|
Amerika’da demokrasi eksikliği..

ABD’de seçim mekanizmalarının demokratikleştirilmesine ilişkin yasa değişikliği paketi Temsilciler Meclisi’nde kabul edildi. Değişikliğin yasalaşabilmesi için Senato’dan da geçmesi gerekiyor. Tasarının Senato’dan geçebilmesi için Demokratlar’ın 10 Cumhuriyetçi’ye ihtiyaçları var. Demokratlar’ın Senato’daki oylama kurallarını basit çoğunluk sistemiyle değiştirebilmeleri içinse Demokrat Senatörler Joe Manchin ve Kyrsten Sinema’yı ikna etmeleri şart. ABD Başkanı Biden Atlanta’da yaptığı konuşmada yasa paketinin geçmesi gerektiği yönünde çok sert ifadeler kullanmıştı. Buna rağmen iki senatör tutum değiştirmedi.

Demokrat Parti’nin sadık destekçileri olan “Siyahî Amerikalılar” ise Biden’ın bu konuda geç kaldığı görüşündeler. Biden’ın geçen hafta Georgia Eyaleti’nin başkenti Atlanta’ya yaptığı geziye oy hakları mücadelesinin önde gelen isimlerinden Stacey Abrams’ın katılmamış olması son derece dikkat çekiciydi. 2022’deki ara seçimlerde Georgia Valiliği için yarışmaya hazırlanan Abrams’ın Biden’ın gezisine iştirak etmemesi bir tür protesto olarak yorumlanıyor.

Oy haklarının geliştirilmesine yönelik girişimler, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında adeta bir varoluşsal mücadeleye dönüştü. “Beyaz Amerika Cumhuriyetçileri” sistemin değişmesine şiddetle itiraz ediyorlar. Tabii ki tek mesele oy haklarının geliştirilmesiyle ilgili değil. Amerikalılar öteden beri ABD Başkanlarının halk oylamasıyla seçilmesini tartışıyorlar.

ABD’de en fazla oyu alan adayın başkan seçilmesi bir kural değil. Nihai durumda hangi adayın Başkan olacağına eyalet delegelerinden teşkil edilen 538 kişilik “Seçiciler Kurulu” karar veriyor. Bu bakımdan Başkanlık seçimleri daha çok eyaletleri ve beraberindeki seçiciler kurulu oylarını kazanma mücadelesi olarak tasvir ediliyor. Başkanlık sistemlerinin kabul edildiği ülkeler açısından “Amerikan örneği” bir istisna teşkil ediyor. 2000 yılında George W.Bush, 2016’da ise Donald Trump rakiplerinden daha az oy aldıkları halde bu sistem sayesinde Başkan seçildiler. ABD’de “Seçici Kurul”dan 270 oy alan aday Başkan oluyor.

Trump 2012’de halktan en fazla oyu alan adayın Başkan seçilmesi gerektiğini savunmuştu. 2017’de “Seçiciler Kurulu” sayesinde Başkanlık koltuğuna oturan Trump şimdiyse bu sistemin değişmesine karşı çıkıyor. Kasım 2020’deki seçimlerde Biden Trump’tan 7 milyon fazla oy aldı. Biden “Seçiciler Kurulu”ndan da 306 oy alarak Başkanlık koltuğuna oturdu. Trump’ın “Seçiciler Kurulu” oylarını değiştirmek için yaptığı girişimlerse akamete uğramıştı. Trump, üzerinden 15 ay geçmiş olmasına rağmen seçim sonuçlarının meşru olduğunu kabul etmiyor.

“Seçiciler Kurulu” aslında “Beyaz üstünlüğü”nü korumak için kuruldu. Sistem köleci Güney eyaletlerine Başkan seçiminde aşırı bir kontrol gücü verdi. Bu kontrol gücü Siyahî Amerikalılar’ı aşağıda tutmayı kolaylaştırıyor. Öte yandan küçük eyaletler bu sistemde nüfuslarının çok üzerinde güç kazandılar. Şimdiye kadar “Seçiciler Kurulu”nu kaldırmak için 700’ün üzerinde girişim oldu, ancak bu girişimler başarılı olamadı. 1960’ların sonlarında “Seçiciler Kurulu”nun kaldırılmasını ilişkin yasa değişikliği Temsilciler Meclisi’nden ezici çoğunlukla geçti. Ne ki Senato’daki Güneyli senatörler bu girişimi akamete uğrattılar.

Halihazırda 15 eyalet, eyalette en fazla oyu alan Başkan adayının seçici delegelerin tamamını kazanacaklarını kabul ediyor. Bu eyaletlerin delegeleriyse kimin Başkan olacağını garantiye alan 270 oyun yaklaşık dörtte üçünü temsil ediyor. En fazla halk oyunu alan adayın Başkan olabilmesi için daha fazla eyaletin bu koalisyona katılması gerekiyor. Cumhuriyetçiler’in kalesi Teksas’ın el değiştirmesi bile dengeyi değiştiriyor. Uzmanlara göre Teksas’ı Demokratlar’ın kazanması durumunda bu kez Cumhuriyetçiler “Seçiciler Kurulu”nun aleyhine dönecekler.

Amerika’nın Güney eyaletleri bir zamanlar ayrılıkçı Demokratlar’ın kalesiydi. “Seçiciler Kurulu” bu köleci eyaletleri federe sistem için tutmak için getirilmişti. Demokrat Parti’nin dönüşüm geçirmesi sebebiyle bu eyaletler Cumhuriyetçiler’e geçti. Şimdiyse Demokratlar sistemi değiştirmek istiyorlar. Amerika’nın yaşadığı “demokrasi eksikliği”nin giderilmesiyse bir hayli zor. 2024’teki başkanlık seçimlerine 3 yıl var ama Demokratlar ve Cumhuriyetçiler Amerika’nın geleceği konusunda taban tabana zıt görüşler etrafında bölünmüş durumdalar.

#Amerika
#demokrasi
#Joe Manchi
2 yıl önce
Amerika’da demokrasi eksikliği..
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’