Evrensel Hafızlar Derneği Genel Sekreteri Ziya Salihoğlu, kaleme aldığı Başarı Başarılı Hafız Olma ve Yetiştirme Metodları isimli kitabıyla hafızlık müessesesine ilginç bir ışık tutuyor. Türkiye'de ilk olma özelliğini taşıyan ve 'Sizin en hayırlınız Kuran'ı öğrenen ve öğretendir' Hadis-i Şerifi'yle başlayan kitap başarılı hafız olmak isteyenlere kulavuz niteliğinde. Beş kitap halinde yayınlanacak olan kitabın ilk serisi öyle bir ilgiyle karşılanmış ki, şimdiden üçüncü baskısını yapmış. Peki nedir bu kitabı diğerlerinden farklı ve cazip kılan? Bu soruyu kitabın yazarı Ziya Salihoğlu cevaplıyor. Kitabı yazmadan önce bir çok hafızla konuşup araştırma yapan Salihoğlu en önemli sorulardan birini şöyle cevaplıyor; "En ideal hafızlık yaşı buluğ çağı öncesi. Fakat bazı istisnalarla bu yaşın da altına inilebiliyor, ya da üstüne çıkılabiliyor. " Yazar, en küçük hafızlık yaşı ile en büyük hafızlık yaşı için iki örnek veriyor; En küçük yaş rekoru Muhammed Serdar Cevherli isimli minik bir hafıza ait. Hafızlığa 4 yaşında başladı, altı yaşında tamamladı. İzmirli Fatma Örtülü nine ise büyük bir azimle, hergün yarım sayfa ezberleyerek dörtbuçuk yılda, 69 yaşındayken hafız oldu." Salihoğlu her yaşta hafızlık yapılabileceğinin altını çiziyor ve sistemdeki bir çelişkiye de şöyle değiniyor; "Hafızlık için en ideal yaşın buluğ çağ öncesi olmasına rağmen, resmi olarak hafızlık yapamıyorsunuz. Bu sebeple gayri resmi Kur'an kurslarının önü açılmış oluyor."
Ziya Salihoğlu hafızlığın çok zor birşey olduğunu belirtirken, hafız olacak kişinin çok zeki olması gerektiğini söylüyor. Bu konuda ebeveynlerin çocuklarını yanlış yönlendirdiklerini söyleyen yazar; "Zeki olanı okutup okulda vasat olan çocuklarını Kuran Kursu'na veriyorlar. Bu hatalı bir bakış açısı. Çünkü hafız olmak çok zor." diyor. Sadece hafız olmanın da yeterli olmadığını onu korumanın da ayrı bir sorumluluk ve zorluk olduğunu söyleyen Salihoğlu, buluğ çağı öncesi hafız olanların sonra olanlarına göre hafızlığı daha iyi koruduklarını söylüyor. Kitap, öğrencilerini çok kısa sürede hafız yapan Hatice Şahin Hoca'ya da değiniyor. Ankara'da hafızlık yaptıran hocanın bir diğer özelliği ise, IQ'su yüksek olan öğrencileri 59 günde hafız yapabilmesi. Hafızlığı öğrenme süresinden çok kalıcı olmasının altını çizen Salihoğlu, bunun için en ideal yöntemin ayda bir hatim indirilmesi olduğunu söylüyor.
