalmasıdır.
at iziyle it izi birbirine o kadar karıştı ki, tek derdi hakikat olan
, hiçbir kınayıcının kınamasına aldırmadan yalnızca hakikatin izini süren bizim gibi
dünyayı, makamı-mevkiyi, parayı-pulu elinin tersiyle iten
ülkenin, ümmetin ve insanlığın geleceğini hazırlayabilecek öncü kuşaklar yetiştirmek için uykuyu kendisine haram eden insanlar
her fırsatta hedef tahtası hâline getirilebiliyor,
hareketini bu gazetenin kurulduğu
1994 yılından itibaren İslâm'ı Protestanlaştırma Projesi olarak 20 küsur yıldır en çok tartışan ve eleştiren yazar benim
Müslümanların son iki yüzyıldır ikinci büyük medeniyet krizini iliklerine kadar yaşadıkları; İslâm dünyasının emperyalistlerce paramparça edildiği, köleleştirildiği; Müslüman toplumların ve hareketlerin birbirine düşürülmek için
inanılmaz fitne-fesat tohumları ekildiği bu dondurucu kış mevsiminde bütün Müslüman cemaatlerin, oluşumların sorunlarıyla yakından ilgilendim
; zaaflarını erdemlere dönüştürme, erdemlerini çoğaltma çağrıları yaptım; büyük
haksızlıklara uğradıkları zamanlarda yanlarında oldum
hatalar yaptıkları zamanlarda da Müslümanca bir dille ve duyarlıkla eleştirdim
Dahası sadece Müslüman cemaatlerin ve oluşumların değil bu ülkede
haksızlığa uğrayan fikrî olarak zıt yerlerde duran seküler oluşum veya kişilerin de her zaman haklarını savundum
. Aforoz edilmeyi göze aldım ama haksızlığa kim uğramışsa her zaman haksızlığa uğrayanların haklarını korudum.
Ergenekon'un “tezgâh” olduğunu İslâmî camiadan yalnızca bendeniz yazdım
. Ergenekon soruşturmaları sırasında hiç hazzetmediğim tiplerin bile FETÖ'nün televizyonlarında suçları ispat edilmeden “
” gibi sunulmalarına, yargısız infaz edilmelerine “
Müslüman ahlâkıyla, adalet anlayışıyla bağdaşmaz bunlar!
FETÖ tarafından aforoz edilmek,
FETÖ'ye karşı her zaman mesafeli durdum. Bir sürü iş teklif ettiler; bana saldıran kriptoların koşar adım takip ettikleri bu işlerin hiç birini kabul etmedim.
toplantılarına yalvar-yakar evimden alarak götürdüler. O toplantıda alınan kararları imzalamadım. Katılanların önünde, alınan
Bir defa okullarına götürdüler
Nabza göre şerbet verdiklerini, bukalemun gibi hareket ettiklerini gördüm
; bunu kendilerine de söyledim. Defalarca çağırmalarına rağmen başka hiçbir yere gitmedim.
Tek şartla gelirim” dedim: “Beni Gülen'le görüştüreceksiniz. Soracağım 40 civarında soru var. Bunları kaydedeceğim,” dedim. Söz verdiler ama görüştürmediler.
2012'deki bu Pensilvanya hadisesini gazetede yazdım. Soracağım soruları 10 soru halinde özetledim yazımda. Bu yazı üzerine
FETÖ'den bir kez daha aforoz yedim.
Sözkonusu yazının başında nezaketen kullandığım ifadeleri bahane ederek
bana saldırıyor FETÖ'ye her fırsatta methiyeler dizen, yere göğe sığdıramayan fitne-fesatçı, FETÖcü, kripto FETÖcü ve yeni-FETÖCÜ tipler!
aforoz yediğim o önemli soruları atlayarak!
TEZGÂHLARINI DEŞİFRE ETTİM, HEPSİ BİRDEN SALDIRIYA GEÇTİ...
