Kılıçdaroğlu uzun zamandan bu yana Millet İttifakı’nın uluslararası karar vericilerin işaret ettiği cumhurbaşkanı adayı olmak istiyordu. Helalleşme ihanetinin (KHK) arkasında yatan tek sebep FETÖ’cülerin oyunu almak değildi. Geçtiğimiz aylarda bazı CHP’li isimlerin dile getirdiği gibi “Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret ettiği bir kişi olacak” itirafı bu şok gelişmelerden ayrı düşünülemez. Kılıçdaroğlunun seçilemeyecek bir aday algısı nasıl oldu da ABD ve İngiltere büyükelçilerinden veto yemedi. Daha düne kadar İmamoğlu’na övgüler düzen Demirtaş ve HDP de artık Kılıçdaroğlu’na destek vereceklerini açıkladı. Üstelik İlk işaret ve destek cezaevindeki HDPKK’lı terörist Demirtaş’tan geldi: “Sayın Kılıçdaroğlu, ülkenin neredeyse tüm temel ve tartışmalı sorunlarına ilişkin görüşlerini açıklamış durumda ve farklı toplumsal kesimlerde önemli bir desteğe sahip olduğu görünüyor. Böylesine kamplaşmış toplumlarda, her konuya ilişkin çözüm önerisi sunmak ve bunlar etrafında toplumu birleştirmek hiç de kolay bir iş değildir.”
Akşener’in FETÖ destekli CHP ve HDPKK’nin verdiği onayla Kılıçdaroğlu’nu Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak desteklemesi, daha önce HDPKK terör örgütüne karşı milliyetçi tavırlarından birdenbire vazgeçmesi yerli ve milli medya ve yazarlarını yine ters köşe yapmıştı. Zira 8’li masada İyi Parti ve CHP arasında HDPKK terör örgütüne verilen destek nedeni daha düne kadar yaşanan gerilim nedeni ile 8’li masa çatırdıyor yıkılıyor yorumları yapılırken Akşener’in “HDP’yi PKK yanında konumlandırıyoruz” sözlerini unutarak tekrar HDPKK terör örgütüne ve CHP’ye destek vermesi ne anlama geliyordu? HDPKK terör örgütünün elebaşı Selahattin Demirtaş ve İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’i bu yönde hangi gücün motive ettiği artık bildiğimiz gerçeklere işaret ediyor.
Cuma günü CHP’nin İzmir’de düzenlediği 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Kılıçdaroğlu, özellikle İstanbul, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları İmamoğlu ve Mansur Yavaş’la üst parti yönetimi ve yol arkadaşlarını işaret ederek “Siz gerçekten benimle birlikte misiniz, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini görüyorum. Benimleyseniz, benimle olduğunuzu artık hissetmek, sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum” demişti. Özellikle kendilerine seslenildiğini anlayan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da anında “Yanındayız” diye tweetler attılar. Bugüne kadar 8’li masanın bazı liderleri tarafından Kılıçdaroğlu’nun karşısında cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilen iki büyükşehir belediye başkanı adaylık konusunda artık ekarte edilmişlerdi. Kılıçdaroğlu artık CHP’nin tek cumhurbaşkanı adayıydı. Operasyonun son halkasında Meral Akşener de HDPKK konusunda ikna edilmişti. Akşener Kılıçdaroğlu’na neden destek verdiğini uzun uzun anlatmış, vefa borcu olduğunu belirtmiş. İYİ Parti’nin kuruluş aşamasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti’ye 15 milletvekili göndererek seçime girmesini sağlamasını “Ölünceye kadar şükran duyacağım” sözleriyle açıklamaya çalışan Akşener bana inandırıcı gelmedi. Çünkü daha önce İYİ Parti’nin bazı üst düzey yöneticileri 15 milletvekili konusunda CHP ile ödeştiklerini açıklarken Akşener’den böyle bir tepki veya açıklama gelmemişti. Akşener’in inandırıcı olmayan bu açıklamaları ile HDPKK terör örgütüne verdiği asıl desteği örtmek istediğini düşünüyorum
“KHK’lıların hepsini görevlerine iade edeceğini” devamlı her platformda açıklayan Kılıçdaroğlu’nun 10 aylık süreçte “FETÖ” kelimesini kullanmadığına dikkati çeken yetkililer “Bu tesadüf değil. Hatırlarsanız firari FETÖ’cüler, ‘FETÖ kelimesini kullananlar soykırım suçuna ortaktır’ tehdidinde bulunmuştu. Yetkililerin yaptığı açıklamalara göre CHP lideri KIlıçdaroğlu geçtiğimiz yıla kadar PKK’yı lanetse de bu yılki konuşmalarında da PKK kelimesini kullanmamaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığından gözleri kararmış isimlerin attıkları bu adımlar siyasi değil. Maalesef milli güvenliğimizi tehdit eden adımlardır. Alakalı alakasız birçok konuda vaatlerde bulunan Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ile mücadele konusunda bir açıklamasını hatırlayan var mı? Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda alakalı alakasız pek çok konuda vaatlerde bulunan Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ile mücadele konusunda bir açıklamasını hatırlayan var mı?”
Tam bu hengâmede Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9-13 Ekim tarihlerinde ABD başkenti Washington’a bir ziyaretinin olacağı açıklandı. 2 Ekim’deki 8’li masa toplantısından 7 gün sonra Amerika’ya gidecek Kılıçdaroğlu’nun bu gidişini istihbarat birimlerimiz iyi değerlendirmeli. Zira 17/25 Aralık darbe girişiminden yalnızca günler önce Amerika Washington FETÖ İmamı’nı ziyaret ederek medyaya kapalı toplantılar yapan Kılıçdaroğlu CHP’sinin bu süreçte 17/25 Aralık’ta başarısızlıkla sonuçlanan polis-yargı darbesinin siyasi ayağı olduğu iddiaları ortaya atılmıştı.