Hafız olunmadan önce hangi kurallara uyulması gerektiğini Ziya Salihoğlu kendi yöntemiyle anlatıyor; "Hafız olmadan önce THY kuralına uymanız gerekiyor. Bunlar Tutku, Hedef ve Yetenek." Hafız olmak isteyen kişinin bunu tutkulu bir şekilde istemesi gerekli" diyen yazar, sadece aile baskısı yüzünden hafız olmak isteyen kişilerin hafızlığını ilerletemediğini, ailelerin hafız adaylarının üzerinde baskı oluşturmak yerine destek olmaları gerektiğini belirtiyor. Hafız olmada yeteneğin çok önemli bir faktör olduğunu söyleyen Salihoğlu, kişinin hafızlığa yeteneği olup olmadığını anlamanın ölçüsünü ise şöyle anlatıyor; "Bir öğrenci düzenli olarak hergün bir sayfayı ezberleyebiliyorsa, o zaman hafızlık yapabilecek demektir. Bir günde yaklaşık onbeş kısa sure ezberleyebiliyorsa o kişi hafızlığa aday demektir. Bir hafız her gün 12 saat ders çalışmak zorunda." diyor. Salihoğlu, "hafız olacak kişi hafızlığı öyle bir istemeli ki rüyasına bile girmeli" diyor ve ekliyor; "Hafızlıktayken çok zorlanmıştım. Bir gün rüyama girdi. Rüyamda hafız olmadan ölmeyeceğimi gördüm. Sonra hafız oldum."
İşte yazarın başarılı hafız olmak isteyenlere önerisi; Başarı depremi yaşamak istiyorsa öğrencinin isteğinin en az 7.2 şiddetinin üzerinde bunu istemesi gerekiyor. İnanç çok önemli. İnandıktan sonra dışarıdan gelen tepkilere kulaklarını tıkayacaklar" Başarılı Hafız Olma ve Yetiştirme Metodları, içinde aynı zamanda kişisel gelişimi de barındırıyor. Yazar Salihoğlu kişisel gelişimle çeliştikleri noktaları şöyle anlatıyor; "Bir işe yeteneğiniz yoksa başarılı olamazsınız. Mutlak başarı batı toplumlarına ait bir düşünme biçimi. İslam düşüncesinde bu yoktur. Batıda bir insan başarısız olduğunda tek sorumlu kişinin kendisidir. Ama islam düşüncesinde bir insan elinden gelen herşeyi yapmasına rağmen başarısız oluyorsa o kişi başarısız sayılmıyor." diyor. Başarısız olan kişilerin yapmaları gereken iki şey olduğunu söyleyen yazar, bunlardan ilkinin o işi hayra yorumlamak olduğunu, ikincisinin ise başka bir alana yönelmek olduğunu belirtiyor.
Peki hafızlık yapmış birinin, yapmayanlardan farkı ne? Bu soruyu Salihoğlu şöyle cevaplıyor; "Hafızlar dil öğrenmeye normal bir insana göre daha yatkın oluyorlar. Çünkü ezber insanın beynini genişletiyor." Hafızların severek yaptıkları işlerde diğer insanlardan çok daha başarılı olduğunu söyleyen yazar, çevresindeki başarılı hafızlara bir örnek de kendi arkadaşından veriyor; "Üniversiteden arkadaşım Ali Çetinkaya Dubai'deki marka iş adamlarının danışmanlığını yapıyor. Aynı zamanda avukat. Bunu hafızlığına borçlu. Hafız olduktan hemen sonra iki dil öğrendi ve bunu kullanabiliyor. Peki yıllar geçtikçe hafızların sayısına ne oldu? Salihoğlu eskiye göre hafızların sayısının azaldığını ama bilinçli hafızların da sayısının arttığını söylüyor. Hafızlığa verilen değerin arttığını söyleyen yazar, Kuran Kursları'ndaki eğitim sisteminde artık dayağın kaldırıldığının da altını çiziyor.
Adı Muhammed Serdar Cevherli. 2007 tarihi itibariyla bilinen Türkiye'nin en küçük hafızı unvanını elde etmeyi başarmasıdır. Küçük kahramanımızın büyük başarısını eğitimci olan babası Ziya Cevheri hocamız şöyle özetliyor: “Oğlum Muhammed'in küçük bir çocuk olmasına rağmen Kuran'ı ezberlemeye meyilli olduğunu gördük. Ailenin dışında birine karşı sorumluluk duygusu oluşması sebebiyle Hafız Yahya Burnaz Hocanın ilgilenmesini istedik. Günde 6 sayfayı çok rahat ezberleyebiliyordu. Ancak biz bunu 2, 3 sayfa ile sınırlı tuttuk. Evde evcilik oynar gibi eğlenceli bir şekilde ezber yaptı ve 6 yaşını bitirmeden hafız olmayı başardı!”
