Adana Ticaret Odası yönetimi Adana'ya kötülük yapıyor!
Son günlerde ticaret odalarının isim tesciline Adana kebap da eklendi. Adana Ticaret Odası tescil ettirdiği Adana kebabı satan işletmelerden para talep etmeye başladı. İlk bakışta normal gibi gelen bu olay aslında bana bir hayli ilginç geldi. Acılı kıyma kebabı nasıl oluyor da Adana'nın malı oluyordu?
Adana'da bile ismi Adana kebap diye geçmeyen bir kebabın Adana dışında Adana kebabı olması ilginç bir durum. Belki de dünyada tek örnek. [Büyük şehirlerimizde "Adana" denilen kebaba Adana'da acılı kıyma veya acısız kıyma kebabı denir.] Tuhaf olan noktası şu ki kendi şehrinde bile Adana kebap denilmeyen ve aslen acılı kıyma kebabı olan bir kebabı nasıl oldu da Adana Ticaret Odası tescil ettirdi? Çok garip doğrusu!
Diğer taraftan bu konuda Şanlıurfa'nın Birecik ilçesi de "Aslında kebabı biz bulduk, Adana'ya giden Urfalılar kıyma kebabına Adana dedikleri için böyle deniliyor'' diyorlar. Her bir ilimiz veya yöremiz böyle bir ürün tescil talebinde bulunursa sonuçları nasıl olacak? Zihinlerin karıştığı bir gerçek ve İstanbul'daki birçok kebapçı da aslına dönüyor. Menülerine Adana kebabı yerine acılı kıyma kebabı yazıyorlar.
Türk Mutfağı'nda birçok ürün memleketiyle anılır. Mesela Erzurum'un cağ kebabı ve kadayıf dolması, Gaziantep'in baklavası, Siirt'in büryan kebabı ve perde pilavı, Konya'nın etli ekmeği, Akçaabat'ın köftesi, Bafra'nın pidesi, Kayseri'nin mantısı... Bu listeyi daha da fazla uzatmamız mümkün. Şimdi bu şehirlerin ticaret odaları hepsinin tescilini almaya kalktığında bu ürünleri satan lokanta ve restoranlardan para mı talep edecek?
Ayrıca bu ürünlerin belirlenen standartlarda yapılıp yapılmadığını nasıl kontrol edecek? Bu standartları neye göre belirleyecek? [Mesela; İtalya tüm dünyadaki Margarita pizzanın standardını belirledi ve "Margarita pizza satılıyorsa bu standartlarda satılacak" dedi. Böylece en güzel olanı yaptı. Fakat kimseden para istemedi. İstediyse dahi en azından ben duymadım!]
Aslolan para kazanmak değil; ürünün standardının belirlenmesi, tüm dünyada satılan bu ürünün kalitesinin bozulmaması ve aynı zamanda ait olduğu şehrin isminin duyulmasıdır. Yoksa meseleye Adana Ticaret Odası'nın sadece parasal açıdan bakması gibi değil, olayın kültürel, tarihsel öneminin de kavranarak ürünün güzel bir şekilde sunulması için çaba sarf edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Geçmiş dönemde İstanbul Ticaret Odası Meclis üyesi olarak ATO Meclis üyelerine soruyorum. Acaba kârda mısınız? Yoksa henüz boyutlarını tahmin etmediğiniz kadar zararda mı? Karar sizin... Umarım kendi memleketlerinin ürünlerinin reklâmını yaparken bazı şeylerin de paradan daha önemli olduğunu anlarsınız. Bu arada yazımı yazarken Urfa'dan arayan birkaç okuyucum da aslında bu kebabın Şanlıurfa'nın Birecik ilçesine ait olduğunu söylediler. Ben de kendilerinden belge istedim. Eğer söz konusu belge elime ulaşırsa haftaya sizlerle paylaşacağım.
Görünen o ki Adana Ticaret Odası'nın aldığı kararla tadına doyamadığımız lezzetlerimizden biri olan Adana kebabını ''Acı''lı bir son bekliyor...
Adana Ticaret Odası'nın web sitesinde Adana kebabının standartlarına ait herhangi bir bilgiye rastlamadım ancak kesinlikle yer alması gerekir.