Bu hareketle ilgili, bu hareketin yanlışlıklarını düzeltmesi, kendine çeki düzen vermesi için 25 küsur yıllık yazı hayatım boyunca
yönlendirmek amacıyla yazdığım bir kaç yazımdaki nezaket ifadelerini kullanarak bana saldırmak ahlaksızlığın dibidir
; hedef saptırmaktır; kendi
iğrenç ilişkilerini gizleme, karartma operasyonu
Bu hareketle ilgili 2012'den önce ve sonra yazdığım
tonlarca eleştiri yazısı var
. Bu yazıların hiçbirini görmüyorlar; 3-4 yazıdaki
Müslümanca bir duyarlıkla hüsnüzan ilkesinden hareketle ve yönlendirmek amacıyla yazdığım 4-5 cümlelik nezaket ifadelerini cımbızlayıp saldırıyorlar! Ahlâksızlık değil de, ne bu!
silaha başvuracaklarını, kendi ülkesini, insanlarını bombalayacağını hiç kimse tahmin edemezdi.
İslâmî kaygılarımı hiçe sayarak kendi FETÖcülüklerini, kriptoluklarını ve yeni-FETÖcülüklerini karartmak için bana ahlâksızca saldırmaktan çekinmeyenleri Allah'a havale ediyorum.
Son olarak, 15 Temmuz'dan sonra cemaatlere, cemaatler üzerinden bu ülkenin İslâmî birikimine ve ruh köklerine saldırmaya başlayan, Kemalizm-laiklik fırsatçılığı yapan çevreleri eleştirdiğimde ve
Gülenizm-Kemalizm ilişkisini deşifre ettiğimde büyük bir saldırıyla karşı karşıya kaldım.
Çok rahatsız oldular. Oyunları bozuldu! O yüzden bu kez Kemalist-ulusolcu tipler, FETÖcülerle, kriptolarla, yeni-FETÖcülerle el ele vererek beni linç etmeye soyundular.
ÜLKENİN HAS ÇOCUKLARINI, HAKİKAT ADAMLARINI BİRER BİRER TEMİZLİYORLAR!
Oysa hiç bir kınayıcının kınamasına aldırış etmeden doğruya doğru yanlışa yanlış dedim.
Kime, hangi kesime yapılırsa yapılsın bütün haksızlıkların karşısında durdum.
Gezi'de, 17-25 Aralık'ta ve 15 Temmuz saldırısında
her zaman mevziyi güçlü bir şekilde
Hem dimdik durdum. Hem de oynanan oyunları deşifre ettim. Yazdıklarımdan özellikle Erdoğan çokça yararlandı.
İngiliz pasaportunu reddetmiş
nadir insanlardan biriyim ama
Bu ülkede FETÖ gibi bir oluşumun
İslâm'ı Protestanlaştırma projesi
olduğunu on yıllarca kamuoyuna anlattım; FETÖcü damgası yedim.
asıl büyük saldırının Ehl-i Sünnet omurganın çökertilmesi
olduğunu bu millete anlattım; medyada
neredeyse tek başına Ehl-i Sünnet omurgayı, akideyi, mezhepleri, Sünnet-i Seniyye'yi savundum
; dalgakıran gibi savaştım. Yine
bu ülkenin ruh köklerini kıyasıya savunan,
ülkenin ve bölgenin karşı karşıya kaldığı büyük tehlikelere dikkat çeken, ülkemizin, bölgemizin ve insanlığın önünü açacak medeniyet fikri konusunda yıllarca kafa patlatan
istikameti üzerinde titreyen
lekesiz insanları, bu ülkenin Allah'tan başka kimsesi olmayan has çocuklarını birer birer temizlemeye çalışıyorlar.
NAMUSSUZLAR KADARCESUR OLAMAZSAK, BU ÜLKE BATAR!
, ülkenin, ümmetin ve insanlığın yükünü omuzlarında hisseden hakikat adamları,
bu ülkenin varlığına, İslâmî ruh köklerine kasteden satılıklar, hâinler ve namussuzlar kadar cesur olamazsa, bu ülke batar
; ümmetin “yetim” çocuklarının umutlarını solar; insanlığın hakikatle buluşması zorlaşır.
O yüzden şunu herkes iyi bilsin: Biz hakikatin hayat olması için
bu dünyayı elinin tersiyle itmiş
, yalnızca hakikate kilitlenmiş,
uykularını öncü bir kuşağın yetiştirilmesi için haram etmiş hakikat adamlarını hiç kimse yıldıramaz
. Hiç kimse susturamaz. Hiç kimse durduramaz. Bu kadar.
Eğer FETÖ tarafından ölümle tehdit edilen, 30'dan fazla dava açılan ben de FETÖcüysem, bu ülkede FETÖcü olmayan yok demektir