Fatma nine gayret etti, günde yarım sayfa ezberleyerek beş yılda hafız oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı'na göre “Türkiye'de bir ilki” gerçekleştirmiş oldu. Daha da enteresanı Fatma ninenin hocası Meryem Dirik'in 83 yaşında olması. 83 yaşındaki bir insanın mücadelesi, 69 yaşındaki kişinin gayretiyle birleşince ortaya muazzam bir gurur tablosu çıktı. Fatma Örtülü, ülkemizde 69 yaşında Kur'ân-ı Kerim'i ezberlemeyi başarıp hafız olan ilk ve tek kişi! Fatma Örtülü “Çok güzel bir mertebe” dediği hafızlığı tamamlamak için yoğun bir çaba göstermiş. Önceleri günde yarım sayfadan biraz daha az ezber yapmış. Son zamanlara doğru günlük ezberini yarım sayfaya kadar çıkarmış ve 5 yılda Kuran'ın tümünü ezberleyip hafız olmayı başarmış.
Gümüşhane'nin Kelkit ilçesine bağlı Kızılca köyünde Fatih Yatılı Kız Kur'an Kursu'nda okuyan 15 yaşındaki Büşra Mutlu, sadece 59 günde Kuran-i kerimi ezberlemeyi başardı. Büşra Mutlu, hocası Hatice Şahin'in hafıza teknikleriyle kısa sürede böyle bir başarının sahibi oldu. 2006 Eylül ayında Kur'an Kursu'na kaydını yaptıran Bilge Büşra'nın zekâsı hocalarının dikkatini çekince Büşra Mutlu için ilk kıvılcım oluşmuştu. Bunun üzerine 14 Nisan 2007'de hafızlığa başlayan Büşra, kurs hocalarının yardımıyla hafıza teknikleri sayesinde 59 gün sonra 12 Haziran 2007'de hafızlığı tamamladı. Böyle bir gerçeğe çevredeki insanları inandıramayan kurs hocaları, Kelkit Müftülüğü'nden bir heyete mülakat yaptırarak Büşra'nın başarısını tescil ettiler. Bu başarının altında ise Hatice Şahin'in imzası var. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yüksek Lisans mezunu Hatice Şahin, 2006 Eylül ayında Kelkit'te sözleşmeli Kuran kursu öğreticisi olarak göreve başlamış. Şahin, kendisi için uyguladığı bir teknikten yola çıkarak 59 günde nasıl hafız olunabileceğini şöyle özetliyor: "Kendim hafızım. Lisans eğitimi alırken hafızlığımı unuturum endişesiyle hafızamı güçlendirme metotlarıyla hafıza teknikleriyle ilgili çalışmalar yaptım ve çok faydasını gördüm. Aynı yöntemle 3 öğrencim 4 ayda Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek hafız oldu." Uygulanan teknikler sonrası 1,5 saatte ezberlenebilecek bir sayfayı, öğrencilerin 10 dakikada ezberleyebildiklerinin altını çizen Şahin, "Bu teknikler sadece öğrenciler için geçerli değildir, çalışanlar da uygulayabilir. Belki onlar 59 günde hafız olamayabilirler; ama 5, 6 ay gibi bir sürede Kuran-ı Kerim'i çok rahat ezberleyebilirler.” sözleriyle tüm dikkatleri bu tekniklerin üzerine çekti. Uyguladıkları programın içerisinde haftada bir gün sinema saati, gezi ve pikniklerin de olduğunu belirten Şahin, sosyal faaliyetlerle birlikte öğrenmeyi eğlence haline getirerek başarı sağlanabileceğini ifade ediyor.
